Herkese selam. Gece 23.51. Benim odamın penceresinin yanında olan sokak lambası patlamış ve bugün değiştirdiler. Bütün odamı aydınlatıyor. Çok mutluyum. (ben bunu neden anlatıyorum?!?)
Hadi bölüme...
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...
Anlamıyorum ben bu çocuğu anlamıyorum ya! Bir gün önce tamam dediği şeye ertesi gün hayır diyor. Bu dengesizliği beni öldürecek. Ya tabi ki de Tahir’den bahsediyorum. Onun bu dengesiz hallerinden. Hem ben o basket sahasında kızların önünde basket maçı yaparken karışıyor muyum? Hayır! Karışmıyorum. Tamam, arada karışıyorum. Tamam, arada kızları kovuyorum. Tahir’e ceket giydiriyorum. Ama arada yani. Arada. Yani birazcık!
Sadece üç aylık tatilde çalışmak istiyorum. Okul zamanında paraya ihtiyacım oluyor ve ben liseden beri her yaz çalışıyorum. Ama bu yaz gerçekten delireceğim. En zor müşteri bile beni Tahir kadar delirtmedi.
Bakın! Önce çalış benim için hiçbir sakıncası yok dedi. Tamam dedim ben de. Çünkü o da basket maçlarına takımla birlikte hazırlanacaktı. Sonra ikinci iş günümde işe geldi. Normal konuştuk ve akşam bana bir daha o işe gitmeyeceksin diyor. Neden be adam! NEDEN!
Konuşmamızın üzerinden 2 ya da 3 saat geçti. Ona neden gitmememi istediğini sorduğumda bir neden söylemedi. Ben de telefonu yüzüne kapattım. Benim mi aramam gerekiyordu. Bir kere o odunluk yapmıştı. Yani arayıp özür dilese ne güzel olur demi! Ama yok! Beyefendi özür dilemez. Niye dilesin ki! Hep Nefes diler özürleri. Hatalı olsam özür diliyorum hatalı olmasam da özür diliyorum. E ben de insanım yani.
Sınıfa yeni bir çocuk geliyor. Ben suçlu oluyorum. Bana bağırıyor. Yahu ben mi aldım bunun kaydını bizim sınıfa? Bana niye bağırıyorsun be adam! Sonra müdür bunun kaydını bizim sınıfa almamış yine ben suçlu oldum. Tahir’i sakinleştirmek için resmen maymun oldum ya! Yoksa müdürü dövecekti. Okuldan atılsa kesin yine ben suçlu olurum.
Hayır, ilk günkü aşkım hala aynı şekilde duruyor hatta artıyor. Onun o aşk dolu gözlerini görünce bütün sinirim geçiyor ama bu sefer geçmeyecek. Bu kaçıncı oldu ya! Yani bende insanım. Bende anlayış bekliyorum biraz. Tamam, anlayış göstermiyorsun bari nedenini söyle be adam!
Konudan sonra kaç saat geçti ve ben hala sinirliyim. Suçum yok ya suçum. İnsan bir arar. Aramıyorsun bari mesaj at! Bakıyorum telefona yine atmamış. En iyisi bir hava almak. Gerçekten yoksa evde delireceğim. İnce ceketimi alıp kulaklığımla birlikte dışarı çıktım. Biraz sokakta yürüdükten sonra gündüzleri çok kalabalık olan parka geldim. Şimdi ise kuş uçmuyordu diyebilirim. Okul çıkışı Tahir ile birlikte oturduğumuz banka oturdum. Aklıma hemen o gün geldi.
&&&
“Nefes…” dedi Tahir kaşlarını çatıp kum havuzunda oynayan çocuğa bakarak. “Şu çocuk sana bakıyor.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deli Nefes'im
Fanfiction"Ve siyahtan daha karanlık renkle tanıştım o an. Yenilmişlik rengi." Bir bebek doğar, ağlar. Karnı acıkır, ağlar. Altına yapar, ağlar. Annesini özler, babasını özler ağlar. Korkar, canı yanar, ağlar. Ben de çok ağladım. Bu gece ben de çok ağladım...