ÖZEL BÖLÜM/28: "Cesaretin Var Mı Aşka?"

14.3K 1K 261
                                    

Yorum ve yıldızları unutmayın.

Bölümde +18 sahneler var, o sahneler koyu renk yazılmıştır. RAHATSIZ OLANLARINIZ OKUMASIN!!!

3.GÖZ

Yalıda, yerdeki yabani otlara bakınca yüzü asıldı Ece'nin. Acar, pis çalılıkları tekmeleyerek küfrediyor, Elvin'in güllerini de ara ara suluyordu. Filiz Devran'ın ölümü üzerinden 1 ay geçmişti ve aile ilk günlere kıyasla toparlasa da, tüm aile bireyleri üzüntüden kilo vermişti. Başta Acar Devran olmak üzere.

Sabahları bir kilo domatesi tek başına bitirebilecek adam, iki lokma sonra tıkanıyordu. Başta kimsenin konuştuğuna takılmadan kendini dış dünyaya Elvin haricinde kapatsa da, son bir haftadır daha iyiydi.

İki gün önce gördüğü Aden ise, çok çok daha iyi. Evliliğinin üzerine aldığı haber, onu o kadar hırpalamıştı ki Edizle başladıkları yeni hayatı dahi düşünememiş, balayını bir kenara atıp deliler gibi ağlamıştı.

Elvin daha dirayetliydi, Bade daha sakin. Tutku üzgün ve Savaş da öfkeli. Rüzgar ise, buruktu. Ama her zamanki hali olduğu için, daha çok kol kanat germe görevini üstleniyor, bunu belli etmiyordu.

Ece'nin en çok merak ettiği, çünkü hepsinden her gün haber almıştı, Tunaydı. Eve geleceği zamanlar Aden'in dediğine göre genç adam evden çıkıyordu. Ece'yi görmeyi reddetmiş, geçen hafta çatkapı gelen kız kapısını çaldığında da kilitleyip son ses müzik açmıştı.

Çok kırgındı. Bunun farkındaydı Ece. Ama Tuna için ekstra çaba göstermediği de ortadaydı. Onun üzerine gitmenin ikisine bir faydası yoktu. Ne diyecekti? "Seni terk ettiğim için özür dilerim. Ama sadece özür dileyip vicdan rahatlatmaya geldim, çünkü yanında olmaya çalışmak iyileşmediğim düşünülürse hala saçmalık!" Mı?

Ondan uzak durmak en iyisiydi. Ama her şeyden önemlisi elaları çok özlemişti Ece. Parmakları arasındaki koyu sarı saç tutamlarını, onun yüzünden hiç eksilmeyen güzel tebessümünü... Sarılmayı ve onunla uyudukları zamanı...

Psikoloğuna düzenli olarak gidiyordu ve adam o kadar mutlu bir anında Alaz'ı görmesinin yanılsama olma ihtimalinin yüksek olduğunu söylemişti. Acarla Savaş'ın, kızın kararına rağmen, öldürmek için Alaz'ı aradıkları düşünülürse adamın İzmir'de olması saçmaydı ve gerçekten Ece de psikolojisinin o mükemmel sabahı baltalamak için Alaz'ı gördüğü, düşüncesine inanmaya başlamıştı.

-Hoşgeldin kızım, nasılsın?" Sırtındaki elle gözleri yerden Acar'a döndü ve gülümsemeye çalıştı.

-İyiyim Acar amca, sen nasılsın?" Omuz silken adamın yanına, Elvin elindeki bir kupa kahveyle gelmişti.

-Ece'm hoşgeldin. Nasılsın kızım?" Aslında olan biteni Tuna'nın o sabahki yıkılmış halinden anlamıştı kadın, ama Ece'nin sebepleri olduğuna inanarak ona kızgın kalamamıştı. Acar bilmiyordu oğluyla Ece arasında geçenleri çünkü son bir ayda annesinin üzüntüsünden kimseye el atmaya fırsatı...

-AMCA YA İNANAMIYORUM SEN NEDEN ALEX'İN BİR HAFTA BENDEN UZAK DURMASINI SÖYLEDİN?!" Kavin, saçlarını attıra attıra yanına geldiğinde kahvesini yudumlayıp derin nefes aldı yeğenini görmezden gelirken.

-Hava ne güzel demi Elvo?"

-Ay amca! Cevap ver of!" Kavin Badem, yanında durup kendisinden bir cevap beklerken, gözlerini devirdi adam.

-Yetiştirdi mi pezevenk? Vay şerefsiz." Kahvesinden bir yudum daha alırken, Ece sevinmeden edemedi. Kıskançlık düğmesi aktif hale geçmişse, demek ki normal haline dönüyordu adam. "Kişisel algılama Kavin. Bu genel olarak erkeklere yaptığım bir durum. Ediz, Tuna, Aras, hatta Rüzgar bile bu aşamayı geçti. Ayrıca söylemek isterim ki mesajların kontrol altında, Alex'e mesaj atmazsan ve bu sürece saygı duyarsan..."

CANFEZA: "Kraliçeyi Kurtarmak" (THB-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin