AÇELYA

3. Sezon - Bölüm 6 |Arlyn|

Önceki çekiliş katılanlarından iki kişi daha kura ile seçtim. Mümkün olduğunca alacağım sizleri hikayeye. Kimler çıkarsa artık. Bugün Elanur ve Ecem'i Açelya'da ağırlıyorum. :) Gelecek bölümlerde de olacaklar.
Fotoğraf: Arlyn
Video: Gece hayvanları filminin en sevdiğim soundtracki! Ben bayılırım kendisine. Sözleri olmadığı için okurken dinleyebilirsiniz!

Keyifli okumalar dilerim herkese!

.
.
.
.
.
Tüm hücrelerimle birlikte adeta donmuştum. Hiç beklemediğim bir anda belada olduğumu fark ediyordum. Pekala, eğer Çınar Kızılkaya'nın sevgilisiyseniz başınızın belaya girmesi çok olasıydı. Üstelik tek suçunuz Kızılkaya'nın aşkına sahip olmanızdı...

"Çınar neler oluyor, Arlyn de kim?" diye sordum hızlı hızlı. Tam olarak düzgün konuşamamıştım.

Çınar'ın eli, elimi daha sıkı tutarken "Çetenin üç liderinden en orospu çocuğu olanı." diye homurdandı. Ortam işte şimdi bela kokuyordu. Üstelik bu sefer karşımızda müdireden daha güçlü, koca bir çete vardı.

"O it neden kızı istiyor? O benim!" diye tısladı Çınar. Sakin kalmaya çalışıyordu ama gözlerindeki nefreti görebiliyordum. Aryln her kimse Çınar'ın büyük nefretini kazanmış olmalıydı. Ve...ve şu Arlyn ile tanışmak istemiyordum. Araf denilen kız tek başına olsaydı kaçmak çok kolay olurdu, ama şimdi kaçsam her an gizlenmiş diğer üyelerin eline geçebilirdim. Korkudan titremeye başlamıştım bile. Belli etmemeye çalışıyordum ama dehşet içindeydim.

"Çünkü senin birilerine kolay kolay kıymet vermeyeceğini biliyor. Uğruna ölümü göze aldığın kız elbette Arlyn'de merak uyandıracaktı." diyen Araf kollarını göğsünde birleştirdi. "Ben sadece bana emredileni yapıyorum. Yoksa sizin iyiliğiniz ya da kötülüğünüz beni ilgilendirmiyor. Şimdi zorluk çıkarmadan benimle gelin."

İnci Çınar'ın kolunu tuttu. "Arlyn ya Duru'ya zarar verirse?"

Çınar derin bir nefes aldı. Sonra gözlerini bir süreliğine kapattı. "Onun daha fazla canımı yakmasına izin vermeyeceğim."

**********************

Helikopter görünümlü bir uzay aracına binmiştik. Bu Açelya'nın gönderdiği uzay araçlarından daha farklı bir görünümdeydi. Simsiyahtı ve anlamını bilmediğim değişik harflerle metalik gri yazılar yazılmıştı. Üçümüz arasından sadece benim gözlerim kapatıldı. Nedenini soramayacak haldeydim, bitkin...Kemerler de birkaç kez kontrol edildikten sonra uçuş için hazırdık.

Çınar'ın omzuna başımı yaslamıştım. Olacakları korkarak bekliyordum. Kimsenin konuşmaması, bende Çınar'la konuşma isteği uyandırmıştı.

"Keşke ikimizi de sonsuz bir rüyaya hapsedebilseydin." dedim kısık sesle. O güzel ferah kokusu burnumu dolduruyordu. Eğer şu an yanımda olmasaydı hıçkıra hıçkıra ağlayacağımı biliyordum. Belki de korkudan bayılırdım.

Çınar'ın gülümsemesini duydum. Ama daha çok buruk bir gülümseme olmalıydı. "Normal bir yaşantıya sahip olmadığım için gerçekten üzgünüm Duru." dedi o da kısık sesle. "Yoksa şimdiye benim karım olurdun."

Gülümsedim. "Kulağa çok güzel geliyor."

Çınar bir süre konuşmadı. Ben de o sırada uzay aracının hızının vücudumu nasıl olur da çok az sarstığını düşünüyordum.