BECCA
Ben az önce kendi sesimi duymuştum.
Boğuk ve anlaşılmaz değil net kelimeler dökülmüştü dudaklarımdan. Sessizliğimi delen bir çığlık gibiydi bu ses. Ben.. az önce konuştum. Gözlerim doldu. Yaşlara mani olamadım. İnanılmazdı. Bu bir rüya mıydı?
Ve her şeyden önemlisi ben, Eva'nın yerini biliyordum. Artık yanılmıyordum. Bunu bildiğimden emindim.
Seth, Kylea, Alaina ve David anlam vermek istercesine bana baktılar. Gözlerinden endişe ve şaşkınlık okunuyordu.
"Becca sen az önce konuştun." İlk tepki Alaina'dan geldi. "Konuşamadığını sanıyordum."
Dudaklarımı ısırıp bir kaç damla yaş daha düşürken yanaklarımdan başımı salladım. Hala sesimi kullanabileceğimi bilmiyordum. Bu yüzden başımı sallamakla yetindim.
David elini uzattı kalkmama yardım etmek için. Anlaşılan gene bayılmıştım. Az önce Alaina'nın yattığı yatağın üzerindeydim.
Alaina'dan da destek alarak doğrulduğumda gülümsedim. Sevinç göz yaşlarım akmaya devam ediyordu.
"Ben..." dedim sesimi duyduğuma inanamayarak. Konuşuyordum. Kalbim hızla atmaya başlamıştı. Heyecandan ölmek üzereydim. Yüzümü ellerimle kamufle ettim.
"Sıradışı.." dedi Kylea. Alaina ve Seth'tte onu onayladı. Şaşkınlıkla bana bakıyorlardı.
"Eva'nın yerini biliyorum." dedim daha fazla uzatmadan. Konuşabilmemin sevincini daha sonra da yaşayabilirdim. Önemli olan Eva'ydı.
Seth gözlerini kısıp bana baktı "Nasıl?"
Derin bir nefes aldım. "Bunun nasıl olduğunu bilmiyorum. Ya da neden gerçekleştiğini."
Bana daha önce tanık olan David'e baktım. "Yaklaşık iki saat öncede bayılmıştım. David bayıldığımı düşünmüştü ama ben boyut değiştirmiştim. Bir anda karanlığa boğuldum. Sonra Eva'yı gördüm." yutkundum. O an zihnimde canlandı Eva kötü görünüyordu. "Eva karanlık bir odanın ortasındaydı. Yanında bir kadın cesedi vardı. Sonra kapı açıldı. Muhafızlar geldi. Ona ulaşmak için koştuğum sırada bir rüzgar beni geriye çekti. "
David araya girdi. "Bu bir rüyaydı Becca."
Elimi kaldırıp onu durdurdum sonrada başımı salladım. "Hayır değildi."
"Lütfen devam et." Seth dikkatle beni dinliyordu.
"Az öncede aynısı oldu. Bunu nasıl yaptığıma dair bir fikrim yok ama.. siz konuşurken birden kayboldunuz. Önce Seth, ardından Kylea." Alaina ve David i işaret ettim. "Sonra da siz ikiniz."
Derin bir nefes daha aldım. "Rüzgar esti ve fırtınaya dönüştü. Savruldum. Sonra ayaklarım zemini hissetti. Kurak toprakları. İki büyük bina vardı. Ve ortalarında onları birbirine bağlayan bir yol. Eva o yolun üzerindeydi. Muhafızların eşliğinde diğerine göre yenibolan binaya doğru götürülüyordu."
Alaina öne doğru bir adım attı. Çenesini sıvazlayıp saçlarını geriye savurdu. "Becca ama bu bana inandırıcı gelmiyor."
Alaina'nın tepkisi nedense beni şaşırtmamıştı. Eva ona dünyanın varlığından bahsederken bile masaldan ibaret olduğuna inanırmış. Bir mucizeye tanıklık edip buraya gelmesine rağmen hala inanç duyuları sağır.
O kurak arazide rüzgar beni geriye doğru sürüklerken tutunduğum yabani otlar avuçlarımdaydı. Onları koparmıştım. Alaina'ya doğru uzattım.
"Bunları oradan getirdim."
Seth araya girdi. "Bana belirgin bir özelliğinden bahset. Kurak arazi demiştin. Başka?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİDDEN İN THE SUN (Tr)
Fantasi"Seth.." diyebildim fısıltıyla. Nefes almak bile zordu. "İsmim." dedi "dudaklarından döküldüğünde hoşuma gidiyor." Fazla yakındı. Bu tehlikeliydi. Gözlerini dudaklarımın üzerine dikmişti. Elleriyle bileklerimden kavradı ve beni duvara yasladı. Ona k...