AŞK ESİN'TİSİ (Tamamlandı)

/26/

◾

Sıcaktan bunaldığımı hissediyordum. Ağzım su ihtiyacıyla kavrulurken uyandım. Ensem terden yapış yapış olmuştu ve saçlarım enseme yapışmıştı. Bu durum fazlasıyla rahatsız ediciydi. Gözlerimi zorlukla açtım. Odanın içi karanlıktı. Birkaç saniye algımın da açılmasını bekledikten sonra yan tarafıma baktım. Bu görüntüyü görünce şaşırmıyordum artık. Çünkü her uyandığımda bu adamı yatakta bulmaya alışmıştım! Ama genelde kendi yatağı büyük olduğu için temas etmiyorduk ve ben ancak sabah uyandığımda yatağa çıktığını fark ediyordum. Benim yatağım küçük olduğu içinse bu sefer hissetmiş ve sıcaklıktan uyanmıştım. Gerçi Alper derin bir uykuda görünüyordu. Yanıma yatalı bayağı olmuştu herhalde. Uzun bir süre sonra ilk defa bu kadar çok yakınlaşmıştık.

Bedeni adeta bir vantuz gibi sırtıma yapışmıştı. Şimdi niye bu kadar terlediğimi anlayabiliyordum. Sırtıma yapıştığı yetmiyormuş gibi bir de bacağını üzerime atmıştı.

Yatış şeklimize baktıkça sıcağın bedenime daha fazla nüfuz ettiğini hissettim ve ilk önce Alper'in bacağını üzerimden ittim. Alper rahatsız bir şekilde kıpırdanıp uykusuna devam ettiğinde rahat bir nefes alıp yataktan sessizce kalktım. Parmak uçlarımda odadan çıkıp mutfağa gittim. Buzdolabını açıp önünde eğildim. Su şişesini çıkarıp raftan bir bardak aldım ve ilk önce susuzluğumu giderdim. Üç bardak suyu mideme gönderdikten sonra şişeyi tekrar suyla doldurup buzdolabına yerleştirdim.

Şişeyi yerleştirirken gözüme çarpan çilek reçeliyle acıktığımı fark edince reçel kâsesini alıp buzdolabını kapattım. Yemek masasının üzerine reçeli koyup ekmeklikten bir dilim ekmek alıp ekmeği reçele bana bana yedim. Susama bahanesiyle karnımı da doyurduktan sonra mutfaktan çıkıp tekrar odaya döndüm. Alper benim yokluğumdan istifade yatağa sırtüstü yayılmıştı ve bana yatacak yer bırakmamıştı neredeyse. Ama bu sefer farklı bir yöntem deneyecektim Yukarıda mı yatmak istemişti, yatsın. Sabah uyandığında karşılaşacağı manzara karşısında ne yapacaktı o düşünsün.

Yine parmak uçlarımda yatağa ilerledim ve duvar kenarındaki küçücük boşluğa geçmeye çalıştım. Dizimi yatağın kenarına koyup kollarımı Alper'in iki tarafına yerleştirdim. Bacağımı boşluğa yerleştirip dizimden ve kollarımdan destek alarak kendimi yatağın diğer tarafına itmeye çalıştım. Tam dizimi de kaldırdığım sırada Alper'in belimden tutmasıyla bir anda Alper'in üzerine yapıştım. Kafam göğsüne yaslanmış kollarım iki tarafına düştüğü için sarılıyormuş gibi bir görüntü vermiştim.

Ne olduğunu anlayamadığım için gözlerimi şaşkınlıkla açıp hareket etmemeye çalıştım. Alper uyanmış mıydı?

Alper'in anlamsız homurtular çıkarması üzerine belimden elini çekmeyip üstüne beni daha fazla yapıştırması üzerine kafamı yavaşça Alper'in göğsünden kaldırıp Alper'in yüzüne baktım. Saçlarım yüzüne dökülünce burnunu kaşıntıyı gidermek istermiş gibi buruşturdu.

Yüzü o kadar masum duruyordu ki... Kendimi onu izlemekten alıkoyamadım. Hâlâ uyuyor olduğuna kanaat getirdiğimde elimi yavaşça yanağına yerleştirdim.

Onu öpme isteğiyle yanıp tutuşurken tereddüt etsem de yüzümü yavaşça yüzüne yaklaştırıp dudaklarına tüy gibi bir öpücük kondurdum. Daha fazla Alper'in uykulu halinden faydalanmamak için kendimi yan tarafa atmaya çalıştım ama Alper belimi o kadar sıkı tutuyordu ki... Kendimi kıskacından kurtaramadım. Daha fazla debelenirsem de uyanma ihtimali vardı ve... Uyandığında beni üzerinde otururken görmesi, hem de uyanık bir şekilde, isteyeceğim son şey bile değildi!

Bu yüzden neredeyse vücudumun yarısı Alper'in üzerinde olacak şekilde üzerine uzandım. Sabah için düşündüğüm şey resmen ayağıma gelmişti. Kafamı göğsüne koyduğumda yüzümde nedensiz bir gülümseme oluştu. Alper'le evlendiğimiz ilk günlerdeki, hiçbir şeyden haberimin olmadığı zamanları anımsatmıştı bu halimiz. Birlikte olduğumuz son günün gecesinde şezlongda uyuduğumuz geceyi...