/33/

9.6K 424 24
                                    


"Gel bakayım buraya biraz. Konuşalım seninle. Son zamanlarda ayran içtik ayrı düştük gibi oldu, hiç biraraya gelemedik. Nasıl son durumlar?"

Cengiz baba yemek masasının her zamanki köşesine oturmuş, önündeki evraklarla uğraşıyordu. Gözlüğünü çıkarıp arkasına yaslandığında elimdeki sürahiyi masaya bırakıp yanına ilerledim. "Cengiz babacığım, yatmadınız mı siz daha? Herkes odasına çekildi." Deyip yanındaki sandalyeyi çekip oturdum.

"Halletmem gereken birkaç bir şey vardı. Unutmadan halledeyim dedim. Sen şimdi bırak beni de anlat bakayım. Alper'le dağ evinde kaldığınızdan beri bir şeyler değişti gibi hissediyorum. Bir yalnız da yakalayamadım ki seni sorguya çekeyim."

Gülümseyip kafamı yana eğdim. "Valla Cengiz babacığım şimdiye kadar hisleri ve gözlemleri sizin kadar güçlü birisiyle karşılaşmadım. Siz öyle hissettiyseniz öyledir." dediğimde Cengiz baba yaramaz bir çocuk gibi sırıttı.

"Aferin lan Alper'e! Kedi olalı bir fare tuttu desene! Sonunda babası gibi davranmaya başladı." dediğinde bu sevincine ortak oldum. İkimiz de karşılıklı bir süre gülümseyerek bakıştıktan sonra Cengiz baba gülümsemesini bozmadan "Esin kızım, azıcık da olsa neler olduğunu anlatacak mısın? Yoksa illa Mümtaz'ın yerine mi gitmek istiyorsun?" dediğinde kıkırdayıp etrafta gözlerimi gezdirdim. Kimsenin olmadığına emin olduktan sonra Cengiz babaya iyice yaklaşıp kısık bir sesle anlatmaya başladım.

"Şimdi Cengiz babacığım olaylar pek de göründüğü gibi değilmiş. Aslında bu konuda Melek Hanım'a hâlâ çok sinirliyim ama neyse konumuz bu değil. İddia olayı tamamen lafın gelişi gelişen bir olaymış. O gece ortaya atılmış ve Alper ertesi gün zaten bu kararından tamamen vazgeçmiş. Alper benden gerçekten hoşlandığı için benimle sevgili olmaya çalışmış. Ben de uzak ilişki istemediğim için ve siz-özellikle de Melek Hanım- Alper'e sürekli evlenme konusunda baskı yaptığınız için Alper de kendince böyle bir çözüm bulmuş. Eğer evlenirsek hem beni kaybetmeyecekti hem de sizin baskınızdan kurtulacaktı. Olayları karıştıran sizin kalp krizi geçirmeniz olmuş. Size bir şey olmasın diye evliliğimizi gerçekten de bir süre gizleyip doğru bir an beklemiş. Ama Melek Hanım ona da müdahale edip Alper'in suçluluk duygusundan faydalanarak bu işlere girişmiş. Ben de üzerine gelince her şey tuz biber oldu. İlk günlerde onu dinlemeyeceğimden korktuğu için olayın iç yüzünü anlatmamış. Dağ evinde her şeyi anlattığında hak vermeden edemedim. Konuştuk ve artık birbirimize karşı daha anlayışlı ve ılımlıyız. Her şeyi zamana bıraktık." Dediğimde Cengiz babanın yüzündeki ifade çelişkiliydi. Bir taraftan seviniyor bir taraftansa üzülüyor gibiydi.

"Ben Alper'in hiç bu kadar çıkmazda hissettiğini göremedim. Pek konuşmayız bu konuları zaten ama sevdiği belli biri yok diye biliyorduk. Kudretler de aile dostu sayılır. Ne bileyim bana mantıklı gelmişti. Melek de sürekli 'Biz âşık olarak mı evlendik? Görücü usulü evlendik ne kadar mutluyuz baksana. İlker'le Taner de gül gibi geçicip gidiyorlar. Alper de alışır.' deyince hak vermiştim. Biz bilememişiz. İkinize de ayıp etmişiz. Kusura bakmayın kızım." dediğinde masanın üzerindeki eline uzanıp tuttum.

"Kusurluk bir şey yok Cengiz babacığım. Bundan sonra sadece çocuklarınızın söylediklerine biraz daha kulak verin bana yeter. Alper'le çok anlaşamıyor gibi görünseniz de onun için en güzelini, en doğrusunu isteyeceğinizden şüphem yok. Aynı şekilde o da öyle. Alper size sandığınızdan daha düşkün. Sadece bunu pek gösteremiyor." dediğimde Cengiz baba burukça gülümseyip "Babasına çekmiş." dedi.

"Aranızın düzelmesine, yanlış anlaşılmaların giderilmesine çok sevindim. Çok mutlu olun kızım." dediğinde "Teşekkür ederim Cengiz babacığım. Desteğini hiçbir zaman unutmayacağım." deyip ayağa kalktım. Sandalyesinin arkasına geçip boynuna sarıldım ve yanağını öptüm.

AŞK ESİN'TİSİ (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin