15.Bölüm: Deli Nefes 'im
-Tahir -
Bazı anlar vardır beynimizden silmek, yok etmek isteriz. Bazı anlar vardır ki hep o anı yaşamak, o anın dışına çıkmak istemeyiz. Bu çok doğaldır. En az bir kuşun uçması kadar doğal...
Ama asıl tuhaf olan kuşum tek kanadı bile kırılsa uçmakta zorlanacağı. Ne kadar tıbbi müdahale yapılsa da o kanat, o kuş eskisi gibi olabilir mi? Olamaz demi? Ben de olamam. Nefes de olamaz. Biz artık tek günlük mutluluğumuzu bir daha yaşayamayacağız. Nefes 'in Behlül 'ünü, Bihter'ini, Adnan'ını, yenilemeyecek kadar kötü olan karışımları benden istemesini...
Bunlar bir daha asla yaşanmayacak. Yaşanamayacak. Nefes' i dağ evinde bırakıp ofise gelmiştim. Belki onu orada, tek başına bırakmamalıydım ama bana âşık olduğunu sanıyordu. O bana âşık falan değildi. Sadece sanıyordu. Belki de sırf o zarar görmesin diye, o daha çok üzülmesin diye kendimi ondan uzak tutmaya çalışıyordum. Ama o bir günlük de o kadar mutluydu ki, o kadar mutluydum ki...
Ama bitmişti. Bunu artık kabullenmeliydin Tahir Kaleli. Sen hep profesyonel olarak yaklaştığın olaylara yine profesyonel bakacaktın. Yaşanmıştı ve bitmişti. Bu kadar. Nefes' i yine kendinden uzak tutacaksın. Yine, yine..."Evet, girin." Asistanım odaya girdiğinde elinde bir gazete vardı. "Efendim, rahatsız etmek istemezdim ama sizinle ilgili bir haber var." Benden korktuğu belliydi. Elleri titriyordu. Bacakları da o şekilde. Gazeteyi masaya bırakıp odamdan çıkınca gazetede ki tanıdık yüz, tanıdık yüzler dikkatimi çekmişti. Bu Nefes ve bendim. Nefes 'in üstünde gelinlik, benim üstümde damatlık vardı. Nikâhtan önceydi. O vurulmadan. Kollarımın arasına düşmeden önce. Gazeteyi alıp okudum haberi.
Ünlü iş adamı Tahir Kaleli'den beklenmeyen haber!
Ünlü iş adamı Tahir Kaleli geçtiğimiz günlerde camianın tanımadığı biriyle evlendi. Ani gelen evlilik hepimizi şaşırtmıştı. Magazin sayfalarının arkasında görmeye alışık olduğumuz Tahir Kaleli, düğününde pek de mutlu görünmüyordu. İsmini Nefes Zorlu olduğunu öğrendiğimiz gelinde aynı haldeydi. Nişan, evlilik teklifi ve bunun gibi şeylerin haberi bize ulaşmadığı için evlenmelerinin tek nedeni olarak Nefes Kaleli'nin hamile olmasıydı. Hamile olma ihtimali artmışken Tahir Kaleli ve Nefes Kaleli sessizliğini koruyor.Bir bu eksikti. Nefes görse kim bilir ne hale gelirdi. Peki ailesi. Bir aile için ne kadar da utanç verici bir şeydi bu? Ben erkektim yok öyle bir şey der ağızlarını susturdum ama Nefes. O daha kendini susturamıyor. O kadar saf ki! O kadar masum çalışan bir beyni var ki! Kalbi ile beyni birbirine çok bağlıydı. Ama ben. Benim kalbim yoktu. Olmayacaktı. Olmasına izin vermeyecektim. Bu evlilik bir an önce bitmeliydi. İkimiz içimde en iyisi bu olacaktı. Eğer bu saçma evlilik biterse ikimizde hayatımıza güzel bir şekilde devam ederdik. Ben ofisimde o hastanesinde. Ne yani çalışacak mıydı? Tamam çalışsın. Her neyse bana ne ki? Boş ver gitsin!
Arabaya atladığım gibi dağ evine gittim. Gitmemiş olması gerekiyordu çünkü ne arabası vardı ne de başka bir şeyi. Eve girip kapıyı anahtarımla açtığımda Nefes 'in sesini duydum. Yanında biri mi vardı? Kimdi ki?
"Sevmediğini biliyorum." Kimdi bu? Telefonla konuştuğunu gördüğüm de içimden gelmese de dinlemeye başladım.
"Katilim ben değil mi?" Bir dakika! Nefes birini mi öldürmüştü? Yapamazdı ki. O kimseye kıyamazdı. Benim Deli Nefes 'im yapamazdı.
"Ya ben buradayım. Burada. Sev beni ya. Sen benim bu dünyadaki en sevdiğim kişisin. Benim seni sevdiğim gibi sen de beni sev. Birazcık sev. Birazcık." Nefes! Ne diyordu bu? Kim kimi seviyordu? Ya da sevmiyordu? Yoksa Nefes 'in bir sevdiği mi vardı? Onunla evlenirken bunu düşünmemiştim. Belki de düşünmek istememiştim. Bilmiyorum. Bu aralar o kadar çok şeyi bilmiyorum ki sanki bir çukurdayım. Kendimi çok boşlukta hissediyorum. Ama eğer Nefes 'in bir sevdiği varsa işler daha da kötüye giderdi. Onu bekleyen birinin olduğunu bilmek beni adlandıramayacağım şekilde tuhaf hissettirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Nefes'im
Fanfiction"Ve siyahtan daha karanlık renkle tanıştım o an. Yenilmişlik rengi." Bir bebek doğar, ağlar. Karnı acıkır, ağlar. Altına yapar, ağlar. Annesini özler, babasını özler ağlar. Korkar, canı yanar, ağlar. Ben de çok ağladım. Bu gece ben de çok ağladım...