AŞK ESİN'TİSİ (Tamamlandı)

/6/

Kulağımda çınlayan iki kelime... Bir an algılarım kapandı. Nerede olduğumuz, saatin kaç olduğu...

Zaman durdu.

Evet, doğru kelime buydu. Zaman durmuştu duyduklarım karşısında. Alper'in maviliklerine kilitlenmiş gözlerim bir an için birleşmiş ellerimize kaydı. Ben ayrılık konuşması beklerken evlenme teklifi almıştım! Şaka gibiydi.

Şu an üzerimde çizgili pijamalarımla, saçlarım dağınık bir ev topuzuyken, sahilde, akşamın bir saatinde evlenme teklifi almıştım.

"Esin?"

Alper'in adımı söylemesiyle ellerimizde olan gözlerim tekrardan Alper'in mavilikleriyle buluştu. Hâlâ bir cevap vermemiş olmam hatta en ufak bir yaşam belirtisi göstermemiş olmam onu endişelendirmiş gibiydi. Biraz önce girdiğim şoktan çıkarken gözlerimi kapatıp açtım. Hâlâ sahilde, Alper'le el eleydik ve hâlâ bana cevap bekleyen beklenti dolu bir ifadeyle bakıyordu.

Kafamı iki yana sallayarak içimden geçenleri sesli bir şekilde mırıldandım.

"Şaka mı bu?"

Alper sonunda bir tepki, yaşam belirtisi vermemden memnun bir şekilde derin bir nefes alıp kafasını olumsuzca iki yana salladı.

Yüzümde anlam veremediğim bir gülümseme peyda olurken gökyüzüne baktım. Yıldızlar adeta bu gece, bu ana şahitlik etmek istercesine çoktu. Tekrar gözlerimi Alper'e çevirdim.

"Sen delirmişsin. Üç günlük tanıdığın bir kıza evlenme teklifi edecek kadar delirmişsin!" deyip heyecandan dudağımı dişlerimin arasına alıp dudağımı dişledim.

Alper'in yüzünde haylaz bir gülümseme oluşurken elini ensesine attı. "Aslında bakarsan, bugünü de sayınca sekiz günlük tanıdığım bir kıza evlenme teklifi ettim."

Elimi alnıma bastırıp kafamı aşağı eğdiğimde gülüyordum.

"Ee, kabul ediyor musun?" Alper'in sabırsız çıkan sesiyle kafamı kaldırıp mavilikleriyle buluştum.

İşte şimdi kalbimin sesini dinleme zamanıydı!

"Evet!" diye bağırıp Alper'in boynuna atladım. "Evet, evet, evet! Pratikte üç gün, teoride sekiz gün tanıdığım adamın evlenme teklifini kabul ediyorum."

Alper boynuna atlamamla ilk başta dengesini sağlayamayıp sendelese de düşmemeyi başardı ve kollarını belime doladı.

Kahkaha atarken "Yani bu durumda sen de en az benim kadar deli oluyorsun! Sonuçta üç günlük tanıdığın adamın evlenme teklifini kabul ettin." dediğinde ben de kahkahalarıma engel olamadım.

"Yanılıyorsunuz bayım. Pratikte üç gün teoride sekiz gün tanıdığım adamın evlenme teklifini kabul ettim." deyip dudaklarına dudaklarımı bastırdım. Alper öpüşüme anında karşılık verirken kendimi geri çekip alnımı alnına yasladım. Hâlâ kucağındaydım ve bu durumdan şikâyetçi olduğum söylenemezdi.

Bir süre o şekilde durduktan sonra Alper'in boğuk çıkan sesiyle bu sefer şaşkınlıktan kendi tükürüğümde boğulacaktım az kalsın!

"Hemen yarın evlenelim mi?"

Biraz önce inmek istemediğim kucaktan adeta ateşe değmiş gibi hızlıca inerken öksürük krizine girdim. Yutamadığım tükürüğüm ölümüm olacaktı!

Alper sırtıma vururken bir taraftan da "Esin, iyi misin güzelim?" deyip yüzüme bakmaya çalışıyordu.

Alper'in telaşlı sesi kulaklarımı doldururken öksürmekten acıyan boğazımı tuttum. Alper'e delici bakışlarımı gönderirken çemkirmeye başladım. Yoron ovlonolom mo, ne demekti?