ÖZEL BÖLÜM-3: "Konferans"

10.5K 671 224
                                    


Multimedya; Alaz ERDENAY

Özel Bölüm-3: "Konferans"

3.GÖZ

Kulağına ulaşan fısıltılar, beynindeki sisi yavaş yavaş dağıtmaya başlarken, başındaki ağrıyla kaşlarını çattı adam. Bir şeyler duyuyor gibiydi ve biraz daha kulak kabarttığında cümleleri daha net anladı.

-O şerefsiz vurmamış yani? Bir kız yapmış?" Bu ses Bade'ye aitti. Tanımıştı, demek ki zihni oyun oynamıyordu sahiden bir şeyler duyuyordu. Aklına son olanlar, Alaz'ın gözleri ve vurulması gelince kaşlarını daha çok çatarak ailesini dinlemeye koyuldu. Çıt çıkarmadı.

-Bir kız yani! Onu bulduğumda, tam alnına bir kurşun çakacağım." Bu ses ömrünü adadığı kadının sesiydi. Elvin'in. O narin sesine, kin ve nefret nasıl da zıt duruyordu.

Nasıl da... Seksi! Beyninin iyice uyanmasını ve omzundaki ağrının geçmesini beklemese onunla sevişmek için ayaklanırdı.

-Olanları bilmiyoruz ki Elvin teyze. Belki Alaz onu zorlamış olabilir." Ece'nin çekinerek söylediği cümleyi duyduğunda, Elvin'e hissettiği tutkunun yerini saniyeler içinde Ece'ye duyduğu baba şefkati aldı. Onları dinlemek çok güzeldi.

-Zorlamaz kimseyi bu konuda o it, bizzat kendi vururdu babamı." Tuna'nın aynı Elvin gibi öfkelenmesi ve aldığı derin soluklar, Acar'ı gülümsetti. Rüzgar'ın kardeşini onaylamayan bakışlarını bile hissettiğine yemin edebilirdi.

-Babam yüz felci mi geçiriyor yoksa güldü mü?" Bunu ilk fark eden tabii ki Tutku olmuştu, zaten görünüşe aldırdığı yoktu ama boynuzlu bir kapüşona sahip pijamasıyla da Türkiye'nin en büyük hastanelerinden birinde olmayı da istememişti. Babasından gözünü bir saniye ayırmıyordu ve onun en küçük mimiğini kolluyordu. İşte şimdi dengesiz kahramanı uyanmıştı! Yakalandığını anlayan Acar tek gözünü açtığında birkaç kişinin yüzü aydınlanmıştı bile. Yengesi Bade, elini göğsüne koyup,

-Çok şükür!" Diye nefes alırken, Elvin adamın yanına geldi ve yanağına hafif bir tokat patlattı.

-Herife bak! Uyandıysan neden söylemiyorsun?" Acar inleyince, kahverengi gözlerindeki anlık sinir yerini hemen kedere bıraktı ve vurduğu eliyle bu sefer adamın saçlarına dokundu. "Canın yanıyor mu bebeğim?" Yüzünü Acar'ın yüzüne yaklaştırdığında adam başını biraz kaldırarak burnunu karısının burnuna sürttüğünde Elvin yirmilik kızlar gibi kıkırdayıp, kedi gibi mırıldandı.

-Öğk! Kusacağım." Dedi Tuna bu romantizme karşı Ece'nin saçlarını yumruğu arasına sıkıştırıp sarı tutamları gözleri önüne siper etmiş, diğer eliyle de ağzını göstermişti. Onlara sevgiyle bakan yeşil gözler, kendi öküzü Tuna'ya kızgınlıkla döndü ve acımadan lafını geçirdi.

-Eşek ne anlar aşktan!" Genç adam, kızın saçını bırakıp sinsi bir gülüşle arkasına geçti ve kollarını kıza dolayarak, kulağına doğru eğildi.

-Eşek anlamaz da, içimdeki aslana seslen yavrum! Belki o anlar." Bunu fısıldar gibi söylemişti ama Ece Tuna'nın aldığı öküzlüğün yanında Acar Devran romantizminin de gelmesini dilediği esnalarda, Acar bu cümleyi duyduğu anda yüzündeki aşık gülümseme hızla uzaklaşmıştı.

-Siktir maçı kaçırdım!" Dedi Elvin'in sıçramasına neden olacak bir şekilde. İri el aniden yanından uzandı ve komodindeki dijital saati yere düşürdü. Koskoca adam zor sığdığı yatakta tepinir gibi döndü. "Saat kaç saat? Ah Elvo, uzat şuradan o kumandayı. En azından özeti izlerim! Ulan vurulacak günü mü buldum!"

CANFEZA: "Kraliçeyi Kurtarmak" (THB-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin