İki genç kadın sahilde yan yana yürüyorlardı. Havanın soğuk olmasından dolayı deniz kenarındaki kafelerden birini gösterdi Beril. "Şuraya oturalım mı?"
Sezin Beril'i onaylayınca kafeye girdiler. Cam kenarında bir masaya oturdular.
Garson yanlarına gelip menüyü bıraktı. İkisi de ne seçeceğini bilmiyordu. Gerçi Beril Sezin ne alırsa ondan alacaktı. Kararını çoktan vermişti. Sadece Sezin'in seçmesini bekliyordu.
Genç garson çocuk ise masanın başında onların siparişini almayı bekliyordu. Bir yandan da Sezin'i izliyordu.
Beril bunu fark edince kaşları çatıldı. "Ben sıcak çikolata alabilir miyim?" dedi önündeki menüyü garsona sertçe uzatırken.
Sonunda garsonun gözleri Beril'e döndüğünde gülümsedi. "Tabii." dedi. "Siz ne alırdınız ?" Sezin'e baktı.
"Ben de kahve alayım." dedi.
Garson Sezin'in önündeki menüyü de alarak yanlarından ayrıldı.
Sezin sandalyesinde geriye yaslandı. Beril'e baktı. Gergin hali gözünden kaçmamıştı.
"Bir şey mi oldu Beril?"
"Ha? Yok! Aklıma saçma bir şey geldi sadece." dedi Beril.
Sezin pek inanmamıştı ama üzerinde durmadı. Dirseğinden destek alarak elini çenesinin altına koydu. Beril'e gülümseyerek bakıyordu.
Beril Sezin'in neden güldüğünü anlamaya çalışıyordu.
Sezin'in aklına Beril'le yaşadığı anılar gelmişti. "Sırtındaki iz hala duruyor mu?"
Beril istemsizce elini sırtına götürdü. Yaşadığı acıyı tekrar hissetmişti sanki. O sırada garson siparişlerini getirmişti.
Ya altı ya da yedinci sınıfa gidiyorlardı. Okul çıkışı bisikletiyle eve dönüyordu. Yanından hızla kendi yaşlarında olan, uzun sarı saçları arkasında uçuşan bir kız geçti bisikletiyle. Bir yere yetişmeye çalışıyor gibiydi. Rüzgarın etkisiyle Beril'in burnuna kadar dolmuştu kokusu. "Sezin.." dedi Beril içinden.
Küçük ayaklarıyla bisikletin pedalını daha hızlı çevirmeye başladı. Bir yandan Sezin'e yetişmeye çalışıyordu. Bir yandan da onu nasıl kızdırsam diye düşünüyordu. Yanına yaklaştığında yüzündeki gülümseme daha da arttı.
Sezin Beril'i yanında bisikletiyle görünce gözlerini kısa bir süreliğine yoldan alıp ona baktı. Kaşlarını çattı.
"Her yerde neden karşıma çıkıyorsun?!"
Beril Sezin'in ses tonundaki vurgulamadan sinirlendiğini anlamıştı. Bisikletini onun bisikletine biraz daha yaklaştırdı. Aynı hızda yan yana gidiyorlardı.
"Beni özlemedin mi ?" diye sordu Beril gözlerini kapatıp dişlerini gösterdi. Dudaklarını olabildiğince yukarı kıvırdı. Yüzüne tatlı ama yapmacık bir gülümseme yerleştirmişti.
"Benimle uğraşmaktan ne zaman vazgeçeceksin Beril?!"
Sezin bir yandan bisikleti sürmeye çalışırken bir yandan da Beril'e bakarak ona ince sesiyle bağırıyordu. Bisikletin direksiyonunu sağa kırarak Beril'den uzaklaşmak istedi ama önüne çıkan arabayı sadece Beril görmüştü.
Beril'in ela gözleri kocaman açılmıştı. Direksiyondaki sağ elini kaldırıp Sezin yanından ayrılmadan önce onu kolundan hızla kendine doğru çekti. Onu çekmesiyle dengesini kaybedip bisikletten düşmüştü.
Sezin ise ne olduğunu anlayamamıştı. Sert zeminde değildi. Bisikletinin üstünde de değildi. Sadece fren sesi duymuştu. Başını kaldırdığında Beril'in yüzüyle karşılaştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/158857163-288-k491821.jpg)