#bangtansonyeondanBoyInluv
Multi Medya | Park Jimin
▪▪▪▪▪▪
Sadece 5 gün.
Gözlerimi karşımdaki büyük haritada gezdirerek, ilerleyeceğim yolu işaretliyor ve diğer yandan ise hesap yapıyordum.
Hiç mola vermeden sadece geceleri uyuyacağım uykuyu sayarsak sadece 5 günde bermudaya ulaşabilirdim ki bu da tam olarak şöyle oluyordu, 24 saatte sadece 3 saatlik uykuyla gidecektim ki bu da tam olarak durmadan 21 saat boyunca yürümem gerektiği gereğini yüzüme çarpıyordu. Hemde mola dahi vermeden.
21 saat yürüyüp ardından gece 12'den 3'e kadar uyuyup daha sonra ise tekrar yola devam edecektim ki bu 5 gün boyunca böyle devam edecekti.
Şuan saat öğlen 1'di. Yani bu da demek oluyordu ki benim 2 saat sonra yola çıkmam gerekiyordu.
Eğer tüm hesaplamaları tutarsa 5 gün sonra bermuda da olacaktım.
Yani tabi tutarsa.
Gözlerimi devirerek elimdeki kalemi haritanın üzerine atarak, kafamı arkaya doğru attım.
Sabahtan beri yaptığım tek şey, herkesden uzak boş bir sınıfa kendimi kitleyip hesap yapmaktı. Gerçi yanıma gelecek kimsede yok, saklanmama da gerek yoktu ama yinede yüce asilsade hazretleri prens jimin'i en son bütün herkesin ortasında bana yaptığı sürtük muamelesi yüzünden herkesin gözünden şuan tam bir sürtüktüm.
Yanından geçtiğim kişi tiksintiyle bana bakıyordu.
Bu kötü olmuştu.
Çünkü artık kimse kurtarıcı olmamı umursamıyordu. Kendi şahsi karakterimden öte, jimin'in yaptığı pezeveklik kurtarıcı kimliğimide yok etmişti.
Bundan bir 24 saat önce savaş yok dediğimde en azından susuyorlardı ama şimdi savaş yok desem herhalde beni umursamazlardı bile.
Çünkü ben artık bir kurtarıcı değil, herkesin gözünde sevgilisini en yakın arkadaşıyla, başka bir prensle aldatan sürtük kızdım.
Tanrım!
Bunu nasıl bana yapabilmişti? Onun sinirlendiğinde gözünün döndüğünü ve içinden vahşice birinin çıktığının farkındaydım ama bu... Lanet bu çok fazlaydı.
Herşeye rağmen, bana güvenmeliydi. Eğer başından beri beni karşılıksız sevmişse güvenmeyide bilecekti. Ona sevdiğimi söylecektim ama beni dinlemeden bana güvenmediği söyledi. Ona onu aldatmadığımı, jungkook'la aramızda herhangi birşey olmadığını söyledim ama beni yine dinlemedi.
Şimdi ise saçma sapan cümlelerden boktan saçma şeyler çıkartarak, tekrar ve tekrar benim jungkook'la aramda bir şeyler olduğunu düşünüp bunu bütün herkese itinayla yaymıştı.
Gerçekten bu fazlaydı.
Tamam hatalıydım. Belki en başından beri jungkook yerine bütün herşeyi onunla yapmalıydım, başından beri herşeyi bilmeliydi ama elimde değildi. O an öyle olmuştu. Ve ben Arora'nın en güçlü varlığı olsam da geçmişe dönüp bunları düzeltme gücüne sahip değildim ki aslında bir yandan ya iyi oldu diye düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴀʟᴛıɴ ᴏʀᴅᴜ ᴀᴋᴀᴅᴇᴍɪsɪ || ᴘᴊᴍ
Fanfiction"Sen ölüm kadar karanlık, hayat kadar aydınlıksın. İki dünya arasındaki iki sınırın ta kendisisin. Yaşama hayat verende sen... ölüyü diriltecek olanda sensin, lavina" ©️20180421