10 Şubat 2015 Salı 02:14

15 1 0
                                    


1 yıl 1 gün oldu. Güzel bir duygu bu. Bunu seviyorum. Bizi seviyorum. Cidden ikimizi seviyorum, BB'yi seviyorum.

Çok mutluyum. Kendimi iyi hissediyorum. Sen de öyle hissetmedin mi? Ne olursa olsun hâlâ beraberiz. FT island - I Hope dinliyorum şuan, keşke sen de dinleyebilseydin. Saat 00:37. Biliyor musun odama çıktıktan sonra party hard yaptım kendi kendime. Dans ettim. Saçlarımla oynadım. Müzik dinledim. Kitap okudum. Ve joonglover'ım günlüğünü okudum tekrar. Ve şunu düşündüm, mesela yağmur'un sevgisinden emin olduğunu ama bende böyle olmadığını yazmıştın. Hep sanaldan görüştük,hiç yüz yüze gelemedik. Büyük ihtimalle bundan dolayı diye aklıma geldi. Bilmiyorum yine de. İnternet güzel şey ama bi insanın duygularını yeterince aktarabilmesi imkansız. Ne desen de istediğin etkiyi yapmaz çünkü. Mesela ben suratım asıkken sana random gülüşü atabiliyorum ya da ağlarken neşeli gibi davranabiliyorum ama bunu yüz yüzeyken yapamam. Çok acı bi gerçekti bu. Çok üzgünüm. Aslında ben önceden moralim bozuksa baya baya belli ediyordum ama bunun karşıdamkini de üzdüğünü ve sıktığı farkettiğimden beri belli etmemeye çalışıyorum. Aslında saçma ya. Zaten sen anlıyosun. Of pf felan yazıyorum yada bişey yazmıyorum. Mesela eski okuldayken moralim bozuk olduğunda başımı sıraya koyup yatardım. Bu okulda napıyorum? Cidden bu okulda nası yaşıyorum farkında diilim. Mutluyken de dudaklarım düz çizgi halinde, sinirliyken de, üzgünken de. Yüzüme bakılmıyo resmen. İnsanlar benimle konuşmaya çekiniyor. Bende onlarla konuşamıyorum. Onlar benim yanıma gelsin, onlar benle ilgilensin istiyorum. Mesela bişi anlatıcam, daha dün oldu, yani 9 şubatta. Kütüphaneden inmiştim, sınıfa girdim. Cam kenarında Junsu fanı Cassie arkadaşım, onun en yakın arkadaşı bide sınıfımızın edebiyat kurtlarından biri vardı. Sonra Cassie olan Büşra bana : Spy 'ı izledin mi zeynep büşra? dedi. Ben de güldüm ve hayır dedim. Üçü de bana bakıyodu. O kadar rahatsız oldum ki. Hemen konuşmayı kesip sırama oturdum. Çünkü insanların bana bakmasına, ilginin benim üzerimde olmasına dayanamıyorum. O kadar rahatsız oluyorum ki. Mesela bi butiğe giriyoruz annemle, eğer boşsa ve küçükse hemen çıkıyorum. Nefes alamıyorum resmen. Mesela iki hafta önce annemle kültür merkezine gidiyoduk, hava yağmurluydu, kimse yüzümü görmesin diye şemsiyesi kafama geçirdim, hiç kaldırmadım. Kalabalık yerlere dayanamıyorum mesela. Ben bir ev kuşuyum. Şuan ne güzel, odamda kimse yok, yalnızım. Keşke hep böyle olsa. İşte böyle kimseyle konuşmaya konuşmaya mağara kadınına dönüyorum. Bence her şey küçüklükten geliyor. Bunu söylemek çok acı veriyor ama söylicem. Aslında eskiden daha çok acı veriyodu. Neyse işte. İlkokulda hep dalga geçilen biriydim. Yani sevenim de çoktu, bissürü arkadaşım vardı vs vs. Ama erkekler çok alay ediyordu. Ve kızlar da beni kullanıyomuş gibi hissediyordum. İşte kötü şeyler. Hatırlanmaya ihtiyaç duyulmayacak anılar var. Benim yüz kompleksim de burdan kalma işte. İlkokul dediğim de 4.sınıftan 8.sınıfın sonuna kadar. Yüzüme güneş ışığı gelmesinden nefret ederim. Galiba bu özgüven eksikliği oluyor. Doğal. Bu yazıya başladığımda gayet iyiydim, şuan moralim söndü resmen. O yüzden konuyu değiştiriyorum.

Yeni okulundaki ortam nasıl? Arkadaşların nasıl? Dershane nasıl gidiyor? Sana bi benzerlik daha : Aynı yıl içinde ikimizin de okulu değişti. Saat 01:00. Tvxq - Get me some dinliyorum. Taa 2006 albümü. Eski şarkılarını da çok seviyorum. İlk dinlediğim Tvxq şarkısı Mirotic. Bana irem dinletmişti. İrem de çok sevdiğim ama kaybettiğim insanlardan biri. Ve de benden sebebi o kadar saçma ki. İrem benim ilk Cassie arkadaşım. Ve kpopa ilk adımlarımı atmama yardımcı olan kişi. Birsürü posteri vardı. Alacakaranlık posterleri vardı kocaman. Adam Lambert seviyodu. Junsu biaslıydı. Ablası da Yuchun seviyodu. Neysee aslında İrem, Mervenin yakın arkadaşıydı. Merve de benim çocukluk arkadaşım sayılır, hem kurs hem ortaokul hem lise hem mahalle beraber olduk. Üçümüz baya birlik olduk. Benim koreanturk şifrem "merveiremben" di hatta. Deli gibi seviyodum onları. Sekizinci sınıf benim açımdan biraz olaylı geçti. Neyse bigün, ben facebookta bişi paylaşmıştım, hatırlamıyorum. Sonra bizim sınıftan beni seven bi çocuk ve onun yakın arkadaşı Atakan yorumlarda alay etmey başladılar, yalan söylüyosun falan yazıyolardı. İrem de onlarla tartışmaya başladı orda. Baktım olacak gibi değil. Lütfen kavga etmeyin, yazdım. Ahaaa sen misin bunu yazan?! İrem benle küstü. Neymiş efendim, o orda beni koruyomuş ben onlara kavgayı kesin demişim yani iremi desteklememişim bu yüzden küsmüş. Gitti. Resmen okulda yüzüme bakmıyodu. Ertesi gün nası ağladım anlatamam. Ona bi mektup yazdım. Ben ağlıyorum, çapraz sınıfta o var, o da bana mektup verdi. Böyle olmasını istemezdim, sen beni korumadın falan yazıyo. Sanki sevgilimi dövmüşler ben de korumamışım o yüzden ayrılıyoruz. Ne demek "böyle olduğu için üzgünüm" ? Saçmalığın dibi. İnanamıyorum ya. Cidden. Resmen benimle konuşmadı bidaha. Lanet olsun. Ama sonra noldu? Bunun bir bir yalanları çıktı. Sevgilisi konusunda, evi, ailesi konusunda bissürü yalan.. Merve onunla iletişimi kesti tamamen. Herkes onun hakkında konuşuyodu. Ben yine de onu savundum biliyo musun? Yine de dedikodulara inanmadım. En son 10.sınıfta, yakın arkadaşım meryem aradı. Yanında irem de vardı. Onunla konuştum. O kadar garipti ki. Çok heyecanlanmıştım ama aynı zamanda eski sevgim sönmüştü. Öyle bikaç cümle kurmaya çalıştık sonra da kapattık zaten. Sonra başka bi sebepten bi kere daha aradım, o kadar. Şimdi napıyodur acaba? Zaten beni gerçekten sevseydi, aptal bi sebepten bırakmazdı. Ben hâlâ böyle şeyleri kabullenemiyorum. Yani çok değer verdiğim insanların beni bırakmasını. Çünkü onlar da bana değer verdiklerini söylüyorlar"dı". Ben hâlâ değer veriyorum ama onlar şuan beni hatırlamıyolardır bile. İşte benim sevgiye olan güven eksikliğim de bu yüzden oluştu. Ama cidden galiba ben cezamı çekiyorum. Çünkü benim de böyle yaptığım bi arkadaşım var. Ki kendisi 8 yıldır kardeşim gibi. Ama ortaokuldan sonra yollarımız ayrılınca çok ilgilenemedim. Üstelik yeni arkadaşlar edinmiştim. Yine görüşüyorduk ama hep o geliyodu. Şu son bi haftada yine baya konuştuk. Şuan onun tek arkadaşı benim. Ciddiyim benden başka arkadaşı yok ve beni hakettiğimden fazla seviyor çünkü tek dalı benim. Ben de onu çok seviyorum, keşke elimden gelse de hep yanında olabilsem, sorunlarına çözüm bulabilsem. Ama ben de onunla pek ilgilenmiyorum. Çok da masum değilim yani. Mesela bi arkadaşımı arıcaksam bugün ararım, yarın ararım der erteler dururum en sonunda aramam. En çok da doğum günlerini kutlamak konusunda üşengecimdir. Cidden bu huyumdan o kadar nefret ediyorum ki anlatamam.

Sana şuanki sorunlarımı yazmaya karar verdim.

1- Okulda ilk hafta diye ders işlenmiyor ve bu durum çok sinir bozucu, boşu boşuna mı geliyorum okula?!

2- Derslerime çok çalışmam gerek ama hâlâ boş boş oturuyorum.

3- Annem ve babamın sağlıkla ilgili bazı problemleri var.

4- Heka bana hiçbişi anlatmıyor, hiçbişey bilmiyorum, hiç beraber diiliz, çok korkuyorum.

5- Bi arkadaşımın annesi ve babası hasta.

6- Yeni okulunda naptığını, içinde neler düşündüğünü merak ediyorum.

7- Sınıfta çok üşüyorum. Yağmur yağmasın artık yeter.

8- Ayakkabı beğenemiyorum bi türlü.

9- Çantamın fermuarı zor kapanıyor.

10- Sınıfımız disipline gidebilir. Şuan pek umrumda diil ama ciddiye binerse nolur bilmiyorum.

Aslında pek bi sorunum da yokmuş. Yani şuanlık. En önemlileri 3 ve 5. Çok komiğim ya. Yazdığım şeylere bak. Bence en büyük sorunum somurtuk biri olmam. Uykum geldi. Saat 01:38. Good luck baby good luck. Bide canım çok muz çekiyor. En son evden çıkmadan önce yemiştim. Huf. Beast benim için çok özel grup. Bide Infinite. Bide T-ara ve Sistar. Ve tabiki BTS, Suju ve SHINee. Bide Kim Hyun Joong ve Park Jung Min. Yani bu iki SS501 üyesi. Bide 2NE1 şarkıları. BoA, Ailee, GOT7'daki JB de çok özel. Daha bissürü şey var.

Bugün kütüphaneden kalın bi roman aldım 200.sayfasına geldim. Halbuki bir günde bitirmeyi hedeflemiştim :( Yazılcak o kadar çok şey var ki resmen yazmaktan diğer şeylere vakit ayıramıyorum. Ödevim bile günlük yazmak yani düşün bide ayrı günlük yazıyorum her gün.

Bide sen bana bi kere garnier mi Neutrogena mı diye sormuştun ya kararımı değiştirdim garnier diyorum. Son kararım ahshd. Yaz tatilinde zehrayla youtube da 7.sınıfa giden küçücük kızların çektiği makyaj ve alışveriş videolarını izleyip baya güldük. Canımız sıkıldıkça açtık güldük. Oda turu videoları falan. Hatta kendimiz de bitane parodi çektik. Çok komikti ya. O kadar gülmüştük ki annem yatak odasında yatarken kalkıp yanımıza gelmişti sonra o da bize gülmüştü. Sonra zehra dudak balmı istemeye başladı (ki bissürü var onda) sürekli. En sonunda gidip iki tane aldık sonra yine istemeye başladı. Beklete beklete kimyalarını bozucak. Öyle işte. Gözlerim kıpkırmızı oldu bu akşam. Ve kakaonun yeni hali hoşuma gitti. Şuan Overdose dinliyorum. Bu şarkı bilinçaltıma işliyor cidden olur olmadık yerde söylemeye başlıyorum. Ve dinledikçe anılarım aklıma geliyor ölücem :'( Bu cidden dayanılmaz. Koku... Kokular insanın aklında kalıyo biliyo musun? Her ortamın bi kokusu var. Her anının bi kokusu var. Mesela bu şarkıyı dinleyince aklıma gelen, Ayçiçek'in kokusu. Hey doctoor.. Sen nası dayanıyosun arkadaşlarından ayrı olmaya? Konuşuyor musunuz? Tabiki konuşuyorsunuz bence. F pkş. T-ara'nın Little Apple şarkısını çok seviyorum çünkü nakarat kısımları çince. Çok hoş.

Saat 2 oldu.. Sana Little Apple'ın sözlerinin resmini koymaya karar verdim medyaya. Ne yaratıcıyım. Hem de tam saat 02:00'ken.

JJ bu gece de gelmedi. Yalnızım a dostlar. Artık gitme vakti geldi. Üf vedaları da hiç sevmiyorum cidden hiç. Yalnız bugün sen ilk telefon konuşmamızı tweet attın ya, o kadar güldüm ki inan anlatamam. Resmen gülmekten ölücektim, etüt masasına yaptıştım ses çıkmasın diye. Yaşasın şebeklik. Yaşasın BB. Bi müzik grubu mu kursak ne ahhdh? %2 satış oranı. Bence napalım biliyo musun? İleride kitaplarımızı bastıralım. Bi adet sende olsun bi adet bende. Eğer burdaki yazılar da silinirse kahırdan ölürüm çünkü. Ve teknolojiye hiç ama hiç güven olmuyor. Cidden bu yazılar için bi çare düşünmem gerek. Aslında uzun zamandır düşünüyorum ama baya zahmet gerekiyor. Önceden bunu yapmaya karar vermiştim ama galiba yapamıcam. Yazılcaktım bu yazıları. Wattpad defteri yapıcaktım. Bilmiyorum kafama eserse belki yine yaparım. Niyse. Hâlâ gidemedim. Ama bu sefer cidden bai. Oq bai. F pkş. Görüşürüz. İyi bir gün geçir, kazasız belasız.

Aklıma birden eskiden servis beklerken attığın mickey mouse'lu sweater giydigin aynadan kendini çektiğin resim geldi. Gruba atmıştın. Heka da vardı attığında. Hafızam çok kuvvetli (!) mşlh mşlh.

Tamam gittim. Bai.

SIRTIMIZ DİK

ALNIMIZ AÇIK

BİZ İKİ ARKADAŞ

BİR YILI TAMAMLADIK.

-Joong

☆BB'ye Notlarım★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin