Nesli Beril'in yatağının üstüne çıkıp zıplama başladı. Onlarca kez Beril'e uyanmasını söyleyip uyanmayınca çözümü bu şekilde bulmuştu.
Beril yatağında bir aşağı bir yukarı zıplıyordu. Deprem mi oluyordu yoksa ?! Gözlerini aniden açtı.
"Depreeem!"
Beril bağırarak yataktan inmeye çalıştı. Nesli zıplamayı bırakmış Beril'i izliyordu. Beril yataktan inerken ayağına takılan yorganla beraber yere düştü. Nesli iki elini ağzına götürdü. Gözleri kocaman açıldı. Kendini tutamayarak kahkaha atmaya başladı.
Beril Nesli'nin kahkahasını duyunca başını kaldırdı. Olayın şokunu atlatmaya çalışıyordu. Kalbi korkudan çok hızlı atıyordu. Deprem olmamış mıydı yani ?
"Be..Beril i..iyi misin ?"
Nesli bir eliyle karnını tutuyor bir yandan da kahkahalarının arasından konuşmaya çalışıyordu. Yatağın üstünden inip Beril'in yanına gitti. Beril'in ayağına dolanan yorganı çekip yatağın üstüne bıraktı. Ama gülmekten Beril'e yardım edemiyordu.
Beril ayağa kalktı. Kaşlarını çattı. Nesli'nin üstüne doğru yürümeye başladı. Nesli bunu görünce geri geri gitmeye başladı.
"Dur.. dur. Beril!"
Nesli hala gülüyordu. Beril durdu. Yatağın üzerinde duran yastığı aldı.
"Beril sakın! Aklından geçen şeyi yap-"
Yüzünde hissettiği yastıkla geri savruldu. Yastığı yüzünden indirdiğinde yeni sürdüğü ruju yastığın kılıfına geçmişti.
"Beril seni öldüreceğim." diye bağırdı.
Ama Beril çoktan kendini banyoya kilitlemişti. Kapının arkasına yaslanmış gülüyordu. İntikam böyle alınır dedi kendi kendine. Havadaki elini yumruk yapıp dirseğini karnına çekti zafer edasıyla.
"Duş alıp çıkacağım Nesli. Bende seni seviyorum." dedi ve duşa girdi.
Okula vardıklarında kendi fakültelerine doğru ilerlemeye başladı iki kız. İkisi de omzunda onlara sarılan bir kol hissettiğinde bunun Behiç olduğunu anlamışlardı.
"Dersiniz kaçta başlıyor kızlar." dedi Behiç.
Beril saatine baktı. Geç kalmıştı.
"Olamaz geç kaldım."
Behiç'in kolundan kurtulup hızlanmaya başladı.
"Sonra görüşürüz." dedi arkasına bakmadan elini havaya kaldırdı ve salladı.
Behiç, Nesli'ye döndü. Ondan bir cevap bekliyordu. Nesli'nin de dersi vardı ama o kadar önemli değildi. Behiç ile biraz zaman geçirmek istiyordu.
"Benim zamanım var." dedi gülümseyerek.
"Peki o zaman kahvaltı eder misin benimle ?" diye sordu Behiç. Nesli başını aşağı yukarı sallayıp Behiç ile beraber kafeye doğru yürümeye başladı.
Beril sınıfın kapısını çalıp içeri girmek için izin istedi hocadan. Gözleri boş yer arıyordu. Sadece bir yer gördüğünde orada kimin oturduğuna baktı. Sezin.. Tekrar gözlerini sınıfta gezdirdi. İçinden "Yuh! Koca sınıfta bir tek orası mı boş." diye geçirdi.
Mecburen oraya doğru ilerlemeye başladı. Sezin ile göz göze geldi. Çantasını sıranın üstüne bırakıp yanına oturdu.
"Oturabilirsin tabii." dedi imayla Sezin.
Beril tam ağzını açmışken hocayla göz göze geldi. Hemen gözlerini kaçırıp tavana bakmaya başladı. Sanki bir şeyler hesaplıyormuş gibi yaptı. Tekrar hocasına baktı. Kadın arkasını dönmüş tahtaya bir şeyler yazıyordu. Rahatlamıştı. Hocası tekrar önüne döndüğünde hemen önündeki kitaba odaklandı.