YARIMIN TAMI

41. Bölüm

"Mia."

"Efendim aşkım babam."

"Beni Ali'den de çok sevdiğini biliyorum." deyip hemen odasına girmişti. Arkasından gülümseyerek bakarken kıskanç ama bir o kadar da sevimli bir babam olduğunu bir kere daha fark ettim.

Babamın kıskanç haline gülmeye devam ederken odama girip kapımı kapattım. Sırtımı kapattığım kapıma yaslayıp derin bir soluk alıp verdim. Babamla konuşup en azından benim açımdan konuşmanın tatlıya bağlanmasına hem çok sevinmiş hem de çok rahatlamıştım. Darısı sevgilimin konuşmasına diye düşünürken Ali'ye haber vermediğim aklıma geldi. Hemen telefonumu komodinin üstünden alıp Ali'ye mesaj attım.

"Canım müsait misin?"

Mesajımın iletilmesi, okunması ve Ali'nin beni araması aynı saniyeler içinde gerçekleşti

"Canım" diyerek aramayı yanıtladım.

"Canını yiyeyim senin kadın. Nasıl geçti konuşma öldüm meraktan?" dedi.

" İyi geçti yani sayılır. İlk aşamayı tamamladık sevgilim. Ama babam seninle de konuşacağını söyledi ve seni biraz yok biraz değil baya kıskanıyor " dedim.

"konuşuruz onda sıkıntı olmaz ben kendimden aşkımdan da sende de eminim." dedi. Sesinden de ne kadar emin olduğunu rahatlıkla anlayabiliyordum.

"Umarım konuşmanız sorunsuz geçer." dedim. Babam her ne kadar ılımlı bir insan olsa da söz konusu ailemiz olunca nasıl davranacağını kestiremiyordum.

"Umarım güzelim." dedi derin bir soluk almadan önce. Bir süre hiç konuşmadan sadece birbirimizin yorgun soluk almalarını dinledik.  En sonunda bu sessizliğe ben son vermiştim.

"İleride ne olacak bilmiyorum ama biraz daha uyumazsak yorgunluktan bayılacağız. Hadi uyuyalım sevgilim." dedim.

"Şuan seni kollarımın arasına alıp uyumak için neler vermezdim." dedi.

"Bu akşam yeteri kadar heyecan yaşamamış ve ev bu kadar kalabalık olmasaydık bir yaramazlığı göze alırdım ama seninle daha güzel nice günler yaşamayı düşündüğüm için bu akşamlık bu riski göze almamıza izin veremem sevgilim." dedim alayla gülerken. Ali de dediklerime karşılık ufak bir kahkaha atıp söze başladı.

"Bence de güzelim. Hem seninle evlenmeden ölmeye ya da sakat kalmaya niyetim yok. Ne yapalım o zaman bu akşamda hayaline sarılıp uyurum ben. İyi geceler okyanus gözlüm" dedi.

"İyi geceler gökyüzüm." diyerek telefonu kapattık. 

kapattığım  telefonumu tekrardan komodinin üstüne bırakıp yatağıma yatım. Pikemi de üstüme çekip yorgunlukla gözlerimi kapattım. Zaten gözlerimi kapattığım andan sonra uykuya dalmam çok uzun sürmemişti.

"""""""""""""

Ailemin New York'tan gelmeleri nişanın yapılması derken günler çabucak geçmişti. Bu hızla geçen günlerde Ali ile olan ilişkim herkes tarafından öğrenilmişti. Bu durumun getirdiği bazı avantajlar olsa da bir o kadarda dezavantajı vardı. Mesela Nevin teyzenin ilişkimizi için çok sevinmesi ve beni ne zaman görse söyle güzelce süzüp canım gelinim maşallah demesine karşın beni bu kadar benimsemesine karşın ne kadar sevinsem de yine utanıyordum. Bunun yanında babamın hala Ali ile konuşmaması ama bakışlarıyla ya da beni sahiplenici davranışlarıyla hala daha beni Ali'den kıskandığı açıkça belliydi. Tabi bir de babamın bu kıskançlığından kendine eğlence çıkaran Özgür vardı. En sonunda Ali'den dayak yemezse iyiydi.

Aynanın karşısına geçmiş işe gitmek için makyaj yaparken aklıma dolanan bir kaç haftayla her şeye rağmen yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Ama gülümseme dün New York'a dönen akrabalarımın aklıma gelmesiyle biraz kırıldı. onları daha şimdiden özlemiştim. Ama bu duruma yapabilecek bir şey yoktu. Herkesin dönmesi gereken bir işi bir hayatı vardı. Kendimi düşüncelerimin arasından çıkartıp biten makyajımla geriye çekilip aynada son kez kendimi süzdüm. Siyah bir takım giyerken içime beyaz bir gömlek giymeyi tercih ettim. Saçlarımı da maşa yardımıyla dalgalandırıp yok denecek kadar ama yüzümü de renklendirecek bir makyaj yapmıştım.