/9/

10.6K 446 117
                                    

Medyada Esin <3 

Alper kaşları çatık bir şekilde bana bakarken "Ne yaptın sen?" diye resmen cırladım. "Niye açtın? Ne diyeceğim ben şimdi anneme?" Ellerimle saçlarımı geriye doğru taradım.

Alper de otururken "Güzelim özür dilerim. Çok çalınca tepem attı. Sen de kalkmayınca kim olduğuna bakmadan direkt açtım." diye sıkıntılı bir nefes verdi.

Telefon tekrar çalmaya başlarken stresten geberebilirdim. "Alper bir şeyler düşün! Beynim durdu resmen ben düşünemiyorum şu an!"

Telefonun sesi susmazken zil sesi melodim adeta bir gerilim filminin fon müziğine dönüşmüştü. Alper 'düşünen adam' pozu alırken eli telefona gitti.

"Ne yapıyor..." Sorumu tamamlayamadan telefonu açtı ve kulağına götürdü. Nefes bile almazken annemin telefondan "Sen kimsin ve benim kızımın telefonunun sende ne işi var?" diyen telaşlı sesini duydum.

"Efendim biraz önce için kusura bakmayın, lütfen. Ben Mustafa, Esin'in iş yerinden arkadaşıyım."

"Ne?" Sessiz ve şaşkın haykırışım Alper'in işaret parmağını dudağına götürüp gözleriyle susmamı işaret etmesiyle kesilirken ne yalanlar uyduracağını merakla beklemeye başladım. Ben Mustafa demek de neydi be?

Annemin hafif rahatlayan sesi telefondan duyulurken "Şu iş yerindeki güvenlik olan Mustafa mı? Esin'ime abilik yapan?" dediğinde Alper "Evet efendim ta kendisiyim." dedi.

"Mustafa, oğlum Esin nerede? Telefonunun sende ne işi var? Yoksa kızıma bir şey mi oldu?" diye tekrar endişelenirken Alper hızlıca söze girdi. "Yok, efendim sakin olun. Esin gayet iyi. Dün telefonunu kulüpte unutmuş. Kaybolmaması için ben aldım." dediğinde kaşlarımı kaldırmış Alper'e bakıyordum.

Hangi ara aklına gelmişti bu yalan? Hem öyle güzel oynuyordu ki, oyunculuğuna hayran kalmıştım. Şu an telefonumun Mustafa abide olduğuna ben bile inanmıştım ki annemin inanmamasına ihtimal dahi yoktu. Öyle de oldu.

"Ah çok sağ ol oğlum. Ben de korkmuştum telefonu sen açınca bir şey oldu diye. Ben Masal'ı arar konuşurum onunla. İyi günler." dediğinde Alper "Durun!" diye hemen telaşla araya girdi. Biraz sesini yükseltmesi ve annemin Masal'ı arayacak olmasıyla ben yerimde üç buçuk atarken annem "Ne bağırıyorsun oğlum kulağımın dibinde?" diye yarı azarlar şekilde konuştu.

Alper elini ensesine atıp kaşırken "Masal'ı arayamazsınız çünkü..." deyip duraksadı. Gözleri yardım istercesine bana bakıyordu ama benden şu an değil yardım yaşam belirtisi alması bile bir mucizeydi!

"Neden arayamazmışım oğlum Masal'ı?" Annemin sesi artık sabırsız geliyordu.

"Efendim arayamazsınız çünkü arasanız da açmaz büyük ihtimalle. Dün Esin'le o da gelmiş kulübe biraz da içmiş. Alışkın olmadığından hemen sarhoş olmuş. Esin eve zor götürüyordu. Büyük bir ihtimalle ayılmamıştır daha... Duymaz telefonunuzu, ben meraklanmayın diye söylüyorum." dediğinde gerçekten Alper'in bu oscarlık performansını telefonu kapattıktan sonra ayakta alkışlayacaktım.

"Tamam, oğlum sağ ol bilgilendirdiğin için. Bir defa ararım. Şansıma açarsa konuşurum açmazsa da görünce ararlar." dediğinde Alper "Tamam efendim, iyi günler." dedi ve telefonu kapattı. Telefonu kapatmasıyla elinden telefonu alıp Masal'a hemen mesaj attım.

Kime: Masal

"Annem seni arayacak kuzu. Sakın açma!"

Şimdi arasam meşgul çalacaktı ve annem tekrar arayacaktı. En iyisi mesaj atmaktı. Mesajı da attıktan sonra telefonu yatağın içine fırlatıp kendimi de bıraktım.

AŞK ESİN'TİSİ (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin