Bölüm-3

4K 207 15
                                    

Beril bayılan kız ambulansa bindirildiğinde yerden kalktı. Teknisyenler ona yerdeki kızın neden bayıldığı hakkında bir kaç soru sormuştu. Beril'de bilmiyordu. Sorulan sorulara da bilmiyorum, tanımıyorum diye cevap vermişti. Ambulans gittikten sonra kalabalık dağılmıştı.

Arkadaşlarının yanına döndü. Nesli, Behiç ve Sezin ona bakıyordu. Nesli Beril'in az önce neden öyle davrandığını merak etti. Onu bu kadar endişelendiren ne diye düşünüyordu. Arkadaşının koluna girip onu Behiç ve Sezin'in yanından biraz uzaklaştırdı.

"O kızı tanıyor musun ?"

"Hayır."

"Peki yüzünde ki bu korku ne böyle ?"

Nesli işaret parmağıyla Beril'in yüzünü gösterdi. Sorularıyla onu sıkıştırıyordu. Sezin'e baktı. Tekrar Nesli'ye döndü. Ne diyecekti ki ? Onun da vereceği bir cevabı yoktu. Aklına gelen ilk yalanı söyleyiverdi.

"Kız bayılmış. Kimse yardım etmiyordu. Bende yardım ettim Nesli."

Nesli arkadaşının ela gözlerine baktı. Az önce bu gözlerde ki korkuyu gördüğünden emindi.

"Ne zamandan beri tanımadığın insanlar için bu kadar endişeleniyorsun ?"

Beril köşeye sıkışmıştı. Ne cevap vereceğini bilmiyordu. Kıvranmaya başlamıştı.

"Kızlar bölüyorum ama derse gitmemiz gerek."

Behiç'in sesiyle ona döndüler. Beril omzundaki çantanın düşen sapını düzeltti. İçinden derin bir oh çekti. Tek isteği bu soru yağmurundan kurtulmaktı. Behiç'te bilmeden ona yardım etmişti. Beril Nesli'nin yanından ayrıldı. Sezin ve Behiç'in yanına doğru yürümeye başladı. Sezin'e bakmadı. Bakamadı. Behiç'in koluna girdi.

Nesli'nin bu işin peşini bırakmayacağını biliyordu. Arkadaşı bir şeyleri anlamıştı. Ama şimdilik kurtulmuştu.

Behiç kızları fakülteye bıraktıktan sonra kendi fakültesine gitti. Beril önden hızlı hızlı yürüyüp kendi sınıfına girdi. Nesli'de Sezin ile vedalaştıktan sonra ikisi de kendi sınıfına girdi. Beril'in yanına oturdu.

Kafasını sıranın üzerine koyan Beril'e baktı. Üstüne gitmeyecekti. Arkadaşına inanıyordu. Kendi de yerde birini hareketsiz bir şekilde yatarken gördüğünde korkmuştu. Sadece Beril'in fazla tepkisine şaşırmıştı.

Hoca sınıfa geldiğinde ikisi de çantasından kitaplarını çıkardı. Dersi dinlemeye başladılar.

Bir saat sonra dersleri bitmişti. Nesli çok sıkılmıştı. Beril'e baktığında uyuyordu.

"Beril uyan hadi. Ders bitti."

Beril gözlerini araladı. Nerede olduğunun farkına vardığında başını kaldırdı. En son dersi dinliyordu ne zaman uyuyakalmıştı. Gözlerini bir kaç kez kırptı. Kollarını açtı. Esnedi. Ağzını eliyle kapamayı unuttuğunu anlayınca havada olan elini ağzının üstüne getirdi hemen.

"Ne zamandır uyuyorum ?" diye sordu uykulu sesiyle.

"Ders başladığından beri."

Beril'in gözleri açıldı. O kadar uyumuş muydu ? Açık olan pencereden gelen serin havayla titredi. Hırkasına sarıldı. Ayağa kalktı.

"Lavaboya gideceğim."

Nesli başını salladı. Beril Nesli'nin önünden geçti. Sınıftan çıktı. Boş koridorda ilerledi. Sezin'in sınıfının önünden geçerken başını istemsizce kapıya çevirdi. Kapının önünde Sezin arkadaşıyla konuşuyordu. Beril'i görünce ona baktı. Göz göze geldiler. Mavi gözleriyle Beril'e bir süre baktı. Beril'de ona bakıyordu. Başını ilk çeviren Sezin oldu. Beril'de sınıfın önünden geçti. Koridorun sağında kalan tuvaletlere girdi.

