18. Bölüm

398 37 3
                                    

Pişmanlık dipsiz bir kuyu gibiydi. Bu durumda bende içine atılan çakıl taşından farksızdım. Ömrüm kuyu dibinde karanlığa mahkum olacaktı. Bu Midnightın karanlığından da fenaydı. Kendi kendimi çıkmaza sürüklemiştim. Ben tam olarak ne yapmaya çalışıyorum? Dünyanın havası fena çarptı.. Bu hissettiklerim deliklik..

Kendi çıkmazımda düşüncelerimle kaybolurken Becca'nın dokunuşuyla irkildim. Meraklı gözlerle bana bakıyordu. Olduğum yerde dalıp gitmiştim.

"Dalmışım." dedim elimi başımın üstüne koyarak. "Hangisini seçtin?"

Üzerindeki sarı elbisenin eteklerini tutup cici kız selamı verdi. Midnightta düzenlenen balolardaki birbirinden dantelli elbiselerin içindeki korseli bedenlerin sahip olduğu selamlaşmaydı. Ben buna cici kız selamı diyordum. Kendine eş bulmak adına girdikleri tuhaf görüntü Becca'yla gözümün önüne gelmişti. Yo.. Becca'yı o tuhaf içi geçmiş kızlarla kıyaslamazdım. Niyetler farklıydı.

"Bu sana yakıştı." Sarıya bulanmış elbisenin siyah bebe yakası vardı. Büyük siyah yakalar parlak siyah taşlarla bezenmişti. Beline doğru daralan pensler Becca'nın ince belini ortaya çıkartırken minik göbeğini kamufle ediyordu. Son zamanlarda biraz kilo kaybı olmuştu. Vücudu gün geçtikçe form kazanıyordu. Dizlerinin üzerinde sonların çan etek kısmı hafif tombul ama düzgün şekilleriyle kendine has havası olan bacaklarını çok güzel gösteriyordu.

"Sence Neil beğenir mi?"

Bu sorunun cevabı onun için önemliydi. "Cinsiyetimi değiştirmiş olsaydım sana aşık olabilirdim." Biraz güldükten sonra aynaya baktı. Düzleştirdiğimiz saçlarını topladığımız küçük kuyruğa dokundu. Heyecanlıydı. Neil onu ilk defa bi yere davet etmişti. İki yıl boyunca uzaktan seyrettiği çocukla konuşma fırsatı bulmuş ve ondan bir davet almıştı. Sevinci ölçülemezdi.

"Sen ne giyiniyorsun?"

Omuz silktim. "Böyle gelmeyi düşünüyorum."

Eliyle eşofmanımı işaret etti."Saçmalıyosun."

"Hiç havamda değilim Becca." dudak büzdüm "Zaten siz kumrular birbirinizi buluncaya kadar orada kalacağım."

Omzuma vurdu. Becca dan beklemediğim bir reflekle. "Bu gece eğleniyoruz. Ve sen güzel şeyler giyinmek zorundasın."

Sihirli gardrobu olarak adlandırdığım askıların arasından saks mavisi bir elbise çıkardı. Becca'nın üzerindeki elbisenin uzunluğunu hasret bırakacak cinstendi.

"Bu.. çok kısa."

"Ve sende bir rahibe değilsin." Becca'da korkunç bir değişim vardı."Giy şunu."

"Becca bunun üstüde yok." Askıları iki parmak kalınlığındaydı ve dekoltesi oldukça derindi.

"Seni dışarıda bekliyorum. Acele et."

Kapıyı suratıma kapatıp gitti. Elbiseyle baş başa kaldım.

HİDDEN İN THE SUN   (Tr)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin