Nesli gece Berillerde kalmıştı. Beril Nesli'nin söylediği şeyi düşünmekten gece boyunca doğru düzgün uyuyamamıştı.
Yataktan kalktı.Banyoya gitti. Üstündekileri çıkarıp duşa girdi. Zihninin açılması için soğuk suyu açtı. Suyun soğukluğunu kontrol etmek için ayağını duşa kabinin içine uzattı hemen geri çekti. Su çok soğuktu. Derecesini biraz daha sıcağa aldıktan sonra duşunu alıp çıktı.
Dolabın karşısına geçti. Gri taytını ve kapşonlu sweatshirtünü üzerine geçirdi. Saçlarını kuruttuktan sonra misafir odasına gidip Nesli'yi uyandırdı. Hazırlanmasını bekledi. Aşağı inip mutfağa girdiler. Masaya oturdular.
"Günaydın Beril."
"Günaydın Günay teyze. Annem çıktı mı ?"
Beril gözleri yarı açık bir şekilde konuşuyordu.
"Çıktı kızım da sen ayakta uyuyorsun. Ne oldu gece uyuyamadın mı ?"
Beril tam cevap verecekken Nesli masadan aldığı salatalık parçasını ağzına atıp konuştu.
"Kızımızın kiss sahnesi var Günay teyze. Heyecandan uyuyamamıştır."
Beril Nesli'ye kaşlarını çatıp bakarken Nesli sırıtıyordu. Günay hanım ise Nesli'nin söylediği şeyi yanlış anlayıp telaş yapmıştı.
"Ne kisti kızım. Biri mi rahatsız yoksa ?"
Nesli kahkaha atmaya başladı. Günay hanımın yanına gidip elini omzuna koydu sarıldı.
"Endişelenme Günay teyze. Kimse rahatsız değil. Öpüş-"
Beril oturduğu sandalyeden fırlayıp eliyle Nesli'nin ağzını kapadı. Nesli gözleriyle şaşkın bir şekilde Beril'e bakıyordu. Günay iki kıza bakıp başını sağa sola sallayıp mutfaktan çıktı. Beril elini Nesli'nin ağzından çekti. Kaşlarını çatıp Nesli'ye sus işareti yaptı.
"Bakıyorum uyandın Beril."
Nesli gülmeye devam ediyordu. Sandalyeye oturdu. Kahvaltısını etmeye başladı. Beril eline masadaki küp şekeri alıp Nesli'nin alnına nişan alıp fırlattı.
"Ah! Acıdı." Beril gülerken, Nesli eliyle başını ovuşturuyordu.
"Bir daha kimseye söyleme Nesli. İyi oldu acısın."
"Ama sonunda herkes öğrenecek Beril."
Nesli haklıydı. Beril o sahneyi aklında canlandırdığında utandı. "Düşünme bunu Beril!" dedi içinden. Ama aklından çıkaramıyordu
Kahvaltılarını ettikten sonra evden çıktılar. Beril uykusuz olduğu için araba kullanmak istemedi. Nesli'nin arabasıyla okula gelmişlerdi.
Nesli arabayı park etti. İkisi de inip fakülteye doğru yürümeye başladılar. Beril gözlerini açamıyordu. Sweatinin kapşonunu başına geçirdi. Nesli'nin koluna girdi. Başını ona yasladı.
"Beril zaten kendimi zor taşıyorum. Bir de ağırlığını üstüme veriyorsun yürüyemiyorum."
Beril bir şeyler mırıldanıp Nesli'nin kolunu sınıfa girene kadar tutmaya devam etti. Sırasına geldiğinde kendini üzerine bıraktı. Başını sıraya koyarak uyumaya başladı.
Öğle arasına doğru yaklaşırken Nesli çok sıkılmıştı. Beril'e baktığında hala uyuyordu. Aklına gelen fikirle yüzünde kocaman bir gülümseme oluştu.
Çantasından çıkardığı kalemle Beril'in yüzüne kedi suratı çizmeye başladı. En son burnuna kocaman siyah nokta koyduğunda şaheseri bitmişti.