Yemekten sonra televizyonda film açmışlardı. Beril Sezin'in bacaklarına başını koymuş koltukta uzanıyordu. Sezin'in eli saçlarında gezinirken mayışmıştı. Gözlerini açık tutmaya çalışsa da filmin sonlarına doğru uyuyakalmıştı.
Film bittikten sonra Sezin, Beril'e seslenip bir yanıt alamayınca düzenli nefes alışverişlerinden uyuduğunu anlamıştı. Beril'i uyandırmamaya özen göstererek başını yastığa bıraktı. Koltuğun üzerindeki battaniyeyle üstünü örttükten sonra yüzüne doğru yaklaşıp yanağını öptü. Biraz geri çekilip gözlerini Beril'in yüzünde gezdirmeye başladı. Yanağındaki küçük ama yüzüne çekicilik katan beni, biçimli kaşları, gözlerini örten uzun kirpiklerini aklına kazıdı.
Her geçen gün Beril'e karşı olan sevgisi artıyordu.
Elini saçlarına doğru uzattı. Nazikçe okşamaya başladı.
"Beni böyle izleyeceksen, sürekli uyurum ama." Beril gözlerini kısarak açıp, gülümseyerek Sezin'e baktı.
"Sen uyumuyor muydun?"
"Uyuyordum. Birden öpülünce.."
"Birden öpülünce?"
Beril parmağıyla dudağını gösterdi "Bir de buradan öpersin diye düşündüm. Uyanayım dedim."
Sezin tek kaşını kaldırmış, Beril'in masum bir yüz ifadesine bürünmesini izliyordu. "Öyle mi?"
Beril başını salladı. "Öyle." Sezin'e yaklaştı. Öpeceği sırada Sezin başını geriye çekince durdu.
"Ha kaçıyoruz yani?"
Sezin'in sevdiği kahkahası kulaklarına ulaştı. Ellerini beline yerleştirdi. "Artık kaçamazsın."
"Kaçmak isteyen kim?"
Beril, Sezin'i kendine daha da yakınlaştırdığı sırada dış kapının açılma sesiyle ikisi de tamamen geri çekildi. Beril içinden isyan ediyordu.
Burçin birkaç dakika sonra salona girdi. Elini hafifçe kaldırıp selam verdi.
"Nasılsınız kızlar?"
"İyiyiz anne. Seni soracağım ama yüzünden düşen bin parça. Bir şey mi oldu?"
"Hayır canım. Bir şey olmadı. Birkaç işim vardı. Konuşuruz sonra."
Burçin konunun üzerinde durmak istemiyordu. Sezin'e baktı. Yanaklarının kızarmış olduğunu görünce yanına yaklaştı.
"Sezin, ateşin mi var senin? Yanakların kırmızılaşmış."
Elini Sezin'in alnına getirdi. Sezin'in tuhaf bakışlarını aldırmadan sıcaklığını yokladı.
"Allah allah normal."
"Ev sıcak Burçin teyze." dedi Sezin. Sesindeki küçük telaşı Beril fark etmişti.
Burçin Beril'in üzerindeki battaniyeye baktı. İçinden "Garip." diye geçirdi. Evin ısısını dışarıdan geldiği için net bir şekilde anlayamıyordu. Ama gayet normaldi.
"Ben gitsem iyi olur. Geç oldu."
Beril gülmemek için alt dudağını ısırıyordu. Üzerindeki battaniyeyi kenara çekerek koltuktan kalktı. "Ben seni bırakırım."
Sezin başını tamam anlamında salladı. Burçin ile vedalaştıktan sonra evden çıkıp arabaya bindiler. Beril arabayı çalıştırdı. Sürmeye devam ederken Sezin'e baktı.
"Ev o kadar da sıcak değildi."
"Aklıma bir an bu bahane geldi."
Beril başını salladı. Gözleri buluştuğunda güldü.