En son nerede kalmıştık?
Imm.. Bir düşünelim..
Ah.. Evet en son Seth emrediyordu?
"Bak ahbap.." dedi Kylea iddialı bir kahkaha ile. Ellerini beline yerleştirdi. "Senin emir verebileceğin sınıfa ait değiliz."
Oldukça, sinirli görünüyordu. Seth onu nasıl kızdıracağını biliyordu.
"Sanırım bizi Bravery'lerle karıştırıyor." dedi David oturduğu yerden doğrularak ve Seth e doğru bir adım atıp parmağını salladı. "Biz Midnight'lıyız dostum."
Seth sadece gülümsemekle yetindi. Gözlerime baktı. "Onu götüreceğim."dedi. Sonra da Kylea ve David'i işaret etti. "Bu kez engel olamayacaksınız."
"Bu Eva'nın tercihi olacak." diye atıldı Kylea ve haklıydı. Bu benim tercihimdi.
Sesimi temizledim."Bunu konuştuğumuzu sanmıyorum." Önüme düşen saçlarımı geriye attım.
"Burada kalman için bir sebebin yok Eva. Seni götüreceğim." Bana doğru eğildi. Kokusunu daha yoğun bir şekilde algıladım. "Bu kez sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim."
Az önce takındığı ukala tavrından uzaktı. Belki de sadece benim hissedebileceğim bir endişeyi barındırıyordu gözleri. Bunu sezebiliyordum. Seth'in duygularını net bir şekilde hissedebiliyordum. Sanki aramızda görünmez bir bağ vardı. Bu bir aidiyet hissi gibiydi. Birbirimize aitmiş gibi.
"Düşünmek için zamana ihtiyacım var." dedim kabul edeceğimi bile bile. İçimden bir ses mantıklı olduğunu söylüyor ve Seth'in bunu beni korumak için yaptığını biliyordu.
Seth sessiz kaldı cevabım karşısında. Kylea ve David kararsızca birbirlerine baktılar. Kızlar benim kararım doğrultusunda ilerleyecek gibi görünüyordu.
"Aslında bunları daha sonra konuşabiliriz." dedi Becca sessizliğini bozarak. O gerçekten sessizliğini bozmuştu. Becca için artık kelimelerin anlamı vardı. "Yorgun görünüyor. Zor bir gece geçirdi. Üstelik yaralı."
O konuşurken dinlemek neden bu kadar keyif vericiydi? Küfür bile etse kulağa güzel gelirdi heralde. Şuan gözümde bir tanrıça gibiydi. Çok çekici gözüküyordu. Waoh.. yoksa aşık mı oluyorum :p
"Becca..." dedim sessizce. "Sesin mükemmel."
Utanarak gülümsedi. Yanakları kızarmaya başlamıştı. "Alışmak gerçekten zor. Bazen inanamıyorum. Ses efekti eklenmiş gibi hissediyorum."
Hepimiz gülmeye başladığımızda az önce beliren gergin hava yok olmaya başlamıştı. Becca'nın saf duyguları içimizi ısıtıyordu. O artık mahrum kaldığı sese sahipti. Hayatı yeni başlamış gibiydi.
"Neden bu gece her şeyi bir kenara bırakıp eğlenmiyoruz." Öneri David'ten gelmişti. "Sonra da tartışabiliriz. Öyle değil mi majesteleri?"
Seth'i sınıyordu ama o ukalalığından ödün vermezdi. Dudağı kıvrıldı. Yüzündeki tek bir kas bile oynamadı.
"Önerini kabul edilebilir buluyorum." dedi muzipçe. Sonra ellerini birbirine vurdu. "Hadi hazırlanalım."
×_×
Biraz geç algıladığım ortada ancak bu kadar da geç anlamam normal mi ki?
Evde değildik ve ben bunu yeni fark ediyordum. Olaylar beynimi öylesine kurcalamıştı ki görsel zekam dibe vurmuştu.
"Devasa bir yapı öyle değil mi?"
Başımı sallayıp Becca'yı onayladım. Burası Bravery'lerin merkez binasıydı. Ve inanılmaz derecede göz kamaştırıcıydı. Şuan bulunduğumuz kat Seth'e aitti. Alt katta diğer Bravery ler vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİDDEN İN THE SUN (Tr)
Fantasy"Seth.." diyebildim fısıltıyla. Nefes almak bile zordu. "İsmim." dedi "dudaklarından döküldüğünde hoşuma gidiyor." Fazla yakındı. Bu tehlikeliydi. Gözlerini dudaklarımın üzerine dikmişti. Elleriyle bileklerimden kavradı ve beni duvara yasladı. Ona k...