" Eee Adam sana Zeynep'i ne zaman istiyoruz?"
Duyduklarıyla arkamda öksürük krizine giren Ali'ye dönüp sırtına vurdum bir kaç kez. Az da olsa kendine geldiğinde önümdeki suyumu içmesi için uzattım. Suyu elimden alıp tek dikişte içti.
" Ne oldu Alicim sen bir kızardın? "dedi abim. Ses tonunda öyle bir tını vardı ki sanki gerçekten ne olduğunu bilmiyor sanardınız.
" Sanki bilmiyorsun Çınar o öyle mi sorulur pat diye?" diye abime dönen Derin'e minnetle baktım. Hayır bir yanda aşık olduğum adamın kardeş kıskançlığı diğer yanda hayatım dediğim adamlardan Alex ve Adam varken bu konuya müdahale etmek benim açımdan çok riskliydi.
" Gençler gelin bakalım yanımıza da şu kalan işleri ayarlayalım?" dedi Derin'nin annesi kapıdan başını uzatarak.
Aldığımız komutla hepimiz ayaklanıp içeriye geçtik. Boş bulduğumuz yerlere oturduğumuz da tarihi kararlaştırmak adına bir konuşma başladı. Önerilen tarihler, Derin ve Çınar'ın istedikleri derken zaman su gibi akıp geçmişti. Ama sonunda herkes için ortak bir karara varılmıştı.
"O zaman mekanla da konuşarak 2 hafta sonraya ayarlayalım her şeyi." dedi Derin'nin babası.
" Mekanın durumuna göre yine haberleşiriz zaten. Artık biz müsadenizi isteyelim." dediğinde babam ayaklandık.
"Müsaade sizindir. Ayağınıza sağlık yine bekleriz." diyip bizi uğurladıklarında geldiğimiz gibi arabalara yerleşerek eve geldik. Eve geldiğimiz gibi herkese iyi geceler dileyip odama çekildim. Hemen pijamalarımı giyip yorgunlukla kendimi yatağıma bırakıp gözlerimi kapattım. Yorgunluğunda etkisiyle uykuya dalmam çok uzun sürmemişti.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Aradan geçen bir haftanın daha sonunda çok şükür işimin başına dönebilmiştim. Her ne kadar uzaktan her an olayları takip edip gerekli yerlerde müdahalelerde bulunsamda işin başında durmak gibi olmuyordu. Ben de bu yüzden aradan geçen zamanla gerçekleşen işlerle ilgili görevli personelle toplantılar yaparak işe başlamıştım.
Bir çok konunun konuşulup çözüme kavuştuğu yoğun bir toplantının ardından soluğu Ali'nin odasında alacaktım ki abimin odasından gelen yüksek sesli kahkaha sesleriyle durdum.
Kulağımı dört açıp sesleri dikkatle dinlediğimde fark ettiğim kadın sesleriyle zaten çatık olan kaşlarım daha da çatıldı. Bir süre o şekilde durduktan sonra silkelenip kendime geldim.
" iyice kafayı yedim ya. Dişi sinekte vardır oda da Mia git kov istersen. Kendine gel kızım." diyip kendime ufak bir ayar çektim. Ama içime düşen kurta da engel olamadım.
"Sedefçim içeriden kim var acaba?" dedim abimlerin sekreteri olan kıza dönüp.
"Ali bey ve Çınar Alex beyin üniversiteden arkadaşları geldi Mia hanım." dedi.
" Pekala. İyi çalışmalar. " dedim. Topuklarımın üzerinde dönerek odama yöneldim. Kendi odama girip kendimi dosyalara verdim. Ne kadar süredir aynı pozisyonda kaldığımı bilmiyordum ama adımın seslenilmesiyle başımı incelediğim dosyadan kaldırıp bana seslenen abime baktım.
" Mia. Kapıyı çaldım ama duymadın. "
"Dosyalara dalmışım ondan duymamışımdır. Sen ne diyecektin? "
" Gelsene seni tanıştırmak istediğim birileri var." dedi.
" Geleyim de kimle tanışacağım?" dedim yerimden kalkarken.
" Zaten tanışacaksın hadi gel." dedi elini bana uzattı. Uzattığı elini gülerek tuttuktan sonra beni kendine çekip şakağıma minik bir öpücük kondurduktan sonra odasına ilerlemeye başladık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARIMIN TAMI
General FictionBabasının Mia'sı Annesinin Duru'suydu Yıllarca bu ikisi arasında kendisini bulmaya çabaladı. Ama aslında bilmiyordu ki O herşeyden önce Ali'nin Güzeli olacaktı ... Not: Hikayenin ilk bir kaç bölümü flashback tarzıdır. Diğer bölümler daha uzun ve n...