/36/

9.6K 417 27
                                    


Alper'in aurasından çıkabilmek için kolundaki elimi çözdüm ve bir adım geri çekildim. Gülerek "Bu gece görüp görebileceğin tek şey bu olacak zaten. Tadını çıkarsaydın bari." dedim.

Alper'in dudakları da kıvrılırken belimdeki elini indirip yakalarını düzeltti. "Bu geceki tek şansım olabileceğini bildiğim için yaptım zaten."

Bu hali gözüme fazlasıyla tatlı gelmişti. "Farkında olmana sevindim."

"Cilveleşmeniz bittiyse artık diyorum şu gelin çiçeğini atsan!" Masal'ın sabırsız sesi kendinden önce gelirken arkama doğru döndüm. Yüzünde muzip bir gülümseme varken bakışları ima doluydu.

Biraz önceki sarmaş dolaş halleri gözümde canlanırken benim de yüzümde onunkine benzer bir gülümseme oluştu.

"Senin de cilveleşmenin arasında çiçeği aklına getirebilmene şaşırdım doğrusu. Bayağı meşgul görünüyordun biraz önce."

Masal'ın yüzündeki kızarma her kelimemle daha da artarken Alper arkamdan yaklaşıp "Nasıl bir meşguliyetten bahsediyorsun?" merakla diye sordu.

Masal kaş göz işareti yaparken "Sadece Can'la dans ediyorduk." dedi.

"Bu konuyu daha sonra detaylıca masaya yatıracağız." Masal'a keskin bakışlarımı yollarken "Ama hatırlattığın iyi oldu. Şu çiçeği de atalım ve düğünü bitirelim. Ben çok yoruldum." diye yakındım.

Masal'ın utangaçlığı tamamen yok olup giderken "Çiçeği bana atıyorsun! Eğer santim şaşırırsa bozuşuruz." diyerek elini tehditvari salladı.

Bu hali gülmeme neden olurken "Bakacağız artık. Bu işler nasip kısmet işi." dedim.

Ondan sonraki zaman gecenin tamamına nazaran hızlı geçmişti. Arkamda çiçeği kapmaya çalışan bir kalabalık vardı. Herkes mi evlenmek istiyordu kardeşim! Arkamdaki kalabalıktan Masal'ın konumunu belirleyerek önüme döndüm ve ona denk gelecek şekilde atabilmek için odaklandım. En yakın arkadaşım olarak bu kıyağı fazlasıyla hak ediyordu.

Çiçeği fırlatmamla arkamı döndüm ve direkt Masal'a odaklandığım için onun sinirli yüz ifadesiyle karşılaştım. Elleri boştu. Kaşlarım çatılırken Masal'ın arkasındaki şaşkın yüz dikkatimi çekti. Caner birkaç arkadaşıyla birlikte Masal'ın hemen arkasında konuşuyordu sanırım ki şansa bakın! Çiçek ona düşmüştü.

Masal sinirli bakışlarını bu sefer Caner'e çevirdiğinde Caner elindekinin daha yeni farkına varıyormuş gibi yüzünü buruşturdu ve çiçeği resmen Masal'ın kucağına atıp elinde sanki kir varmış da temizlemek istiyormuş gibi üzerine silmeye başladı.

Alper arkamdan Caner'in bu haline kahkahalarla gülerken yanıma gelip "Caner'in o yüz ifadesini gördüm ya! Şu an seni biraz daha çok öpmek istiyorum. Bir kez daha öpsem şansımı zorlamış olur muyum?" deyip beklentiyle yüzüme baktı.

Caner ve Masal'ın tiplerine gülerken duyduğum sözlerle gülüşüm yarıda kesildi. Alper'in kıvrılmış dudakları görüş alanıma girerken "Fazlasıyla!" deyip hemen arkamı döndüm. Eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyordu resmen!

Yeniden Masal ve Caner'in olduğu tarafa baktığımda ikisinin de memnuniyetsiz surat ifadeleriyle farklı yerlere dağıldığını gördüm. Yapacak bir şey yoktu. Konumu ayarlamıştım ama boy farkını ayarlayamamıştım. Uzun olan, çiçeği kapmıştı. Ne kadar istemese de!

Omzumu silktikten sonra yanıma gelen Alper'e döndüm ve "Artık gidebiliriz miyiz? Bence artık gidelim. Gitmeliyiz." dedim. Ayakkabılarım çok topuklu değildi ama yine de ayaklarım zonkluyordu. Uzun süredir ayaktaydım.

AŞK ESİN'TİSİ (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin