Babasının Mia'sı
Annesinin Duru'suydu
Yıllarca bu ikisi arasında kendisini bulmaya çabaladı. Ama aslında bilmiyordu ki O herşeyden önce
Ali'nin Güzeli olacaktı ...
Not: Hikayenin ilk bir kaç bölümü flashback tarzıdır. Diğer bölümler daha uzun ve n...
"Hay ben seninle yarışa giren aklıma tüküreyim. Rahat dürttü beni biliyorum." Diyordu Adam. Beni uykumdan uyandırmak için ve başarılıda oluyordu. Bilincim seslenmeleriyle yerine gelmeye başlamıştı ama hala kendimi çok yorgun hissediyordum.
"Beş dakkika daha Adam." Dedim ve ona arkamı dönerek. Adam derince nefes alıp verdi.
"Olmaz Mia kalk artık. Bak yarım saattir seninle uğraşıyorum daha kendim hazırlanacağım. Hadi güzelim kalk bakalım elini yüzünü yıka bir kendine gel." Diye beni dürtmeye devam ediyordu Adam. Ben inatla gözlerimi açmazken Adam da inatla beni dürtüp adımı seslenmeye devam ediyordu. Artık dürtmeleri ve tek düze adımı seslenmesi beni sinirlendirmişti. O sinirle yatakta oturur pozisyona geçtim. Yüzüme gelen saçlarımı da sinirle yüzümden çekerken çatık kaşlarla Adam'a baktım.
"Uyandım mutlu musun?" Dedim.
"Çok mutluyum güzelim. Çünkü geç kalıyoruz. Hemen giyinsen iyi olur." Dedi Adam hazırlanmak için odamdan çıkmıştı. Bende banyoya gidip rutin işlerimi hallederek dolabımın karşısına geçtim. Dolabımı biraz kurcaladıktan sonra. Siyah havuç model pantolonumu, beyaz gömleğimi ve siyah ceketimi giydim. Aynanın karşısına geçip gömleğimin uçlarını pantolonumun içine soktum. Saçlarımı tarayıp dalgalı halde bıraktım. Açık tonlarda da makyajımı yaptım. En son topuklu ayakkabılarımı giydim ve çantamı alarak salona geçtim. Koltuğa oturduğum gibi başımı yaslayıp uyuklamaya başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Gençler hadi geç kaldık çıkalım. Artık şirkette bir şeyler yeriz." Diye merdivenlerden iniyordu babam. O da tıpkı benim gibi siyah takım ve beyaz gömlek giymiş ve beyaz bir mendil kullanarak şık bir görünüm yakalamıştı. Adam da hemen babamın arkasından geliyordu. O da koyu lacivert takımını giymişti bugün.
"Tamamdır ben hazırım. Çıkalım." Dedi Adam da.
"Beni bırakın siz devam edin." Dedim koltuğa daha da kurularak. Adam en sonunda dayanamayarak yanıma gelmiş ve beni omzuna atmıştı. Onun bu ani hareketiyle çığlık atmıştım ama sonra kendimi bırakmıştım.
"Güzelim kaşınma istersen. Şimdi atarım seni omzumdan görürsün köleyi.
"Mia yere düşmeden sen hastanelik olursun Adam." Dedi babam. Kafamı kaldırıp arkamızdan gelen babama baktım. Gülerek bana göz kırpmıştı. Bende ona öpücük atmıştım.
"Duydun mu Yakışıklı?." Dedim. Kahkaha atarak. Adam kendine sessiz sessiz küfürler ederken bahçeden çıkmıştık. Çınar ve Ali kapının önünde bizi bekliyorlardı. Ali beraber aldığımız koyu gri takımını giyerken Çınar da mavi spor kesim bir takım giymişti. İlk iş günümüz olduğu için hep beraber gidecektik şirkete. Arabanın yanına geldiğimizde Adam yavaşça beni yere bıraktı.
