Onuncu Bölüm

8.8K 803 318
                                    

#bangtansonyeondanSpineBreaker

Multi Medya | Park Jimin

▪▪▪

Giddikçe artan uykum ile kafamı elime yaslayarak gözlerimi kapadım.

Şuan dersteydik ve dersin başından beri üzerimde olan gözlerden kaçmak için her haltı yapma çalışıyordum.

Tabikide o gözlerin sahibi prens jimin'di.

O gün o olayda sonra arkamı dönüp hızlıca orayı terk etmiştim. Olayın üzerinden bir hafta geçmişti. Bir hafta sonra ilk defa görmüştüm onu ve hepsini.

Eunji'nin dediğine göre her hafta farklı bir elementin derslerine giriyorlardı. Aslında benim için hem iyi hem kötüydü.

Kötü tarafı, kardeşimden yani yoongiden ayrı kalmam, iyi tarafı ise prens jimini görmemem ve uzak kalkmam. Cidden, uzak olduğumuz tek zamanlar sanırım.

Fazla emrivaki ve 'prens kimliğine' düşkün biriydi.

Bu tip bir insanlarla yakın olmayı geçin aynı ortamda bile bulunmak istemiyordum.

"Meselâ yeni gelen arkadaşınız, laviniayla konuşalım..."

Hocanın, ismi söylemesi ile gözlerimi aralayarak baygın bakışlarımı onda gezdirdim.

Genç yaşlarda, oldukça bakımlı ve alımlı, kestane rengindeki saçları ensesinde topuz yapılmıştı.

Dışarıdan bakıldığında gerçekten tam bir psikoloğu andırıyordu.

Evet, evet şuan dersimiz psikiyatri.

Cidden ben nereye düştüm diye soruyorum kendime. Ulan akademi de psikiyatri dersi mi alınır?

Hayatımda duyduğum en saçma şey.

"Ne konuşacaktık hocam?" Sorumla sınıfta kıkırdamalar yükselirken gözlerimi devirdim.

Her ota boka gülün zaten sizde. Ne var yani şurada az dinleniyorduk, duymamış olabiliriz yani...

"Yaşamındaki en acı olay neydi? Yani sende büyük etkisi olan bir durum..."

Evet, şuandan itiraberen karşında denek faresi lavinia bulunmaktadır...

Lisedeyken psikiyatri dersi görüyordum. Hocalarda genelde sınıftan bir öğrenciyi kaldırıp üzerinde bilmem kaç sene okuyup öğrendikleri taktikleri kullanırlardı.

Bir nevi seni bir hasta olarak görüp sınıfa şov yapardı.

Az mı çektik şu hocalardan be...

Oturduğum yerde dikleşerek, sırada geriye doğru yaklaştım.

Hocanın ve sınıfdakilerin bakışları bana dönmüştü. Evet prenslerde dahil.

Seslice nefes verek gözlerimi duvarda gezdirdim. "Aslında buna pek acı denir mi bilmiyorum ama... hayatimda beni en büyük etkileyen ve tabiri caizi bok çukuruna sürükleyen şey ailemin beni ölüme terk etmesi"

Sözlerimle sınıfta büyük bir sessizlik oluşurken bir an gülme isteği gelmişti içimden.

Sanırım ilk defa böyle birşeyle karşılaşıyorlardı. Sonuçta burası Aroraydı.

Hiç kimse kendi çocuğunu ölüme atmayı geçin, istememe yükümlülüğü bile yoktu.

Ben ise Arora da doğmuş olsam da bir bedel uğruna ölüme terk edilmiştim.

ᴀʟᴛıɴ ᴏʀᴅᴜ ᴀᴋᴀᴅᴇᴍɪsɪ || ᴘᴊᴍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin