12. Bölüm |Düşmanlar Geliyor|

102K 3.5K 199
                                    

Keyifli okumalar. :)

***************
Toprağa gömülmüş bir sessizlik anca bu kadar huzursuz edebilirdi beni.Ben eski,soğukkanlı günlerime geri dönmek isterken bir ağacın dalları hareketleniyor ve beni sararak eski halime dönmemi engelliyordu.

"Çınar'la her gün beş dakika konuşmak...işkence gibi." diye mırıldandım.Bu hoşuma gitmemişti.Buranın kurallarında etkisi olduğu için ona sinir oluyordum.Bir de müdüre vardı.Neyseki onu çaldırıp kapatacağım için başka bir işkenceden kurtulmuştum.

Bana ayırılan daireye gittim.Sonrasında bembeyaz yatağa oturdum ve elimdeki telefona bir süre baktım.Telefon düşüncelerimi bir hortum gibi çekerken kişilerim kısmına baktım.İlk sırada "Çınar" yazıyordu.İkinci sırada ise "Müdüre" yazıyordu.

Telefonu kapatmak için elimi hareket ettirirken yanlışlıkla Çınar'ı aramaya başladığımda kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.Sonrasında soğukkanlı halime geri bürünmeyi denedim ve Çınar'ın telefonunu açmasını bekledim.Telefonu kapatmak için artık geç olduğunu düşünüyordum.Çınar'ı telefonunun çaldığını,çıkan melodi sayesinde anlarken yataktan kalktım ve odanın penceresinden aşağıya baktım.

Birimlerin büyük bir kısmı voleybol oynuyordu.Onları izleyen ve bir yandan patlamış mısır yiyen topluluklar da vardı.Yanında arkadaşıyla voleybol oynayanların yanından geçen bir kaç birim ise hiç oralı değildi.Ezel'in ekibinden olduğunu siyah kıyafetlerinden anladığım iki kişi ise oldukça sert bir konuşma içerisindeydiler.

"Kimsin ?"

Telefonu sonunda açmıştı.Ses tonu soğuk bir şekilde geliyordu ve bu ses tonuna bir adamın çığlığı da eşlik ediyordu.Dudaklarımı ısırdım.Bu adam birine işkence mi ediyordu ?

"Duru." diye mırıldandım.

"Sonunda telefon sahibi oldun demek." dedi.O adamın çığlıkları beni huzursuz etmişti.Neyseki korkmuyordum.En fazla ölürdüm ve artık ölmek bile bana korkutucu gelmiyordu.Sadece sinir bozucu bir durum olmalıydı o kadar.

"Seni her gün en az beş dakika arayacağım için sanırım mutsuzum." diye devam ettim.Kendimi birine karşı açıklamazdım ama kelimeler ağızımdan birden dökülmüştü.Hayır Duru,tehlikeli bir adam için değişemezsin.

"Biliyor musun ? O kız bence tam sana göre.Ona istediğin kadar çivi batırabilirsin.Sırf sevimli gözükmek adına hiç sesini çıkarmayacağına eminim." diye devam ettim.Sonrasında pencereden ayrıldım ve odadaki boy aynasının karşısına geçtim.İfadesiz bir yüz,zayıf bir beden ve cansız bakan koyu yeşil gözlerle karşılaştım.Karşılaştığım görüntü hoşuma gitmedi.Bu yüzden aynanın karşısından uzaklaştım.

"Ne ?" diyebilmişti Çınar'ın sesi.

Elimi pantolonumun cebine attım."Boş versene.Seninle beş dakika konuşmak zorunda değilim." dedim ve son kez o adamın çığlının sesini duyarak telefonu kapattım.

Sonrasında telefonu duvara fırlatmamak için kendimi zor tuttum.Yatağıma uzandım ve tavanı inceledim.Beyaz tavanda ufak tefek çizgiler vardı.Sadece bu kadardı.Derin anlamlar çıkarmak için kafam fazla doluydu.Yine de bu dairenin bunaltıcı havasından kurtulmak için ayaklarımı halıya değdirdim ve ayaklandım.Kapıyı açıp daireden çıktım.Koridorun kırmızı halısında ilerledim.Merdivenleri koşarak çıkarken önüme gelen saçları geriye attım.

AÇELYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin