◽
Gözlerim bana yaklaşmakta olan Melih'ten bir an olsun ayrılmazken elimi destek almak istercesine Alper'in koluna bastırdım. Uzun bir zamandan sonra eski sevgilimi karşımda görmek afallatmıştı. Alper diğer elini koluna koyduğum elimin üzerine koyarken bana doğru eğildi. "Bir sorun mu var Esin?"
Gözlerimi nihayet Melih'ten ayırıp Alper'in endişeli okyanuslarıyla buluşturduğumda yaşadığım o zorlu günleri kafamdan silkelemeyi başarıp Alper'e odaklandım. Beceriksizce gülümsemeye çalıştım.
"Ha-yır."
Alper'in kaşları ikna olmamış gibi havalanırken Caner'le Melih tam olarak yanımıza geldiler. Caner sırıtarak "O sıkıcı davetlilerden sonra bunalmışsınızdır dedim ve size biraz daha eğlenceli olan davetlilerden getirdim. Alper sen tanışmıştın gerçi Melih'le." dedi ve bana döndü. "Güzeller güzeli yenge hanım, seni üniversiteden sınıf arkadaşımla tanıştırayım, Melih; Melih, bu tazecik, güzeller güzeli gelin de Esin." Caner'in güzeller güzeli derken Alper'e muzipçe bakması kesinlikle Alper'i kışkırtmak içindi. Bu seferlik onun muzipliğini es geçip ilk şokunu atlatmış olan Melih'e bakışlarımı çevirdim. Omuzlarımı dikleştirip gözlerimi gözlerine diktim.
Beni incittiği zamanların üzerinden epey zaman geçmişti ve şu an sanırım 'dön de kaybettiğin kıza bir bak' konumundaydım. Üzerimde gelinliğim, yanımda yakışıklılıkta çığır açmış kocamla Melih'e görsel bir şölen sunduğumuzdan emindim.
"Aslında biz tanışıyoruz." dedim ve bu sefer Alper'le Caner'in şaşkın bakışları arasında Melih'e gülümsedim.
"Seni düğünümde görmeyi beklemiyordum." dediğimde Melih elini uzattı. "Ben de Caner, abim evleniyor dediğinde gelinin sen olduğunu beklemiyordum."
Uzattığı eline kısa bir bakış attıktan sonra geçmişle bir sorunum olmadığını göstermek amacıyla elini tuttum. Elimi sıkmak yerine dudaklarına götürürken kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. Bir zamanlar deli gibi çarpan kalbimin şu an normal seyrinde devam etmesi üzerine içimde ona olan her şeyin bittiğini tam olarak kavramam uzun sürmedi.
Belimde hissettiğim ellerden sonra yanımda beliren iri cüsseyle beraber "Nereden tanıştığınızı bize de anlatmak ister misiniz karıcığım?" diyen Alper'in homurdanma arası sesi kulaklarımı doldurdu.
Elimi Melih'ten kurtarıp Alper'e yaslanırken Caner "Bence de bizi hemen aydınlatmalısınız." diyerek Alper'e katıldı.
"Biz Melih'le Eskişehir'den tanışıyoruz. Lisede aynı sınıftaydık ama üniversitede farklı şehirler, farklı üniversiteler derken yollarımız ayrıldı. Bu zamana kadar da kesişmemişti."
"Siz de sınıf arkadaşıydınız yani?" Melih'in şaşıran ifadesi gidip yerine 'sevgili olduğumuzu es geçtiğimi belirten' kaş kaldırması üzerine eğlenen ifadesi geri döndüğünde kafamı onaylarcasına salladım.
"Vay be işte buna hayatın cilvesi derim. Lisede senin, üniversitede benim sınıf arkadaşım."
Melih kafasını onaylarcasına sallayıp "Kesinlikle hayatın cilvesi." diye onayladı. Daha sonra gözleri benim üzerimde biraz oyalandıktan sonra Alper'e döndü. Elini uzatıp "Mutluluklar dilerim." dediğinde Alper birkaç saniye bekledikten sonra Melih'in elini sıkıp "Eyvallah." dedi. Elini olağanca kısa bir süre Melih'in elinde tuttuktan sonra beni kendine çevirdi. "Bizimkiler gelmiş onlara da bir merhaba diyelim güzelim."
'Güzelim'e mi takılsam yoksa bizimkiler derken kimleri kast ettiğine mi takılsam bilemedim. Ya da fırtınalı bir gecede okyanusun dipsiz karanlığını aydınlatan şimşekler gibi, gözlerinde çakan şimşeklere de takılabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ESİN'TİSİ (Tamamlandı)
Teen Fiction"Şimdi kim olduğumu öğreneceksin tatlım. Ama siz benim kim olduğumu öğrenmeden önce Alper'in bir bilmece çözmesi gerekiyor." Alper'in dibine iyice girdim. Herkesin duyabilmesi için yüksek sesle konuştum ki buna gerek bile yoktu. Herkes pür dikkat bi...