Uçağın yaptığı iniş anonsuyla kemerimi takıp arkama yaslanıp camdan dışarı baktım. Ne kadar istemesemde heyecanlanmıştım. Ne de olsa tam tamına 3 senedir hiç buraya gelmemiştim. Uçak iniş yaptıktan sonra uçaktan inip bavulumu aldım.
Çıkış kapısına yaklaştığımda durup derin bir nefes aldım. Kendimi hazır hissettiğimde ilerlemeye başladım. Kapıdan çıktığım gibi uzun boyundan ve tıpkı benim gibi sarı saçlarından dolayı onu görmem fazla zamanımı almadı. İşte 25 yıllık hayatımın en büyük kalp kırıklığı oradaydı. Hiç hızımı azaltmadan Alex'e yaklaşmaya devam ettim. Sonunda etrafı tarayan gözleri mavilerime takılı kaldığında yüzünde ona yakışan bir gülümseme oluştu. Gülümsemesine karşılık gözlerime ulaşmayan bir gülümsemede ben ona gönderdim. Yanına geldiğim gibi beni kollarının arasına alıp konuştu:
" hoşgeldin güzelim."
"Hoşbuldum." Dedim. Sarılışına az da olsa karşılık vermemde bile yaşadığım bu duygu karmaşası ile bu ziyaretin en azından benim için hiçte kolay geçmeyeceğini anladım.
Çınar valizimi elimden alıp kolunu omzuma attı ve çıkışa doğru yürüdü.
"Gel güzelim araba burada" dedi soldaki siyah lüx aracı göstererek Çınar her ne kadar bizimle çok ilgili olmadıysa da babam Çınarla o kadar ilgilenip desteğini ve yardımını oğlundan asla esirgemeyip kendisi gibi bir inşaat mühendisi olmasında da hatırı sayılır bir rol oynadı.
Çınar valizi bagaja yerleştirip sürücü koltuğuna yerleşene kadar bende ön yolcu koltuğuna oturdum.
"Önce hastahaneye gidelim abicim herkes orada zaten annemle anneannem sıkıca tembihleyip hemen seni onlara götürmemi istediler" dedi gülerek.
"Tamam" dedim. Hadi bakalım Mia başarabilirsin hem ne var ki sadece 6 hafta. Böyle düşünürken kendime en ala küfürleri ediyordum. Bok vardı İrem'e düğüne kadar kalıp ona hazırlıklarda yardım edeceğime söz verdim. Hoş onun bu isteğini nasıl geri çevirebilirdim. Benim tatlı sırdaşım. Tüm bu olaylara rağmen hiç bağımızı kopartmayıp her anımızda birbirimizin yanında olmuştuk. Belki de teyzemden çok İrem bana destek olmuştu. Derin düşüncelerimi bölen ve sinir kat sayımı arttıran Çınar oldu.
"Duru geldik güzelim."
"Mia" dedim.
"Anlamadım." Dedi şaşkın gözlerle
"Diyorumki Duru değil Mia" dedim kesin bir sesle. Bozulsada birşey diyemedi sadece kafasını sallayarak üzgün gözlerle bana baktı. Hüzünlü gözlerini ifadesiz bakışlarımla karşıladım.
"İnelim artık daha fazla kimseyi bekletip meraklandırmayalım. Dedim arabadan inerken.
Poliklinik kapısına doğru ilerlemeye başladığımda ardımdan gelen kapı kapanma ve adım sesleriyle Çınar'ın da geldiğini anlayıp adımlarımı bana yetişmesi için biraz yavaşlattım. Yanıma gelip bana yol gösteren Çınar'ı takip ettim. Daha odanın bulunduğu koridora dönmüştük ki akrabalarımdan oluşan kalabalıkla karşılaştık. İrem beni gördüğü gibi bana koşarak gelmesini bu sefer gözlerime ulaşmayı başaran kocaman bir gülümseme ve iki yana açılan kollarımla güzeller güzeli kuzenimi karşıladım.
"Miaaaaa.... çok özledim" dedi yüksek coşkulu sesiyle.
"Bende canım bende" dedim sarılmamı biraz daha sıklaştırarak.
Sanırım iki ailemde de sahip olduğum en büyük özellik kocaman ve birbirlerine karşı tutucu olmalarıydı.
"Hadi gel herkes burada" diyip beni çekiştirmeye çoktan başlamıştı İrem. Herkesle selamlaşıp anneannemin kaldığı odaya girdim Çınarla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIMIN TAMI
General FictionBabasının Mia'sı Annesinin Duru'suydu Yıllarca bu ikisi arasında kendisini bulmaya çabaladı. Ama aslında bilmiyordu ki O herşeyden önce Ali'nin Güzeli olacaktı ... Not: Hikayenin ilk bir kaç bölümü flashback tarzıdır. Diğer bölümler daha uzun ve n...