◾
Alper'in yüzündeki korku dolu ifade büyürken "Daha erken değil mi?" diye sordu. Ben orada acıyla kıvranırken, sınıftakiler hoca da dahil başımıza toplanmışken "Bunu çıkınca soralım istersen? Şimdi lütfen... gidelim!" diye son bir gayretle söylenmeyi başardım.
Hocanın "Ambulansı arıyorum, sakin olun." demesiyle "Hayır!" diye bağırdım. "Ambulans gelene kadar dayanabileceğimi sanmıyorum!"
Sonrası Alper'in beni kucaklayarak arabaya taşıması, sınıftaki isimlerini dahi bilmediğim birkaç kişinin bize arabaya kadar yardım etmesiyle devam etti. Beni arka koltuğa yerleştirdikten sonra Alper öne geçeceği sırada yanımızda gelenlerden biri Alper'in omzuna elini koydu ve "Sen karının yanına geç istersen. Ben arabayı kullanabilirim." dedi.
Alper bu teklife balıklama atlamıştı çünkü onun da eli ayağına dolanmıştı. Alper yanıma geçip elimi tutarken bir taraftan da beni rahatlatmak için konuşuyordu. Kendi sesinin ne kadar panik olduğunu fark etmeden! "Derin derin nefesler al güzelim. Az kaldı, yetişeceğiz."
Alper'in elini sıkarken söylediği gibi derin derin nefesler alıp veriyordum. Arada giren keskin sancılarla birlikte çığlık atarken "Doktoru ara!" diye bağırdım. Alper bir eliyle hâlâ elimi sıkıca tutarken diğer elini cebine attı ama bulamamış gibiydi. "Kahretsin telefonumu o panikle sınıfta düşürdüm. Seninki nerede?"
Hatırlamaya çalışarak "Çantamdaydı." dedim. Alper yan tarafımdaki çantaya uzanıp içinden telefonu buldu. Doktoru aradı, sancılarımın olduğunu, tahminimizce doğumun başladığını haber verdi. Tahmin değildi, başlamıştı hissediyordum ama Alper'le bu konu hakkında tartışacak gücü kendimde bulamıyordum.
Hastaneye ulaşmamız doktorun beni muayene etmesi ve doğumun başladığını haber vermesiyle acil olarak ameliyathaneye alınmak için hazırlandım. "Doğuma benimle birlikte sen de gireceksin." Elini hâlâ tuttuğum Alper'in yüzünde yeterince yokmuş gibi daha fazla korku oluşurken "Ben mi?" diye onaylatmak istercesine sordu.
"Sen tabii. Korkuyorum... Tek başıma korkmak istemiyorum!"
Alper'in yüzünde tüm bencilliğime rağmen şefkatli bir ifade oluşurken alnımdaki tere aldırmadan dudaklarını bastırdı. "Tamam birlikte girelim. Korkma. Korkulacak bir şey yok ki. Birazdan kızımızı kucağımıza alacağız."
Kafamı onaylarcasına salladım. "Alacağız." diye onu onayladığımda Alper doğuma kendisinin de gireceğini söyledi ve onu da doğuma hazırladılar. Doğumhaneye girmemiz, doğumun başlaması, çektiğim acılar... O şiddetli ağlama sesini duyduğum anda hepsi arka planda kaldı.
Bitmişti.
Elimi bir an olsun bırakmayan, daha doğrusu bırakamayan Alper'e baktığımda onun da gözleri bendeydi. "Bitti." diye düşüncelerimi okurcasına konuştuğunda kucağında kızımızla yanımızda biten doktor yorgun bir gülümsemeyle kızımı bana uzattı.
"Bence her şey daha yeni başladı. Şundaki sese bakın... Doğumhaneyi yıktı sesiyle."
Doktorun sözleriyle benim de yüzümde yorgun bir gülümseme oluşurken Alper "Annesine çekmiş." diye dalga geçti. "Hoş geldin anneciğim," deyip elini parmaklarımla okşadığımda Alper de "Hoş geldin babacığım," diye eşlik etti.
Kızımla daha fazla konuşmayı, onu daha fazla incelemeyi istesem de yorgunluk göz kapaklarımı ele geçirmişti. Daha fazla dayanamayıp gözlerimi kapattım.
◾
Alper'den...
Esin'in gözlerinin kapanmasıyla korkuyla doktora baktım. Ters giden bir şeyler mi vardı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK ESİN'TİSİ (Tamamlandı)
Roman pour Adolescents"Şimdi kim olduğumu öğreneceksin tatlım. Ama siz benim kim olduğumu öğrenmeden önce Alper'in bir bilmece çözmesi gerekiyor." Alper'in dibine iyice girdim. Herkesin duyabilmesi için yüksek sesle konuştum ki buna gerek bile yoktu. Herkes pür dikkat bi...