32. Bölüm

274 40 7
                                    

SETH COOPER

Muhafızların barınağı olan son binaydı burası. Dışarıdan bakıldığında acayip olağan bir büro gibiydi. İyi kamufle olmuşlardı. Onları bulduğumda tebrik etmeliydim. Hem kusursuz yürüttükleri işler için, hemde Eva için...

Tebrik şeklim onlara özel sıradışı olacaktı.

Eva'yı bulduğumda hepsini onlara ödeceğim.

Kylea az önce girmiş olduğu odadan çıktığında yüzüne oturan ifade umutsuzluktu.

"Bir şey yok öyle değil mi?"

Başını iki yana sallayıp oflarken, sabrım taşmak üzereydi. Yakaladığımız muhafızlardan en ufak bir ipucu bile çıkmıyordu. Habersizlerdi. Eva'nın yerini ulaşabileceğimiz budala heriflerle paylaşmamışlardı. Yoksa çoktan öterlerdi. Öldüresiye dövülmek, ölmekten kötüydü ne de olsa.

Yumrukladığını tahmin ettiğim eline kan bulaşmıştı. Bir muhafız kanı daha...  Artık sıkılmıştım. Aynı noktada dönüp duruyorduk ve lanet olsun! Eva'dan haber yoktu!

"LANET OLSUN!"

Önümde duran ahşap sandalyeye bir tekme savurdum.

Eva neredeydi?

Onu hangi cehenneme götürmüşlerdi? Onu tuttukları yer nasıldı?

Her şeyden önemlisi Eva yaşıyor muydu?

İç sesimin duymamı  sağladığı son soruyla beraber boğazıma bir yumru oturdu. Yutkunamadım. Bir anda kalbimin acıyla daraldığını hissettim. Düşüncesi bile korkunçken gerçek olması.. Yo bu olmamıştı. OLMAYACAKTI!

Eva yaşıyordu..

Bunu biliyordum. Çünkü varlığını hissediyordum ve yanılacağım bir algı değildi.

"Nereye bakabiliriz?"

"Burası sondu." dedim bezgince. Adamlarımın bana verdikleri bilgi doğrultusunda burası sondu..

"Onu Midnighta götürmüş olabilirler mi?"

"Sanmıyorum. Dünyaya getirmek için Madelena dan yardım aldıklarını söylemiştin."

Gözlerini yere devirip ellerini beline yerleşti. "Nelson.." dedi sessizce. Gözlerini açıp bana baktı.

"Bize yardım edebilecek birini tanıyorum."

"Nasıl birini?"

Aklına gelen fikir her neyse onu heyecanlandırmıştı ve bu benim içinde yeni bir yol demekti.

"Eva'yı dünyada öldürmek istediklerini bize o söylemişti. Nelson."

"Nelson?" dedim soru tonunda. Bu ismi duymamıştım.

"Muhafızdı. Ama Midnightta iken Eva'yı tanıyordu. Dünyaya gelmiş ve yakalanmıştı."

"Onunla görüştünüz mü?" dedim sabırsızca. Bu yeni isim umudumuz olabilirdi.

"Daha önce Eva ile görüştü."

"Şuan nerede?"

"Yolcu komitesinin elinde."

Saçlarımı geriye doğru ittim. "Neden daha önce söylemedin!"

Gözlerini kısıp bana baktı. "Çünkü senin adamlarının doğrultusunda hareket etmemi istedin!"

"Saçmalık!"

"Eva'yı bulmak için her şeyi yaparım. Şunu kes ve beni takip et."

Öfkelenmişti ama benim kadar değil ve onunla tartışmak yapmak istediklerim listesinde en ön sıralarda yer alsa da sırası değildi. Bana zevk verirdi ama işimi yavaşlatırdı.

HİDDEN İN THE SUN   (Tr)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin