Onsekizinci Bölüm

8.6K 764 557
                                    

#bangtansonyeondanAnpanman

Multi Medya | Park Jimin

▪▪▪

Seslice nefes vererek, ellerimi sıkarak açtım.

Aşırı derecede gergindim.

Kapının diğer tarafında beni bekleyen miliyonlarca kişinin önüne çıkacaktım ama gerginlikten gebermek üzereydim.

Bütün herkes, bu evrende ve bana yabancı olan herkes oradaydı.

Halk, krallar, prensler, büyücüler, yüksek mevkiler...

"Hey bunu başarabilirsin bu kadar gergin olma!" gözlerimi devirerek eunji'ye döndüm.

"Başarabilirsin değil, eunji. Zaten başarmak zorundaydım." Ne olursa olsun bunu yapacaktım.

Tekrardan seslice nefes vererek, gergince ellerimi salladım. Seslice yutkunarak bakışlarımı büyük dev kapıya çevirdim.

Dışarıya çıkan kapı kapalı, iç taraftında muhafızlar vardı.

Benim çıkmamla es zamanlı kapıyı açıp, taktimde bulunacaklardı.

Kapının önüne yaklaşarak birkaç adım geride durdum. Onlar bende onay beklerken, derin bir nefes alarak kafamla onay verdim.

Yüzbinlerindeki ifadesizlik ile, büyük dev kapıyı iki taraftan açtılar.

"57. Ateş, Su, Toprak ve hava kabilesi prensesi, ayrıca 12. ve son Kurtarıcı Min lavinia Pandora... saygılarınızla teşrif etmekdedir"

Seslice nefes verip, yüzüme takıldıgım gülümseme ile birkaç adım atarak dışarıya çıktım.

Bütün herkes görüş alanına girerken? Bir anda yankı yapan büyük bir curcuna ile yüzümdeki gülümseme artmıştı.

Tanrım!

Bu sesi, bu sevinç çığlıklarını size açıklayamazdım. O kadar yüksekti ki... o kadar büyük bir topluluktu ki saymaya çalışsanız burada kaç kişi olduğunu asla beceremezdiniz.

Yüz, bin... ah, kesinlikle miliyon küsürdü.

Yüksek platformda ortaya doğru yürüyerek, seslice derin bir nefes verip hafifçe önlerinde eğilerek selam verdim.

Normalde şuan halka karşı bir konuşma yapmam gerekirdi ama bunu şuan yapabileceğimi düşünmediğimden, konuşmam ve söyleyeceklerimin hepsini kağıda dökerek muhafızlara vermiştim.

Onlar bütün şehirleri, kasabaları, köylerine kadar tektek ulaştırarak adıma ferman olarak okuyacaklardı.

Benim açımdan en iyisiydi. Sonuçta bu kadar gerginken konuşmayı yapabileceğimi sanmıyordum.

Selam verme işlemi bitince arkamı döndüm.

Topluluktan gelen çığlık ve haykırma sesleri artarken sırıttım.

Sırtımdaki sembolü ilk defa görüyorlardı ki böyle bir tepki vereceklerini tahmin ediyordum.

Bakışlarımı birkaç saniye karşımdaki platformda oturanlara çevirdim.

Platform oldukça genişti.

Sağ tarafta oturan yedi adet birbirinden yakışıklı yedi prens vardı. Sol tarafta ise işhamdan ibaret olan üç kral ve kraliçe oturuyordu.

Ortada ise, platform üzerine konulmuş başka bir platform ile onlardan birkaç santim yukarıda ihtişamlı taht koltuğu duruyordu.

Benim için.

ᴀʟᴛıɴ ᴏʀᴅᴜ ᴀᴋᴀᴅᴇᴍɪsɪ || ᴘᴊᴍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin