CANFEZA: "Kraliçeyi Kurtarmak" (THB-2)

12.BÖLÜM: "Kursakta Kalan Mutluluk"

Bu bölüm,

@vanilyakrema

@Duyguykn3

@mrvegrgn

@aseldemirs

@dieanotherdaaay22

Adlı okurcanlara ithaf edilmiştir. Verdiğiniz önem ve büyük desteğiniz için teşekkür ederim. Yorumların hepsini okuyorum. Her birinizi çok seviyor, çok çok öpüyorum. Zaman ayırdığınız için, hala kaldığınız için teşekkürler. Keyifli okumalar! ❤️

3.GÖZ

-Heyecanlı mısın?" Aden'in kendisine sorduğu soru üzerine aynadan kendini incelemeyi bıraktı Ece. Dudaklarına karpuz aromalı parlatıcıyı kaçıncı yedirişiydi bilmiyordu, ya da maşayla yaptığı dalgalı saçı ne tarafa atacağına kaçıncı kez karar veremediğini, üzerindeki mini, arkası çapraz gelen askılı elbiseyi kaçıncı çekiştirişiydi? Bilmiyordu.

-Çok." Dedi en yakın arkadaşına dönerken. Aden Lina, Ediz döneceği için çok öfkeli görünse de onu tanıyordu Ece. İçten içe öyle büyüktü ki özlemi, bunu kızın bazen iç çekişinden dahi anlıyordu.

Evet, Ediz'in onun kalbini tekrar kazanması çok zor olacaktı. Ama emindi Ece. Genç adamın da arkadaşının da aşkının her zorluğu yeneceğine emindi.

Aslında onun üzgün olması gerekirdi, ama buna aldırmadı. Bunca yıldır Tuna'dan bir karşılık bekleyerek büyütmemişti ki aşkını! Ne gerek vardı üzülmesine değil mi?

Evet, belki önceki geceler çok ağlamıştı Tunayla sevgilisi Jessica'nın fotoğraflarına bakarken, ama şuanki sevinci üzüntülerinin hepsini silip süpürmüştü. Yarın, yine ağlayabilirdi. Yarına belki uyanamayadabilirdi. Şimdi gülümseyecekti.

Onu görecekti. Aslında Ediz'i hiç görememişti Lina aylardır, Tuna en azından bir süre önce doğum gününü ailesiyle kutlamak için gelmişti. Ama yetmezdi Ece'ye.

Temelli dönüyordu Tunası. Tüm o kara bulutlar, Adenle beraber ağlaştığı geceler, Alaz'a duyduğu güvenle üstü kapalı anlattığı sıkıntılar... Hepsi bitmişti.

-O kadar güzelsin ki..." dedi Aden, kızın yüzündeki ışıltıya imrenerek. "Can özüm benim, içinin güzelliği yüzünde sanki..." Ece'nin yanağını sıkarken, Lina'nın boynuna atladı genç kız. İçinde bir volkan tekrar tekrar patlıyordu ve Tuna geldiğinde o lavlar kalbinin her santimini eritecekti.

-Elim ayağım titriyor! Onu göreceğim.." her zamanki kontrollü halinin aksine delirmiş gibiydi. Neşeden bir çığlık atıp, Aden'in elini göğsüne koydu. "Baksana nasıl atıyor!"

Sahiden, o kadar hızlıydı ki kız tek kaşını kaldırıp güldü arkadaşına. Kapı zili çaldığında, Ece'nin ruhuna fatiha okunadursun, Lina güçlü olmaya çalışarak kapıdan çıktı. O da o kadar özlemişti ki Ediz'i, boynuna sarılıp derince koklamakla, suratına bir tokat patlatmak arasındaydı.

Ece, elini kalbine koyarak merdivenlerden indi ve yalının açık dış kapısına doğru ilerledi.

Acar'ın kucağına atlayıp, bacaklarını beline saran Tuna'yı gördü. Yüzü anında gülümserken, yeşillerinde gökyüzündeki bütün yıldızların parlaklığını taşıyordu.

Genç adamın ailedeki herkesle kucaklaşmasını ve sataşmasını izlerken, terleyen ellerini elbisesinin eteğine sildi. Kalbi o kadar hızlanmıştı ki her an bu toplu karşılamada ağzından fırlayıp seke seke bahçeden çıkabilirdi.

-Hoşgeldin..." Tunayla karşı karşıya kaldıklarında ilgi Ediz'e döndüğünden, rahatladı ve kızarmadı Ece. Genç adamın yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu. Saçları uzamıştı, ikisi de birbirinde ilk bu değişimi fark etti.