"Al bakalım güzellik" diyip kahvemi uzattı Ali.
"Teşekkür ederim "dedim kahvemi alırken.Aliyle oturup Karşılıklı kahve içerken adımın seslenilmesi ile bana doğru gelmekte olan İrem'e baktım.
"Ne yapıyorsun canım" dedi irem bir yandan da beni kolalarının arasına almış sarılıyordu.
"İyilik otursana canım soluklan biraz"dedim bende sarılmasına karşılık verip.
İrem kararsız gözlerle bir bana bir Ali'ye bakarken İrem'in çekincesini anlayan Ali
"Tabi buyrun. Siz soluklanın ben sizede bir kahve alıp geleyim" dedi hemen ve masadan ayrıldı.
İremde giydiği elbisenin eteklerini toparlayıp hemen yanımdaki sandalyeyi çekip otururken konuşmayada başlamıştı.
Onun bu konuşkan cıvıl cıvıl halleri beni gülümsetirken bende onun heycanına ortak olup hararetli bir sohbete başlamıştık.
İremle sohbet ederken Ali de gelip İrem'e kahvesini verdi. Tekrar karşımdaki yerine oturup bu sefer üçümüz sohbet etmeye başlamıştık.Bu uzun sohbetimiz sayesinde Ali'nin inşaat mühendisi olduğunu şuan için anlaştığı bir firma olmadığını ama bir kaç proje çizip sattığını öğrenmiştim. Konuşmada sanırım dikkatimi en çok çeken şey Ali'nin de benim gibi uzun bir süredir ilişkisinin olmadığını öğrendiğim kısımdı sanırım tabi ki bu ortak durumumuzu Ali'ye direk söylemiştim. Hoş bu bilgiyi ondan alırken onu daha bir dikkatli dinlemiş ve birazda vereceği cevabı beklerkende gerilmiş olabilirim. Ben bu sohbetimizi tekrar kafamda yorumlarken İrem de telofonda nişanlısı ile konuşuyordu telefonu kapatırken yüzü düşmüştü.
"Ne oldu kuzum kötü bir durum yoktur inşallah" dedim
"Yok canım önemli bir durum yok düğün davetiyelerinde sıkıntı olmuşta Barış'la oraya gitmemiz gerekiyor. Size doyum olmaz ama bana müsaade." Dedi.
"Müsaade senin canım." Dedim.Tam ayağa kalkmış İrem'le sarılmış vedalaşıp ayrılacakken çalan telefonumla üçümüzün bakışlarıda telefona döndü. Ekranda yazan Adam ismi bile gülümsememe yetmişti.
"Oha! Olaya gel. Kızım bu Adam hani sana aşkını itiraf eden çocukluk arkadaşın Adam değil mi? Bak doğru söyle. Ay sevgili oldunuz ve sen bana söylemiyorsun inanamıyorum sana Mai. Ama Adam da çok hoş şimdi araması bile gülmene yetti. Aş-" diye konuşmaya bir başlamıştı ki en son elimi ağzına kapatarak susturdum İrem'i
"Ay bir dur kızım be. Evet o Adam da sevgili falan değiliz. Sadece çok yakın çocukluk arkadaşıyız biz." Dedim. Elimi ağzından çektim.
İrem gülerek :
"Aman be kızım desene baştan elli tane senaryo kurdum iki dakikada. Neyse zaten öyle bir şey olsa benim haberim olurdu diyip kahkaha attı."Öptüm kuzum seni bu arada kahve için tekrardan teşekkür ederim Ali" dedi ve gitti.
Benim çatlak kuzenim zaten ona laf yetiştireyim derken Adam'ın araması meşgule düşmüştü. Sırıtarak telefonu elime alıp Ali'ye döndüğümde bana bakışlarında bir farklılık vardı ama anlamlandıramadım."Bizde gidelim mi?" Dedim oturmadan Ali hiç bir şey demeden masadan kalkıp poşetleri de alarak Önden yürümeye başladı. Bir yandan da ağzının içinde bir şeyler mırıldanıyordu ama anlamak için bir çabaya giremedim çünkü şuan yapabildiğim tek şey hızlı adımlarına yetişmeye çalışmaktı. Hayır ne olduysa beyimize iki dakikada bir celallendi, bir tribe girdi. Tabi ben biliyorum onun karın ağrısını mağazadaki flörtüne laf yaptık ya İrem olunca bir şey yapamadı. şimdi yalnız kalınca atıyor tribini.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIMIN TAMI
General FictionBabasının Mia'sı Annesinin Duru'suydu Yıllarca bu ikisi arasında kendisini bulmaya çabaladı. Ama aslında bilmiyordu ki O herşeyden önce Ali'nin Güzeli olacaktı ... Not: Hikayenin ilk bir kaç bölümü flashback tarzıdır. Diğer bölümler daha uzun ve n...