Aynaya baktı. Ellerini lavabonun kenarına koydu. Yüzünün kızardığını gördü. Musluğu açtı. Yüzüne bir kaç kez su çarptı. Musluğu kapattı. Dışarı çıktı. Sezin hala kapının önündeydi. Adımlarını hızlandırdı. Başını aşağı indirdi yanından geçerken. Bu sefer bakmadı. Neden böyle yaptığını kendisi de anlamlandıramadı.

Sınıfa girdi. Nesli'nin yanına oturdu. Nesli Beril'in suratını görünce korktu.

"Beril. İyi misin ? Ne oldu ?"

Sorularını art arda sordu. Beril Nesli'nin sorduğu sorulara cevap arıyordu. Kendi de bilmiyordu ki ne olduğunu ? Neden birden bire böyle kızardığını...

"Bilmiyorum Nesli."

"Ne demek bilmiyorum ?"

"Bilmiyorum işte.."

"Bugün gerçekten çok tuhaf davranıyorsun."

Nesli haklıydı. Arkadaşı için endişeleniyordu. Çantasından toka aldı. Kahverengi saçlarını eliyle başının üstünde topladı, topuz yaptı. Çantasına kitaplarını koyduktan sonra Beril'e baktı. Düşünceliydi. "Acaba ne düşünüyor ?"diye geçirdi içinden.

"Ne zamandır dışarı çıkmıyoruz. Bugün Behiç'e de haber verelim. Bir yerlere gidelim."

Beril Nesli'nin söyledikleriyle düşüncelerinden uzaklaştı. Bugün hiçbir şey yapmak istemiyordu. Bir an önce okuldan çıkıp, evde dinlenmek istiyordu. Başını salladı.

"Hayır. İstemiyorum."

"Bugün çok yorgunum. Başka bir gün çıksak Nesli ?"

Nesli arkadaşını anlıyordu. "Olur." dedi. Beraber okuldan çıktılar. Nesli ile ayrıldıktan sonra Beril arabasına doğru ilerledi. Arabasına bindi.

Evin önüne arabasını park etti. Arabadan indi. Bahçe kapısını açtı içeri girdi. Zili çaldığında kapı bir kaç saniye sonra açıldı. Karşısında yıllardır evlerinde çalışan Günay Hanımı görünce sevindi. Kollarını açarak ona sarıldı. Günay bir süre izinliydi. İzni bitince geri dönmüştü.

"Günay teyze! Hoş geldin. Özlemişim seni."

"Hoş buldum deli kız. Ben de seni özledim."

Beril geri çekildi. Günay'a içten bir şekilde gülümsedikten sonra odasına çıktı. Çantasını yere bıraktı. Yatağının üstüne oturdu bir süre. Odasını inceledi. Beyaz renge yakın duvarlara, duvarda asılı olan çerçevelere baktı ilk önce. Gözlerini duvardan alıp kapının yanında ki büyük gri gardırobuna ve onun çaprazında ki duvara bitişik bir şekilde duran beyaz çalışma masasına göz attı. Yerde ki gri renkteki püsküllü halıya da bakmayı ihmal etmedi. Onu da en ayrıntısına kadar inceledi. Terapi gibi gelmişti. Kendi kendine güldü. "Ne yapıyorum ben böyle. İyice delirdim." dedi.

Yataktan kalktı. Üstünü değiştirdi. Pijamalarını giydi. Evde pijamalarıyla durmayı seviyordu. Odasında ki balkon kapısını açtı. Açtığı gibi kapattı. "Bu ne soğuk böyle."

Odasının hemen yanında ki banyoya gitti. Elini ve yüzünü yıkadıktan sonra çıktı. Merdivenlerden aşağı indi. Karnı acıkmıştı. Mutfağa gitti. Günay Hanım'ı yemek pişirirken gördü. Mutfak tezgahının üstünde ki tabağın içinde bir sandviç gördü.

"Günay teyze acıktım."

Günay gülümsedi. Eliyle sandviçi gösterdi.

"Senin için hazırladım. Akşama kadar bununla idare edebilir misin ?"

Beril başını salladı. Sandviçi aldı. Oturma odasına geçti. Koltuklara oturdu. Kafasını dağıtmak için televizyonu açtı. Kumandayla kanalları karıştırdı. Her kanalda evlilik programı görünce kapattı. Bıkmıştı. "Hani yasaklanmıştı bunlar!" dedi kendi kendine.

Elinde ki sandviç bitince tabağını sehpanın üstüne bıraktı. Kafasını geriye doğru yasladı.

Gözlerini kapadı. Bir çift mavi göz gördü. Gözlerini hemen açtı. Ellerini başına götürdü. Başına masaj yapar gibi ellerini hareket ettirdi.

"Ne oluyor bana böyle ?"

Belki ? ( GirlxGirl )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin