/31/

10.6K 460 48
                                    

Masal yol yorgunu olduğu için kahvaltımızı bitirip Tunç'un söylediği tatlıları da uçurttuktan sonra fazla oyalanmadan eve geçmiştik. Tunç'u da bizimle gelmeye ikna etmek zor olmamıştı. Eve gittiğimizde kapıdan içeriye girmemizle saldırılar başlamıştı. Bir tarafta annem, diğer tarafta Melek teyze, sağ köşeden sahalara katılan Serpil abla ve merdivenlerden doksana yürüyen Elif... Hepsi de ne kadar sorumsuz olduğumuzu, düğün arefesinde nereye kaybolduğumuzu, bir günü resmen çöp ettiğimizi, işlerin yetişmeyeceğini hep bir ağızdan söylemeye başladılar.

Alper halka seslenircesine "Hanımlar hanımlar!" diye bağırıp susmalarını sağlarken "İki gittik dört geldik. Merak etmeyin, her şey yetişir." dedi. Sonunda yalnız olmadığımızı fark edip bağırmayı bırakan aile üyelerimiz arkaya doğru baktılar. Ben de arkama döndüğümde birbirine sokulup korkuyla bizimkilere bakan Masal ve Tunç'u görünce gülmeden edemedim. Çok komiklerdi.

Bu geldiklerinde biraz daha fazla kaynaşmışlardı sanırım ve bu durum benim fazlasıyla hoşuma gidiyordu. İkisini de çok seviyordum ve Tunç'u tanıdıktan sonra Masal'la çok iyi anlaşacaklarını düşünüyordum.

"Kusura bakmayın çocuklar, sizin önünüzde böyle bir şey yaşanmasını istemezdik ama o kadar sorumsuzlar ki!"

Annemin kibarca yakınması üzerine Melek teyze "Hoş geldin Tunççuğum. Alper her zamanki bildiğin Alper! Biz biriyle baş edemiyorduk gitmiş bir de kendi gibi birini bulmuş gelmiş! Hayır, biz evleniyoruz sanki!" dediğinde Tunç kafasını onaylarcasına salladı.

"Haklısınız Melek teyzeciğim ama merak etmeyin Masal'la biz de buradayız artık. Onların hakkından geliriz." dediğinde Tunç'a gözlerimi kısarak baktım.

Dönek! İki dakikada satmıştı bizi. Tunç bana bakıp kaş göz yaptığında bakışlar bu sefer Masal'a dönmüştü. Masal elini kaldırıp "Merhaba, ben Masal." dedi.

Tunç'un yanından kendime doğru çekip "Masal benim en yakın arkadaşım ve bize yardım etmek için erken geldi." dedim. Annem yüzüne bu sefer tamamen içten bir gülümseme yerleştirip "Hoş geldin kızım. Sonunda görüntülü konuşmak dışında yüz yüze gelebildik." dediğinde Masal da gülümseyip anneme sarıldı. "Hoş buldum, Şeyma teyzeciğim. Ben de sonunda yüz yüze görüşebildiğimiz için çok mutlu oldum."

Masal diğerleriyle de ayaküstü tanıştıktan sonra onun eşyalarını yerleştirmek bahanesiyle ikimiz yukarıya kaçtık. Asansörden inip Masal'ın kalacağı odaya doğru ilerlerken Masal şaşkınlıkla evi izliyordu. "Yalnız ev ev değil, Ziyagil yalısı mübarek! Bir yerlerden Firdevs Yöreoğlu çıkacakmış gibi hissediyorum ya da Katya." dediğinde kahkaha attım. Kapıyı açıp içeriye geçmesini bekledikten sonra ben de arkasından girip kapıyı arkamızdan kapattım.

"Sen yine tatilde Aşk-ı Memnu mu izlemeye başladın?"

"Bihter neyi itiraf edecek Firdevs Hanım? Behlül'le ne alakası var?" diyerek Nihal'in taklidini yaptığında yeniden kahkaha attım.

"Bunu evet olarak alıyorum." Dediğimde Masal onaylarcasına kafasını salladı.

"Yalnız Alper'e helal olsun. Tamam biraz zengin olduğunu düşünüyorduk arabasından falan ama bu kadarını hiç beklemiyordum. Böyle bir zenginliğin içinde mütevazı yetişmiş." Dediğinde kafamı onaylarcasına salladım.

"Bence böyle olmasında Cengiz babanın etkisi var. Melek Hanım daha çok, göster pipini amcalara, tarzında bir kadın çünkü! Gelinlik seçerken nerede taşlı tuşlu, ağır, pahalı bir şey var direkt ona gidiyor. Zengin olduklarını gösterecek illa!"

"Halledeceğiz merak etme sen. Artık ben varım burada." dediğinde "Evet, iyi ki geldin!" diyerek yeniden sıkı sıkı sarıldım.

Sonra yatağa geçip bir güzel ayrı geçirdiğimiz günlerin acısını çıkardık. Konuşacak o kadar çok şey birikmişti ki...

AŞK ESİN'TİSİ (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin