30. Bölüm

2.3K 88 35
                                        

Sabah gözlerimi dışarıdan gelen gülme sesleri ve altımda olan hareketlilikle açtım. Başta etrafı bulanık görsem de gözlerimi ovarak bu durum geçmesini sağladım.

" Ne oluyor ya sabah sabah?" dedim esneyerek.

Tabi benim çıkışımla altımdaki hareketlilik daha da arttı.

Önce odanın kapısına baktığımda kahkahalarla gülen annem ve babam telefonlarını bu tarafa doğrulup bir şeyler yapıyorlardı. Ne zaman geldi ki bunlar? Ben daha ayılamamıştım ama neyseki  hareketliliğin kaynağına bakmayı akıl edebilmiştim.

Başımı eğdiğimde göz göze geldiğim Çınar Alex'le bulunduğumuz durum karşısında başta şaşırsam da bende gülmeye başladım. Gece ne olduysa sarılarak uyuduğum canım abimin sırtında uyumaya devam etmişim sanırım. Tabi nasıl oldu bilinmez ben sırtındayken Çınar da yatağa iyice yayılmış uyumaya devam ederken bir yandan da koluma sarılıyordu. Onun da başını kaldırıp bana bakmasıyla göz göze gelmiştik zaten.

Bir dakika babam gelmişti.

" Babaaaa." diye bir anda bağırarak Çınar'ın sırtından kalkıp babamın kucağına atlamış ona kuala gibi sarıldım.

" Seni çook özledim. Erken geleceğinizi söyleseydin kahvaltı hazırladım." diye hem söylenip hem de babamı öpücüklere boğuyordum.

Babam da ani çıkışlarıma alışkın olduğundan beni hemen yakalayıp duşmemem için kollarını bana dolamıştı. Öpücükleri mi yüzünde kocaman gülümsemesiyle karşılıyordu.

Biz baba kız böyle aşk yaşarken diğerleri ne yapıyor umurumda bile değildi. Hoş zaten hareket ettiğimizi de babamın beni mutfak masasına oturttuğunda anlamıştım.

" Dur benim deli kızım. Öncelikle bende seni çok ama çok özledim. Sonra saat öğlen iki yani anlayacağın biz erken gelmedik siz biraz fazla uyudunuz." dedi babam.

" Haklısın birazcık geç uyanmış olabiliriz" dedim baş ve işaret parmağımıda birbirine yaklaştırır azlık derecesini gösterdim. Benim bu halime kahkaha attı babam.

" Evet bebeğim birazcık geç oldu." dedi beni taklit edip eliyle azlığı gösterirken.

" Söyle bakalım kahvaltıya ne yapsın baban?" dediğinde hiç düşünmeden cevap verdim.

"Yumurta ama siz daha yeni geldiniz yorgunsundur ben hazırlarım." dedim.

" Hiç kimse bir şey yapmıyor yan tarafa kahvaltıya davetliyiz." dedi annem mutfak kapısına yaslanmış bize bakarken.

" Artık yumurta da yarına sözüm olsun bebeğim." dedi babam.

" Tamam o zaman ben hazırlanıp geliyorum. " dedim koşarak odama çıkarken.

" Koşma şimdi düşeceksin. " dedi babam. Aradan ne kadar zaman geçse de ben onun hep uyardığı koruyup kolladığı küçük kızı olarak kalacaktım.

Üzerime omuzlarımı açıkta bırakan fakir kol uzun beyaz elbisemi giydim. Saçlarımı da salaş bir örgü yapıp toplamak istediğim ama beceremedim. Sinirle tarağımı ve tokalarımı alıp salona indiğimde bizim ekibin tamamı hazır bir şekilde beni bekliyorlardı.

Salona ayaklarımı vura vura gelmememin etkisiyle tüm bakışlar üzerimde toplandı.

" Gene neye çatıldı bakalım o kaşlar?" dedi babam.

" Saçımı salaş örgü yapmak istedim ama olmadı." dedim.

" Gel bakayım sen buraya." dedi babam. Tam babamın önüne oturacakken annem elindekileri alıp beni önüne oturttu. Hızlıca saçımı
Yapmaya başladı. Bu anı en ne zaman yaşadığımı hatırlamıyorum.

YARIMIN TAMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin