Otuzaltıncı Bölüm

5.7K 646 285
                                    

#bangtansonyeondanParadise

Multi Medya | Park Jimin

▪▪▪▪▪▪▪

"Lavinia bu çok ağır. Bu senin için bile çok ağır. Sonuçlarının ne olacağını bilmiyoruz ama sende büyük bir yıkım bırakabilir."

Odada, hızlıca bir o tarafa bir bu tarafa yürüyordum.

Büyükbabam, tabikide ödeyeceğim bedele itiraz etmiş ve kabul etmemişti ama bu şuan umrumda bile değildi.

Sonuçta ne olursa olsun bunu yapmak istiyordum. Yapacaktım da.

"Bunu izin veremem. Sen benim kızımsın lavinia. Seni bu tehlikeye atamam."

Sıkıntıyla nefes vererek büyükbabama doğru adımladım.

"Bu umrumda değil. Beni tanıyorsun. Eğer birşeyi yapmak istiyorsan bunun gerçekleşmesi için herşeyi yaparım büyükbaba. Kendimden bile vazgeçerim. Sonuçları da bana yansıyacak zararlar umrumda değil."

Üzgün ve yalvaran gözlerimle ona bakarken, sadece gözlerini kaçırmakla yetindi.

"Büyükbaba yalvarırım. O ölüyor. Öldü. Eğer o olmazsa yapamam. Arorayıda kendimi de kurtaramam. Her halükarda ben biterim. Bu yüzden şimdi bu büyü sonucunda üzerimde olabilecek zararları anlat."

Derince bir nefes alarak, kabullendiğini belki ederek kafasıyla onayladı.

"Daha önce bu büyüyü birçok kez yaptım. Her seferinde farklı sonuçlar elde ettik. Yani güçlerinden vazgeçen oldu, ailesinden, servetinden ama bunu daha önce denemedim. Sen bir kurtarıcısın. Biliyorsun, küçüklüğünden beri birçok şey atlatın. Trafik kazası, birçok yaralama, kırılma olayları... bunların hepsini büyük bir anormallikle de hemen atlattın. Burada yaşadığın olayı da unutmamak gerek. Eminim ki şuan gögüsünde büyük dikiş izleri yok olmuştur bile, yanılmıyorum değil mi?"

Hızlıca kafamla onayladım. Aslında bakarsak o yaralanmayı herhangi bir insan yaşamış olsaydı, hatta insanı da geç burada bile herhangi biri yaşamış olsaydı toparlanamazdı. Belkide öldürdü bile.

Ben ise bir hafta içinde hemen ayağa kalkmıştım ki zaten, yara kapandığın da dikiş izleri ertesi gün kendiliğinden kaybolmuştu.

Bu olağandışı birşeydi.

Küçüklüğümden beri çabuk yararlanır ve çok çabuk toparlanırdım. Hatta bazen acıyı bile hissetmezdim.

"Sen ölümsüzsün ve bu ölümsüzlüğün vücudunda birçok etkisi var. Küçükken, okuldan eve geldiğinde bazen bacakların ve kolların düşüp veya çarpmaktan morardı. Sana sorduğumda ise ne ara olduğunu bile bildiğini söylerdin. Aslında o zaman çözmüştüm bu ölümsüzlük olayını."

Demek büyükbabamda bilmiyormuşum ki zaten aslında hiçkimse bilmiyordu. Bu sadece kurtarıcılar arasında bir sırdı.

Yani jungkook ve ardından ise jimin öğrenene kadar...

"Bedenin büyük yaralar ve kazalar dışında hiçbir acıya tepki vermiyor. Üzerindeki ölümsüzlük o kadar benliğine işlemiş ki bedenin ölümle bağdaş olan herşeyden uzak. Şimdi ise sen ölümsüzlüğünden vazgeçmekten bahsediyorsun. Bu bedenin için çok ağır olabilir."

Tamam mantıklıydı. Ama bir sorun teşkil etmiyordu.

"Bundan sonra başıma gelecek bütün belalara fiziksel acılara katlanabilirim büyükbaba. Bu çokta ağır olmasa gerek. Dünya da binlerce insan fiziksel acı çekiyor, yataklara düşüyor, ölüyor... ben de dayanabilirim öyle değil mi?"

ᴀʟᴛıɴ ᴏʀᴅᴜ ᴀᴋᴀᴅᴇᴍɪsɪ || ᴘᴊᴍHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin