32.Bölüm: Ben Seni Unutmak İstemiyorum!

1.3K 81 4
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...

32.Bölüm: Ben Seni Unutmak İstemiyorum!

-Nefes-

Titriyorum. Dilimde bir şarkı ve ben titriyorum. Şarkı şöyle diyordu.

“Toprağından dönsün yüzün,
Ölünce sevemezsem seni!
Kan ağlasın iki gözün
Ölünce sevemezsem seni!”

Kesik kesik cümleler hatırlıyorum. Beynimin içinde kesik kesik şeyler. Bebek diyor. Baba diyor. Dede diyor. Yorgunluk diyor. Yorgun muyum? Ya da yorgun olan ben miyim? Omzumda sanki tonlarca yük var ve ben artık taşımak istemiyorum bu yükü.

“Güzelim…”

“Uyan hadi… Evimize geldik.”

“Korkma! Korkma! Benim. Tahir.”

“Sevgilim…”

“Hadi banyoya!”

Onlarca kez konuştu Tahir. Aklımda kalan bunlar ve son cümlesini bir dakika önce yaptı. Gözlerim yarı kapalı bir şekilde onu dinliyorum. Uyumak istediğimi hatırlıyorum. Uyumak istediğimi, ölmek değil. Uyumak! “Uyumak istiyorum!” diye isteğimi dile getirdim. Yatağımızda uzanmıştım. Tahir de yanımdaydı. Tahir eliyle saçlarımı arkaya attı ve alnıma bir öpücük koydu. “Ateşin var güzelim. Hep ıslandık. Önce banyo, sonra uyku!”

“Uyumak istiyorum!” diye cümlemi yineledim. Uyumak istiyordum çünkü! Uyku şuan çok tatlıydı ve ben uyumak istiyorum. “Hadi gel önce üstümüzü çıkaralım!” dedi sanki söylediğim şeyin bir önemi yokmuş gibi. Sanki beni duymuyormuş gibi. Oysaki konuşuyordum ben! Buradaydım. “Uyumak istiyorum!”

“Hadi sevgilim…”

Beni kucağına aldı ve banyoya götürdü. Yoldaki itirazlarımın hiçbiri işe yaramadı. Tek bir cümlemi bile dinlemedi. Duymadı. Gözlerim hafif kapalı iken üstümdeki kısa kollumun eteklerini tuttu ve havaya kaldırdı. Benim de kollarım istemsizce havaya kalktı ve ona yardım ettim. Beni soyması için ona yardım ettim. İtiraz etmeden bu sefer. Hiçbir şey demeden beni soymasına izin verdim. Sonra da pantolonumu çıkarttı. Ve ben öylece kaldım karşısında. Üşümem umurumda değildi. Tahir’in bakışları beni yakıyordu. Sessiz bir banyoda Tahir’in iç çekişi ulaştı kulağıma. Öyle bir iç çekti ki böyle olmamalıyız der gibi. Öyle bir iç çekti ki daha birçok şey der gibi. Ama hiçbirini demeden sadece iç çekti. “Hadi suya giriyorsun.”

Girmek istemiyordum. Suya girmek istemiyordum. Sadece yorganımın altına girmek istiyorum. Neden bir kere bile olsa istediğim şey anında olmuyor? Neden?

“Hayatım boyunca…” dedim ve bir derin nefes aldım. “Neden ben böyleyim?”

Sen böyle çok güzelsin!” dedi ve beni duşa kabinin içine soktu. Tepemden aşağı ılık su aktığında su ile yeni tanışmış bir bebek gibi ayaklarımın üstünde zıpladım. Zemin soğuktu. Çok soğuktu…

Deli Nefes'imHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin