Babasının Mia'sı
Annesinin Duru'suydu
Yıllarca bu ikisi arasında kendisini bulmaya çabaladı. Ama aslında bilmiyordu ki O herşeyden önce
Ali'nin Güzeli olacaktı ...
Not: Hikayenin ilk bir kaç bölümü flashback tarzıdır. Diğer bölümler daha uzun ve n...
Karşımdaki üçgen şeklindeki ev gece olmasından kaynaklı olarak ışıklandırmaları yapılmıştı ve bu eve olduğundan daha da güzel bir hava katıyordu. Büyülenmişcesine eve ve karanlığın el verdiği kadar çevresini incelemiştim. Gördüklerimle yaşadığım heyecan ve beğeni kat be kat artarken bakışlarım en son beni izleyen Ali de son buldu. Bir süre gözlerinin içine baktıktan sonra koşarak boynuna sarıldım. Benim boynuna atlamamla Ali de anında beni kollarının arasına almış ve kollarını sıkıca belime sarmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Burası harika. Çok çok çok güzel.İyi ki beni buraya getirmişsin sevgilim. Çok teşekkür ederim." dedim. Başımı boynuna gömdüğüm için sesim biraz boğuk çıkmıştı.
"Senin kadar güzel değil. Asıl ben teşekkür ederim beni senden mahrum etmediğin için okyanus gözlüm."dedi ve derince kokumu içine çekip boynuma ufak bir öpücük kondurduktan sonra sözlerine devam etti.
"Şu kokun var ya kadın aklımı başımdan alıyor. Tüm umutsuzluğuma umut oluyor ve hayatıma bir nefes kadar yaşam katıyor." dedi. Bu adama deli gibi aşıktım ve onunda bana aşık olduğunu hissettiğimde içimdeki kıpırtılar durmak bilmiyordu.
Ali'ye daha çok sokulduğumda kahkaha atarak beni kendinden ayırdı ve ilk olarak arabaya koyduğumuz çantalarımızı aldı. bir eline çantaları bir eliyle de benim elimi tutuyordu.
"Hadi girelim de daha fazla üşüme."
İçeriye girdiğimizde en az dışı kadar güzel bir ortam karşılamıştı bizi. Büyük bir ihtimal biz gelmeden biraz önce yakılan şömine ortamı ısıtmanın yanı sıra çıkardığı tatlı çıtırtılar ile ortama ayrı bir huzur sağlıyordu. İçeri girdiğimizde kendimizi koltuğa bırakmıştık. Ali ile birbirimize dönük şekilde otururken Ali elini yanağıma koyup usul usul okşuyordu. Bende başımı eline yaslayıp gözlerinin içine baktım. Belkide en güzeli de buydu. Hiç bir şek konuşmadan sadece birbirimizi dinliyorduk. Çalınan kapıyla Ali ayaklanıp kapıyı açtı.
"İyi akşamlar efendim siparişlerinizi getirmiştim." dedi görevli ve elindekileri mutfak olarak kullanan yere bıraktı.
"Teşekkür ederiz." diyip görevliye bahşişini verip gönderdi görevliyi.
"Sen bunları ne zaman söyledin. Daha doğrusu bunca şeyi hangi ara ayarladın." dedim. Ali'nin yanına yanına mutfağa giderken.
"Gelmeden önce her şeyi konuşmuştum güzelim.Birde babana söyleme aramızda kalsın belki birazcık işten kaytarıp tüm bunları ayarlamış olabilirim." dedi gülerek.
"Bu aramızda ufak bir sır olarak kalabilir." dedim gülerek yanına gelmiştim zaten. sipariş ettiklerine baktığımda bir kaç meyve ve peynir çeşitlerinin yanı sıra iki kadeh ve bir kırmızı şarapla karşılaştım.
"Birazcık keyif yapacağız sanırım." diye devam ederken baş ve işaret parmaklarımı birbirine yaklaştırıp göstererek de azcık işareti yaptım.
