☆★
Kıre ulf nega ulf auuu
Bir aydir Wolf dinlemiyorum. Neyse konumuz bu değil. Konumuz değişen yaşam koşulları ve bunun beraberinde getirdiği sorumluluklar. Haha. Merak etme sadece şaka yapıyorum. Yeni evin nasıl? Umarım oraya çabuk alışırsınız. Evinin güzel manzarası seni rahatlatır umarım. Her neyseciğim, buralarda hava çok sıcak bil istedim. Yani öyle böyle değil eriyorum resmen. Arada bir buz atıvermem gerekiyor sistemime. Bugün de acayip neşeliyim yalnız. Gerçi salağın biri öğlen beni deli etti ama olsun. Hem de tanıştığım ilk fanboydu! Tüh, kötü bir anım oldu şimdi. Neyse o deliyi boşverelim ve dersimize odaklanalım. Evet, flamingoların alt gagaları daha uzundur ve dilleri gagalarının ucundadır. (Annemle oturup flamingo ve atlarla ilgili belgesel izlemenin zararları) Dilleri çok uzun olduğu için sürekli dedikodu yaparlar. Bu türe kocamış kaynanaları da dahil edebiliriz. Yalnız Başağın kaynanası böyle olmayacak. Onunki halim selim, sessiz sakin, gelinini seve-- Hayır tabiki, onun kaynanası olmayacak. Çünkü zamanı geldiğinde Zeynep evlenmesine izin vermediği için ağlıyor olacak. (Bi dakika, neden ağlıyorsun?) Sonra Zeynep onun inci gözyaşlarını silecek ve ona masallar anlatıp uyutacak. Uyandığında yanıbaşında Chen olacak ve beraber mutlu mesut yaşayacaklar.
Tamam bu da böyle bir hikayeydi büyütmeyelim lütfen.Bu zamanda hikaye büyütmek de zor iş. Malum hırsızı var kopyacısı var kaçakçısı var. Var anam var. İyi de nereye varayım? Tamam 'of' deme hemen, şuralarda bir yerde beynim olacaktı, alıp geleyim. Ortalıkta kalıyor sonra bulamıyorum. Sıkıntı sinyalleri aldığım için hemen bir konu açıyorum : Biz misafirlige giderken otobüste kafa atmak istediğim adam! Şimdi, otobüse binmişiz, annem oturdu, ben ve babam ayaktayız. Önümüzde 3 yaşında bir çocuk koltukta oturuyor, yanında da babası. Koltugun karşı tarafında ise annesi ve ablası. Adam karısıyla bir koltuktan diğer koltuğa dedikodu yapıyor. Çocuk da camdan bakıp saçma sapan sesler çıkarıyor. Babam adama kibar bir dille : Çocuğu kaldırsak olmaz mı dedi. Adam da "Fıtık ameliyatı oldum yeni, kucağıma alamam" demiş. Babam hiç üstelemedi, otobüste birçok yaşlı da var (ki babam 44 yaşında) ama adam tinlamiyor. Be adam, sen ameliyatlısın da, karın da mı? Lak lak çene yapıyorsunuz da, hiç mi görmüyorsunuz oturması gerekenleri? Valla kendilerine böyle birşey yapılsa kıyameti koparır bunlar. Neyse, içimi döktüm. Şimdi kolaysa gel sil. Fantaysa silme. Peşpeşe üç iğrençlik rekoru! Kamon babe. Bu arada İsrail ürünlerini almıyoruz umarım? Kimse kendi kardeşini öldüren adamın dükkanından alışveriş yapmaz değil mi? Maalesef pek bilinçli degiliz. Ne olur halimiz bilmiyorum. Bir yerde insanlar ölürken ben o insanları öldüren silahlara para veremem. Geçen arkadaşımın annesi : Omo bizim çamaşırları çok güzel beyazlatiyor, dedi. Tabi, seninkiler beyazlarken onlarinki kırmızıya boyanır, görmezsin. Çok mu atar yaptım ne? Uykum da gelmeye başladı. Uykum geliyorsa bu uyuyacağım demektir. Hayır tabiki, uykum geliyorsa ve ben sana yazıyorsam, bu gece yazmakla kafayı bulacağım demektir. Arkadan da bir disko müziği, yeah. Hoop mehter başladı. Babacım sen de daldan dala konuyorsun ya. Daldan dalb kon biraz. Dalc de olabilir. (Fizik kanunlarına göre Başağın bu cümledeki espriyi anlaması kaç yıl sürer,hesaplayın.) Bazen insanlara gıcık oluyorum. Hatta bazen ağlayan bebekleri öldüresim geliyor. Ya biliyorsun hep böyle degilim ben. Arada soğuk ve kötü kız hallerine bürünürüm hani. O zaman konuşmalar evrim geçirir :
-Zeynep
-Efendim
-Nasılsın
-İyiyim
-Napiyorsun
-Hiçbişey.
Evet, sevilmez bu halleri. Genelde okul zamanı altında ezildiği derslerin ve arkadaş triplerinin etkisiyle beyin hücreleri yer değiştirir, böylece ergenus Zeynep ortaya çıkar. Kendisi son derece hassas bir mekanizmaya sahiptir, ona soru sormaya başladığınız an sizi virüs olarak algılayabilir. Ah bir dakika, Başak nerede? Başak bu hikayede mağdurlardan biri olarak yer alıyor. Kendisi iki gün önce " İyiki sen varsın" diyen, bu dönemde ise ' Artık yalnız kalmak istiyorum' diyen, trip denizinde kayık tipiyle ayakta kalan ergenus şahsımıza şaşırmakla meşguldur. Ve- Tamam, sustum. Utandım çünkü. Ciddili utandım. (Ciddili dedikçe aklıma midilli geliyor.) En son tuvalet kapısını kilitlemeyi unutup kardeşim içeri daldığında bile böyle utanmamıştım. İki gün önce ağzından ilk ve ağır bir küfür duyduğum kardeşim! Sonra kafamı yavaş çekimde çevirmeler, ağzımı on kilometre açmalar derken... Açmalar? Poğaçalar? Beni kesmeye gelen Başak'ın ayak sesleri.. Fonda bir Kurtlar Vadisi Pusu müziği lütfen! Bir daha açma-poğaça yerken aklına ben geleyim Başak. Ve bu gelişimde aklında oturacak yer olsun lütfen. Geçen seferkinde ayakta kalmıştım, sen bilmezsin tabi. Neyse sözlerimi bitirmeden sana bir olay anlatmak istiyorum. Geçen gün bir akrabamiz kardeşimin onlarda kalmasını istedi. Doğrusu pek hoşlanmadıgımız bir akrabamız. Herneyse , bahane olarak ne uyduralim diye annemle kardeşim düşünmeye başladılar. Annem ona 'Bir yere gidecegiz, de' diye yalan söylemesini yeklif etti. Tabi ben masum aile kızı olarak olaya el attım, saçmalamayın 'Sizde kalmak istemiyorum diyin bitsin' dedim ve onları ikna ettim. Annem bir de yalan söylememizi ister. Hey yavrum hey. Senin çok sevdiğin Çınar Ağacı'ndan bir cümle ile bitiriyorum : Teessüf ederim anne, biz bu çocuğu yalana alıştırarak mı büyütecegiz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☆BB'ye Notlarım★
Non-FictionBu kitap iki yıldız ile başlıyor ve yine iki yıldız ile bitecek. Burada yazan her şey tamamen gerçektir ve yalnızca Başak'a yazdığım ya da yazmak istediğim şeyleri bir kitap haline getirip onu mutlu etmek istememden dolayı buradadır. Hey BB! Bu mini...