/50-1/

8.2K 402 13
                                    

Alper arabayı apartmanın önünde durdurduğunda oldukça sabırsızdım. Eşyaları arabada bırakıp yukarıya çıktığımızda kapı ziline parmağını bastırdım ve çekmedim. Masal kapıyı açana kadar da çekmeyi düşünmüyordum. Zilin böyle çalınmasına sinir olurdu ve ben onu sinir etmeyi de çok özlemiştim.

Masal'ın içeriden gelen sesi kapıya yaklaştıkça daha net duyuluyordu ve hoş şeyler söylemediği kesindi.

"Sağır değilim Allah'ın ce... Esin!"

Masal'ın hiç hoş başlamayan cümlesi kapıyı açmasıyla şaşkınlık nidasına dönüşmüştü.

Aynı onun gibi "Masal!" diye bağırıp üzerine resmen atladığımda birbirimizi boğarcasına sıkıyorduk.

"Çok özledim, çok özledim..." Sayıklar gibi tekrar tekrar özlediğini dile getirirken "Ben de çok özledim." diye aynı şekilde karşılık veriyordum.

Benden kısa bir süreliğine ayrılıp karnıma baktı. Üzerimdeki bol tişörtü karnıma yapıştırıp bebeğin gerçek boyutunu görünce "Görmeyeli boy atmış sanki bebiş." deyip karnımı sevgiyle okşadı.

"Ne sandın teyzesi, büyüyor." dediğimde gözüm Alper'e kaydı. Kapı pervazına yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirmişti. Yüzünde eğlendiğini belli eden haylaz bir gülümseme vardı.

"Ay bir an önce doğsun artık. Bebek sevmek istiyorum." dediğinde Alper'in sesi ona bakmamızı sağladı. "Ben de artık içeriye girmek istiyorum kızlar. Malum bir süredir araba kullanıyorum ve bayağı yoruldum. Sarılmanıza içeride devam etseniz nasıl olur?"

Masal "İncilerin dökülür bir de sen de haklısın! Geçin Alper Bey Hazretleri buyurun. Affınıza sığınırız." deyip alayla reverans yaptı. Yana kayıp kapının girişini açtı. Alper alayla sırıtıp "Bir daha olmamak şartıyla affedildiniz Masal Hatun." dedi.

Masal koluma girip beni de içeriye sürüklerken "İyi ki geldiniz. Sensiz bu ev çok boş Esin. Niye evlendin ki, diye düşünmekten kendimi alamıyorum."

"Sonunda değerimi anlaman gururumu okşadı bebeğim. Ayrıca ben de eski günlerimizi çok özledim. Ne zaman eski oldu onu bile bilmiyorum."

İçeriye girdiğimizde Alper'i eski günlerdeki gibi yeşil kanepeye boylu boyunca uzanmış, ayaklarını kanepenin kolundan sarkıtmış bir şekilde buldum.

"Alper gitsin tek başına evinde kalsın. Sen burada kal. Ben sana da bebeğe de krallar gibi bakarım."

"Off bu teklif çok cazipti Alper. Sen ne düşünüyorsun bu konuda?"

"Ne mi düşünüyorum? Masal'ın avucunu yalayabileceğini düşünüyorum. İstanbul'dan buraya seni Masal'a bırakmak için gelmedim. Hiç kusura bakmasın."

"Geri dönebilirsin bence Alper. Sana burada pek gerek yok. Arada gelir Esin'i ve bebeğini görürsün."

Alper kahkaha attı. "Ben görmeyeli espri anlayışın baya gelişmiş Masal. Tebrik ederim."

Paylaşılamamak güzel bir duyguydu. Açık artırma müzayedesindeki değerli bir antika gibi hissediyordum.

"Tamam tamam, sakin olun. Biliyorum beni paylaşamıyorsunuz ama bunun için kavga etmeyin lütfen."

İkisinin de bakışları bana dönerken sanki birlik olmuşlar gibi gözlerini devirdiler. Masal'a bakıp "Alper bizimle gelmeseydi senden tabii ki de ayrılmazdım ama Alper benimle gelmeyi kendi istedi. Doğal olarak bu süreçte beraberiz. Ben bu çocuğu tek başıma yapmadım. Bizimle kalıp tüm nazımızı çekmek, ihtiyaçlarımızı gidermek zorunda." deyip sırıttım. Alper sırıtıp "Benim için zorunluluk değil zevk." deyip öpücük attığında Masal suratını düşürdü.

AŞK ESİN'TİSİ (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin