Keyifli okumalar!
*****************
Bir ağacın altında geceyi geçirdikten sonra sabah olmuştu.Uykumu az aldığım için kendime biraz daha uyku için fırsat verdim ve ağacın diğer tarafına geçerek kendimi güneşin ışığından ve sıcaklığından korudum.Gözlerimi sıkıca kapatıp uyumaya çalışırken kaybolduğuma emindim.Bu kısımdaki binalar bile farklıydı.Koluma biri dokunduğunda hızla gözlerimi açtım.
"Günaydın." Diye mırıldandı son derece soğuk olan sesiyle.Lacivert gözleri güneşten dolayı parlak ve daha belirgindi.Lacivertliğin içinde mavi çizgiler yine mükemmel görünüyordu.Koyu sarı ve dalgalı olan saçları güneşte altın sarısı olmuştu.Kısa sakallarıyla çekici havası hiç gitmiyordu.
"Beni nasıl buldun ?" Derken ayaklanmadım.Halimden gayet memnundum.Biraz sonra ağaçtan bana geçen karınca ordusu olacağını bilsem bile kalkmayacaktım.Böyle son derece iyiydim.Hatta hafif bir rüzgar bile esiyordu.
"Açelya'nın her tarafında kameralar var.Haftada bir gün canlı yayınlanan sabah programlarıyla kimin ne yaptığını kameralar sayesinde görürüz.Müdüre, programı sunan bir adam ve ben."Duraksadı.Gözlerini gözlerime dikerken uyandığımdaki iğrenç halime baktığının farkındaydım.
"Uyandığın zaman çok garip görünüyorsun." Dediğinde yüzünde azcık da olsa gülümseme olmamıştı.Lacivert bakışları o kadar inceleyiciydi ki bakışlarımı kaçırma gereği duydum.
"Çirkin olduğumu yeni mi farkediyorsun ?" Diye sorarken gözlerimi kapattım ve tekrar uyuma çabasına girdim.
Ayağıyla çizmelerine vurdu."Mükemmel değilsin ama dikkat çekiyorsun.Sadece benim değil çoğu erkeğin dikkatini farkında olmasan bile çektin.Hatta senin için iddiaya bile girdiler desem buna inanır mısın ?"
Onun şaka yaptığını daha önce görmemiştim.Yalan söyledi mi yoksa söylemedi mi hatırlamıyordum.Sesinde yalandan uzak bir ton kullandığına emindim.
"Kendine yeni bir ayakkabı al." Dediğinde ayağıyla bacağıma vurdu.Gözlerimi sinirle açtım.Elleri deri ceketindeydi ve içinde siyah tişörtü vardı.Lacivert pantolonu ona yakışmıştı.Siyah ayakkabıları yeni olduğunu belli edecek kadar parlaktı.Yüz ifadesinin donuk olması benimle ilgili olan düşüncelerini son derece iyi saklıyordu.
"Param yok." Dedim gerçeği söyleyerek."Burada birinci birimlere de para veriliyor unuttun mu ? Paranı almadıysan gel benimle." Dediğinde eğildi elimi tuttuğunda afalladım.Beni ayağa kaldırdığında "Seninle gelmeyeceğim." Dedim.
"Neden ?" Diye sorarken sinirli bir ses tonu kullanmaştı.Derin bir nefes aldım.Etrafta kimse yoktu.Açelya'nın nüfusu az olmalıydı.
"Bana yanlış geliyorsun.Seninle aynı ortamda bulunmak bile yanlış.Kabul et falcı kadın senin yüzünden öldü." Dediğimde elimi onun elinden çekmeye çalıştım ama başarılı olamadım.
"Çok fazla yaşamıştı." Diye mırıldandığında suratına tokat attım.Öldürmemeliydi.Sırf müdürenin oğlu diye bu kadarını yapamazdı.Cezasını bile çekmiyordu !
Kaşları iyice çatıldı.Bana son derece tehlikeli bakışlar atmaya başladı.Saçlarımı hızlı bir şekilde tuttu ve sıkıca çekti.Saç diplerim iyice acımaya başladığında "Dur artık." Dedim.Öfkesini kontrol edemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AÇELYA
Fantasía"Hiçbir ölümlü, seni benden alabilecek kadar kudretli değil." Etrafa korku saçan gizemli bir adamın rüyasına giren ve rüyasında ona sığınan bir kıza olan sonsuz sadakati Dünya'dan bağımsız bir yer olan Açelya'daki dengeleri altüst etmek için güzel...