Medyada Alper ;)
MASAL
Dün akşam migrenim tuttuğu için bir ilaç alıp erkenden yatmıştım. Saat kaçtı bilmiyorum ama uykumdan ısrarla çalan zil sesiyle uyandığımda telaşla yataktan kalkıp kapıya koştum. Acaba ev sahibi mi gelmişti? Ama kiraya da daha vardı ki?
Başka bir alacaklıları var mıydı acaba? İstediği bir şey olmasa kapıdaki, kapıyı alacaklı gibi çalmazdı değil mi? El çekilmeden basılan zil sinirlerimi iyice hoplattığında kim diye sormakla uğraşmadan kapıyı açtım. Karşımda ultra yakışıklı, hafif tanıdık gelen biri elini zilden çekmeden hâlâ çalmaya devam ederken yüzümü buruşturdum. "Kapı açıldığına göre artık o elini çeksen mi?"
Yakışıklı, elini ateşe değmiş gibi hızla çekerken mahcupça gülümseyip omzunu silkti. "Kapı uzun süre açılmayınca alışkanlık yaptım sanırım. Kusura bakma."
Kollarımı önümde birleştirip hayran bakışlarımı karşımdakine yollarken "Estağfurullah ben özür dilerim, kapıda beklettiğimiz için..." demekten kendimi alamadım.
Yüzü gittikçe tanıdıklaşan kişi "Anlamadım?" deyince boğazımı temizledim. "Önemli değil, dedim. Şey seni bir yerden tanıyor muyum?"
Karşımdaki daha da derinleşen gülümsemesiyle "Alper ben. Hatırlamadın mı? Geçen gece tanışmıştık. Bizim mezuniyet partisinin olduğu gece." diye açıklama yaptı. Yanaklarımda başlayıp etkisini tüm vücuduma yayan bir utanç ateşi beni etkisi altına alırken içimden Allah'ım yine mi ya, diye sızlanmaktan kendimi alamadım. Bu sırada yüzümden gülümsemeyi eksik etmedim. İkinci defa Esin'e yürüyen çocuğa yürüyordum, az kalsın!
"Ah evet! Kusura bakma Alper. O güne ait anılarım biraz bulanık. Gözüme tanıdık gelmiştin ama tam olarak kim olduğunu kavrayamamıştım."
Alper gülümsedi. "Sorun değil, Masal."
Kaşlarımı sadede gel dercesine kaldırdığımda Alper'in hâlâ bana gülümseyerek baktığını görünce onunla Esin'le bakışarak konuştuğumuz gibi konuşamadığımızı fark edip sorumu kelimelere döktüm.
"Ee tanışma faslını da geçtiğimize göre sabah sabah kapımızda ne işin var? Ayrıca sen bizim evimizi nereden biliyorsun?"
Şüpheyle sorduğumda Alper beni kapıdan yana iterek içeri girdi. Ne yaptığını sorgularcasına arkasından bakakalırken seslendim.
"İçeri girmez misin?" ve kendim devam ettim. "Aa pardon zaten girdin!"
Kapıyı kapatıp arkasından salona girerken "Esin uyanmadı mı?" diye sordu. Kapının girişinde bekleyip yeşil kanepeye gayet rahat bir şekilde oturduğunu görünce kafam iyice allak bullak olmuştu. Evi tanıyor gibi rahat hareket ediyordu.
"Bana hemen burada ne döndüğünü söyle yoksa polisi ararım!" diyerek etrafa baktığımda telefonumun odada olduğu aklıma geldi. Alper bana anlamsızca bakarken "Biraz sakin olsana Masal. Korkma sapık değilim. Anlaşılan dün gece olanlardan haberin yok. Dün gece sizin evdeydim. Esin'le birlikte..." diye devam ederken "Ne?" diye tabiri caizse çığlık attım.
Telefonu falan unutup koşarak Alper'in yanındaki boşluğa oturduğumda "Ne demek dün sizdeydim? Ne demek dün gece sizde Esin'le birlikteydim? Tüm bu olanlardan benim neden haberim yok?" diye sorularımı sıraladım.
Alper bana salakmışım gibi bakarken tek kaşını kaldırdı. "Biz geldiğimizde uyuyor olduğun için olabilir mi?"
"Bu gayet mantıklı bir cevap." diyerek kafamı salladım. "Şimdi bana dün neler olduğunu hemen anlatıyorsun? Esin seni nasıl eve aldı? Başına taş falan mı düştü?" derken Esin'le günlük yaptığımız dedikodu pozisyonumu alıp meraklı bakışlarımı Alper'e diktim. Yönümü Alper'e dönüp dizlerimi kendime doğru çektim. Çenemi dizime dayadım ve kollarımı dizimde birleştirdim. İşte şimdi hazırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ESİN'TİSİ (Tamamlandı)
Teen Fiction"Şimdi kim olduğumu öğreneceksin tatlım. Ama siz benim kim olduğumu öğrenmeden önce Alper'in bir bilmece çözmesi gerekiyor." Alper'in dibine iyice girdim. Herkesin duyabilmesi için yüksek sesle konuştum ki buna gerek bile yoktu. Herkes pür dikkat bi...