Bölüm-1

7.3K 281 11
                                    

  Kasım ayının sert ayazından dolayı montunun yakasını boğazına kadar çeken kız hızlı adımlarla otobüs durağına doğru ilerliyordu.

Elinde orta boy siyah bir dosya vardı. Sımsıkı tutuyordu. Otobüs durağı görüş alanına girdiğinde rahatlamıştı. Adımlarını yavaşlatmıştı. Aceleye gerek yok diye düşündü. Ama bu düşüncesi kendi otobüsünün geldiğini gördüğü an hemen değişti.

Adımlarını hızlandırıp koşmaya başladı. Durağın yanına vardığında otobüsü çoktan ilerlemişti.

Sağ ayağını yere sertçe vurarak "off"ladı. Bir daha ki otobüsün gelmesine bir saat vardı. Kendi kendine söylenmeye başladı.

"Ne olurdu yani annenle tartışmayıp arabaya binseydin Beril."

Söylenirken burnuna düşen ıslaklıkla başını gökyüzüne kaldırdı. Kara bulutları gördüğü an elini burnuna götürüp yağmur damlasını sildi. Bir dakika! Yağmur damlası mı ?!

Aniden bastıran yağmurla ne yapacağını şaşıran kız hemen montunun fermuarını indirip elinde ki siyah dosyayı montunun içine soktu.

Islanmamak için durağın altına girdi. Onunla beraber bir kaç kişi daha yağmurdan kaçmak için durağa sığınmıştı.

Beril arka cebinden telefonunu çıkartıp saate baktı. Ödevini yetiştirmesi için yarım saati kalmıştı. Eğer acele etmezse yetiştiremeyecekti.

Telefonunu çantasına attı ve montunun kapüşonunu başına geçirdi. Hızla yağan yağmura aldırış etmeden bir kaç sokak ötede olan taksi durağına kadar koşmayı planladı.

Yağmurdan dolayı kalabalıklaşan duraktan çıktığında nefes aldığını hissetti. Orada insanların arasında sıkışıp kalmıştı.

Koşarken kafasına büyük gelen montunun kapüşonu görüş alanını etkiliyordu ama bir eli montunun içindeki dosyayı düşmemesi için tutarken diğer eliyle de onu tutamazdı. Dengesini sağlayamıyordu zaten.

Çantasından gelen sesle biraz daha yavaş koşmaya başladı. Telefonu çalıyordu. Başını çantasına çevirip tek eliyle çantasını kurcalamaya başladı.

"Nerede bu tel-"

Sözünü tamamlayamadı. Bir şeye çarpmıştı. Yerdeydi. Ama yer sert değildi. Başını yavaşça kaldırdı Beril.

Gözlerini açtığında bir çift mavi gözle karşılaştı. Kız gözlerini kocaman açmış Beril'in gözlerine bakıyordu.

Beril bu yüzü tanıyordu. Bu o'ydu. Beril'in yüzünü öfke kaplamıştı. Gözleri bir an kızın dudaklarına kaydığında yüzlerinin  ne kadar yakın mesafede olduklarını anlayıp kendini geriye çekti.

Ayağa kalkmaya çalışırken ıslak yerde ayağı kaydı. Sarışın kızın üstüne bir kez daha düştü. Bu sefer kafalarının birbirine çarpmasının etkisiyle ikisi de acıdan inledi.

"Ah! Ne yapıyorsun ? Dikkat etsene biraz !"

Sarışın kız sinirle Beril'e  bağırdı. Beril eliyle başını tutup kızın üstünden kalktı.

"Asıl sen dikkat et. Sen bana çarptın."

Aslında Beril kıza çarpmıştı. Bunu biliyordu. Ama özür dilemek istemiyordu. Beril çarpışmadan dolayı yere düşürdüğü dosyaya baktı. Hemen eğilip dosyayı aldı. Hızla içini açıp baktı. Neyse ki kendisinin aksine dosyaya bir şey olmamıştı. Başını tekrar kaldırıp karşısında ki kıza baktı.

"Umarım bir daha karşılaşmayız diyeceğim ama ne yazık ki karşıma burada bile çıkıyorsun."

Beril gitmeye hazırlanırken son sözlerini söylemişti. Sinirlenmişti. Üstünü toparlayıp arkasına döndü ve son duyduğu sözleri aldırış etmeden yürümeye başladı.

Belki ? ( GirlxGirl )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin