CANFEZA: "Kraliçeyi Kurtarmak" (THB-2)

6.BÖLÜM: "Alaz Erdenay"

•Multimedya; Alaz Erdenay•

Bu bölüm,

Kitabın adı "Canfeza"yı bulan: @7zynpsltn

Kapağı hazırlayan: @petitefraises

Yorumlarıyla bende yazma hevesini kat kat arttıran: @thedarkbynight

@_delirdikmiiia

Ve kendini Ece'de gören tüm okurlarıma, ithaf edilmiştir. Daha çok isim yazarım ama öyle özensizce 20-30 isim yazmak istemiyorum. Sırayla farklı isimler seçmeye çalışacağım. İsimlerinizi biliyorum zaten birçoğunuzun. Hepinizi çook çok seviyor, öpüyorum. Yapılan yorumlara, gösterilen sevgi ve ilgiye bu şekilde karşılık vermeye çalışıyorum. Her yorumuzunu okuyorum. Yıldızlamayıp, yorum atmayıp okuyan okurlarımı da ayırdıkları zaman için koccaman öpüyorum. Keyifli okumalar! 😘😘😘

3.GÖZ

-Çek kızım, hızlı çek! Çek çek çek!" Tuna'nın gür sesinin ve gülüşmelerin dolduğu salona girdi Ece elindeki börek dolu kabı Devranların yardımcısı Nesrin Hanım'a uzatarak. Biraz çekinerek birkaç adım attığında, tüm ailenin katılarak güldüğü gence baktı.

Aden Lina, üçüzü Tuna'ya ağda yapıyordu.

-N'oluyor burada?" En yakınındaki koltuğa çöktüğünde, fotoğraf çekmeyi bırakıp hala sırıtırken ona dönen Aras Kılıç cevap verdi.

-Tuna, göğsünde kıl olsun istemiyormuş. Vallahi manyak bu kuzen, ulan sarışınvari bir adamsın zaten amına koyayım..." son cümlesini tekrar Tuna'ya dönerek söylediğinde Ece de kıkırdadı çaktırmadan. Sahiden, görünürdeki tüyleri hep sarıydı.

-Çeksene kızım! Uff bitmiyor ulan!" Aden, gülme krizine derin derin nefeslenerek ara vermeye çalıştı ve tek seferde çekti ağda bandını. Tuna bu sefer ayağa kalkarken, ellerini göğsüne yelleyerek dolandı salonda.

Savaş bile, koltukta gülmekten kırılırken genç adam gülümseyen Eceyle göz göze geldi.

Sonra elalarını, hiçbir şey olmamış gibi, daha donuk bir ifadeyle kız kardeşine çevirdi.

-Daha bir tane daha var gel! Anacım herifte öküz gibi göğüs var çek çek bitmiyor. Vallahi benim bacaklar komple alıyor bu kadar bandı!" Tuna, eli mahkum otururken bir anda ciddileşti ve tek seferde kendisi çekti bandı.

-Her neyse. Eline sağlık." Herkes yavaşça gülmesini durdurduğunda, aniden modu değişen Tuna'ya garip garip baktılar. "Gidiyim de duş alayım...Şuna bak, revani gibi yapış yapış oldum." Salondan çıktığında, kimse yine bozuntuya vermedi ve kıkırdadı.

-Ayy Ece'm hoşgeldin!" Boynuna atlayan arkadaşına sarıldı genç kız sıkı sıkı. Tuna'nın bakışlarındaki soğukluk daha kötüydü.

Genç kız, buraya gelirken hiçbir şey olmamış gibi davranmasına alıştırmıştı kendini. Bunu ummuştu. O gecenin ertesi sabahı, dün, evdeki kahvaltıya bile kalmadan kaçarak gitme sebebi buydu.

Öyle ya, akıllı kızdı Ece. Bir öpücükle kurbağanın prense tek seferde döneceğine inanmıyordu artık. Hayal kurmak yasak değilse de, genç kız sınır koyuyordu hayallerine. Gerçeklerle setler çekiyor, duvarlar örüyordu.

Ama şimdi kötüydü. Onun, böyle soğuk davranacağını düşünmemişti.

-Hoşbuldum." Dedi gözlerindeki bulutları kovalayıp, Aden'e tüm içtenliğiyle bakarak. Bu sırada arka cebindeki telefonu titremiş, Aden de Elvinle beraber mutfağa atıştırmalık getirmek için gittiğini söylemişti.