Sabahleyin kalktığımda her zaman ki gibi ablamı evde göremedim çünkü bu saatte işe gitmiş olması gerekiyordu çoktan. Saat dokuz olmuştu ve nedense kalkar kalkmaz içimde bir acıkma hissi vardı.
Rüyamda tost yediğimi görmüştüm bundan dolayı tost yapmaya karar verdim kendi kendime gülerken. Sucuğu, kaşarı yağı ve salçayı aldıktan sonra dolabı kapattım. Tostun tadı gerçekten salçayla bambaşka oluyordu..
Dün geceyi aklımdan çıkaramıyor fakat bunu belli etmemeye çalışmakta epey zorlanıyordum. Aklımı kurcalayan trilyonlarca soru vardı. Çakışan bir şeyler, silikleşmiş anılar, korku, heyecan. Bütün her şey birbirine karışmıştı. Ve ben bu karışıklığın arasında boğuluyordum.
Sucuğu dilimledikten sonra poşetini çöpe attım fakat çöpte gözüme çarpan bir şey olmuştu...
Bir fotoğraf...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölü ruhlar müzesi
Short StoryWattys 2018 longlist' "Her şey hiç tanımadığı ona yazı yazan bir adamı takip etmesiyle başladı. Çok eskiden tuttuğu bir sözün buralara kadar geleceğini bilmiyordu. Gerçeklikle savaştığını ve evrenin ona küçük bir oyun sergilediğini de henüz bilm...