Altıncı Bölüm

8.6K 791 156
                                    

#BangtansonyeondanBestOfMe

Multi |Park Jimin

***

Dişlerimi gıcırdatarak karşımdaki, masallardaki krallıkları bile kıskandıracak kadar oldukça ihtişamlı ve büyük sarayda gezdirdim.

Hadi ama bu şeyin yanına saray bile az kalır. Gökdelen desek daha iyi olur sanki ya..

"Bütün elemet kabilelerinin sarayları bu kadar ihtişamlı mı?" Aslında bütün sarayların bu kadar ihtişamlı olacağını düşünmüyordum. Çünkü eğer bu saraydan bir iki tane daha varsa büyük ihtimal Arorada yer kalmayacaktı.

"Tabikide değil. Bu saray hem ateş hemde su kabilesini temsil ediyor. Bildiğin üzere su kabilesi kraliçesi ve ateş kabilesi kralı evli. Ve şuan oğullarının doğum günü partisine gidiyoruz..."

Hani şu benim biyolojik gereksizler...

Sırf kendi mutluluklarına bir zarar gelmesin diye beni bir çırpıda bedel ödemek için harcayan, ailem mi?

Dudaklarımı birbirine bastırarak geçiştirmek için kafamla onayladım.

"Hadi içeri girelim." kolumdan tutup sürüklemeye başlarken ayağımdaki rahatsız edici ayakkabılar ile ona yetişmeye çalışıyordum. "Hey, elbisem açılacak yavaş ol!" şurada yere yapışsam boylu boyu frikik vericem. Hatta frikiktende öte.

Açık konuşmak gerekirse elbise güzeldi ama sorun şuydu ki bu elbise 'kıyafet' kategorisine girmiyordu.

Daha çok 'çıplak' kategorisine giriyordu bence. Dehşet bir şekilde kısaydı bana göre.

"Geldik zaten." sonunda kolumu bıraktığında hafif yukarı doğru kıvrılmış olan elbiseyi düzelettim.

Kapının yanında ki bodyguard kılıklı iki adam bizi baştan aşağı süzdükten sonra karşımızda ki yaklaşık 5 metre uzunluğunda ki geniş kapıyı açtı.

Eunji tekrardan kolumdan tutarak açılan kapıdan içeri soktu. Yüzümü buruşturarak ona döndüm. "Neden o bodyguard kılıklı adamlar bizi öyle süzdü?" Gözlerimi devirerek bana döndü.

"Çünkü onlar krallığın giriş kapısından sorumlu muhafızlar. Ayrıca büyü ile baştan aşağı seni süzüp üzerinde herhangi bir saldırı aleti olup olmadığını kontrol ediyor" zekice, ama merak ettiğim birşey vardı acaba süzerken bizi çıplak mı görüyorlar?

Olabilirdi. Bu da bir seçenek sonuçta.

Konuyu uzatmak yerine cevap vermeyerek gözlerimi etrafta gezdirdim.

Woaw.

Etraf, ışıklar, ortam... muazzamdı.

Sarayın bahçesi özenle hazırlanmıştı.

Hemen hemen 5 asırlık yaşta ve büyük ağaçlar renkli ışıklarla kaplanılmış, saray kadar oldukça büyük bahçeye masalar konulmuştu.

Bu şey gibiydi; dünya da gidilen kokteyllerin bir beş on üst versiyonu felandı.

O kadar çok kişi vardı ki burda sanırım binlerce diye bilirdim. Hatta belki milyon...

Sanki herkes maskeli bolaya gidermiş gibi özenle süslenip püslenmişti.

Gözlerimi etrafı süzmekten alamıyordum.

Kendimi tam anlamıyla masallardan fırlama gibi hissediyordum.

ᴀʟᴛıɴ ᴏʀᴅᴜ ᴀᴋᴀᴅᴇᴍɪsɪ || ᴘᴊᴍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin