19. Bölüm

438 36 7
                                    

HİDDEN İN THE SUN

-19. Bölüm

SETH COOPER

Vücudunu saran elbise, Eva'nın kışkırtıcı kıvrımlarını ortaya çıkarmıştı. Dekoltesi bir erkeğin aklını başından alacak kadar derindi. Ve bayıldığım uzun seksi bacakları.. Eva onları gözler önüne sermişti. Anlaşılan çarpık olduğunu ileri sürdüğüm sahte tezimi yememişti.

Sarı saçları çıplakta kalan omzunun üzerine bukleler halinde dökülüyordu. Eva zevk listemi değiştirmişti. Sarışınlardan nefret ederdim. Ama onu gördüğüm günden beri hayran olduğum şey zümrüt yeşili gözlerini süsleyen sarı saçlarıydı..

Tercihim uzun boylu kızlardan yanayken Eva benden kısaydı. Başı omuz hizamdaydı. Ama benden küçük olması hoşuma gidiyordu. Bana bakmak için başını kaldırdığında karşılaştığım hırçın bakışları beni etkisiz hale getiriyordu. Vahşi kız farkında olmadan prensiplerimi çiğnemişti.

Ellerimin arasına hapsettiğim bedenini kendime doğru çektim. Dolgun pembe dudaklarının tadı beni baştan çıkarıyordu. Amatör olduğu her halinden belliydi. Acemice öpüyordu. Ama bu hoşuma gitmişti. Onun ilki olduğum gerçeği Eva'yı daha çekici kılıyordu.

Farkında değildi ama titriyordu. Kalbi yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu. Benim kalbimi de kendi hızına yetişecek kıvama getirmişti. Eva nefesimi kesiyordu... Onda beni çeken başka şeyler vardı. Daha önce hiç bir kızda görmediğim farklı bir yanı.. Sıradan olmamasıyla ilgili değildi. Bu farklı bi şeydi..

Zorda olsa onun dudaklarından geri çektim kendimi. Daha fazla devam edersem duramayabilirdim ve bu vahşi kız cezasız kalabilirdi. Attığı tokatın cezasından bir öpücükle sıyrılamazdı. Bu çok kolay olurdu..

Nefes nefes kalmıştı. Gözlerini yummuştu. Asi karakterinin altında saklanan utangaçlığı yanaklarını kızartmıştı. Şuan savunmasuz bir kuş gibiydi. Duyguları karşımda çıplak kalmıştı.

"Benden.. nefret ettiğini sanıyordum." dedim sessizce. Başını kaldırdı. Her zaman ortaya çıkarmadığı masum bakışlarını gösterdi. O bana bakarken kolyem ısınmaya ve parlamaya başlamıştı. Vahşi kız onu da harekete geçirmişti.

"Yoksa.." sırıttım. Sinirini bozacak şekilde, "Bana aşık mı oldun?"

Sözlerim onu derinden etkilemişti. Sessizce bana baktı. Dudakları bir şeyler söylemek için kıpırdasa da kelimeler dökülmedi. Elini başına yerleştirdi sonrada önüne düşen saçlarını kulağının arkasına itti.

Başımı eğip ona tekrar yaklaştığımda artık bana bakmıyordu.

"Ben.. gitmeliyim. Artık." dedi titreyen sesine mani olamadan. Sanki az önce dudaklarıma yapışan kız o değildi. Çok.. utanmıştı.

Onu sıkıştırdığım köşeden sıyrılıp yanımdan uzaklaştı. Kilitlediğim kapının anahtarını çevirip açtı ve hızla yanımdan uzaklaştı.

×_×

Pembe pikeyi nefes alacak delik bırakmayacak şekilde kafama doğru çektim. Dizlerimi karnımda topladım ve dün geceden beri tek yaptığım şeyi tekrarladım. Defalarca kendime küfrettim. Pikeyi avuçlayıp sıktım. Ölmek istiyorum.. Yok olmak. Hatta dünyaya hiç gelmemiş olmayı diliyorum..

Az sonra kapının kolu dönmeye başladı. Becca'yla karşılaşmaktan utanıyordum. Düştüğüm durum sayesinde melankolik biri olup çıkmıştım. Kapı aralandı. Uyku taklidi yaparak olanları anlatmayı bir süreliğine sekteye uğratabilir miydim acaba?

HİDDEN İN THE SUN   (Tr)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin