15 AĞUSTOS 2014 / 23:42

34 2 5
                                    

☆★

Az önce süt içtim ve şuan uykum geldi yani nasıl yazacağım bilmiyorum. Evde resmen 'boyum uzasin ' diye zıpladim. Boyumun uzamasını istiyorum. Neyse bugün twittera girdim biliyosun. Canım çok sıkıldı. Ben direk sınav konusuna geçiyorum. Ahh, anlatmak çook yorucu olacak.

JOONG'UN SINAV ZAMANLARI

Şimdi, ben genelde kopya çekerim, evet. Ama dil anlatım sınavları hariç. Çünkü dersi gerçekten seviyorum. Ve sadece geometri ve matematik derslerinde bizim kızlardan yardım isterim, diğer sözel derslerde kendim hallederim.

Aslında sınavdan bir-iki hafta öncesine kadar pek çalışmam. Yani son bikaç hafta kalınca çalışmaya başlarım. Hatta çoğu sınava son gün çalıştığım gerçektir. Ama onlar da biraz önemsiz sınavlar yani. Sınav çok önemliyse okulda da son ana kadar çalışırım. Çalışırken genelde sınıf arkadaşlarımdan yardım alırım. Mesela Ayşe iyi olduğu dersleri sınavdan önce bize anlatıyor ve çok iyi anlıyorum. Hk ve ben soru çözeriz. Tabiki matematik ve geometri dersinde geçerli bu. Diğer derslerden test çözerim ben ama o pek çözmez. Bir kere beni arapça çalıştırmasi için bir akrabamın evinde kalmıştım. Yine de düşük aldım ashs.

Sınav zamanları heyecanlarinim evet ama, hayatım boyunca hiç abartılı heyecanlanmadim yani. Normal bir heyecan. Endişe duyarım yani yapabilecek miyim diye. O kadar. Hele okuldaki deneme sınavlarından önce zerre kadar heyecanlanmam haha. Önemsiz bişey. Herneyse sonuç olarak pek stres yapan biri değilim sınav öncesi.

Şimdi sınav sonrasını anlatayım. Önce en sevdiğim kısmı anlatacağım. Eğer o gün tüm sınavlarımız bitmişse yada en önemlileri bitmişse sınav biter bitmez tahtaya uçarız ve Bigbang - Fantastic Baby açıp dans ederiz. Gelenek gibi birşey. Yani sınav kötü geçse de yaparız bunu. Sonuçta kurtulduk. Sonra, mesela ben sınav sonrası soruları çok fazla tartışan biri değilim. Aklıma takılanlari sorarım kızlara, o kadar. Eğer cidden çalıştığım ve önemsediğim bir sınavım kötü geçmişse üzülürüm gerçekten. Moralim bozuk olur. Kızlar da böyledir. Tuba ağlayabilir, Hk sinirlenebilir, Zülal asik suratla dolaşabilir.

En nefret ettiğim şey de sınavda yerlerimizi değiştiren hocalar. Ayh, boğasım var. Çok sinsiler çok. Hk'yla yerimiz ayrıldığında birbirimize nasıl üzgün üzgün baktığımızı iyi biliyorum ashs.

Şimdi, edebiyata çalışırken genelde çalışma kağıdından ve konu anlatımlı kitaptan çalışırım. Ezberlerim, sonra onları ayrı bir kağıda yazarım, yazdıkça daha çok aklıma girer. Renkli renkli yazarım ilgimi çekmesi için. Pek dikkatli çalışmam ama bol bol okurum. Küçük ayrıntılara dikkat ederim mesela. Öyle. Edebiyat dersinde de sıranın üzerine yazdığım yazıdan bakarım, eğer kopya çekme ihtiyacı duyarsam. Hk'ya kopya veririm hatta onun kağıdını yaparım çoğu zaman. Çok fazla da stres yapmam.

Dil anlatıma pek çalışmam, tekrar eder geçerim. Stres de yapmam kopya da çekmem. Ama kopya veririm.

Hadis dersinde uuu ahaha. Hadiste kopya çekmem şart gibi bişey. Çünkü hadislerin arapçasını doğru hir şekilde aklımda tutamam. Onun için sıraya yazarım. Gerisi ezber ve kitap zaten. Çok fazla da çalışmıyorum ama yeterince dikkat ediyorum yani.

Tarih dersinde, şimdi uzun biraz. Ben tarih dersini seviyorum. Mesela evde canım sıkılınca açarım tarih kitabını okurum. Tarihi dinlemeyi de okumayi da seviyorum, tabi bir yere kadar. Herneyse tarih sınavlarına ciddi ciddi çalışırım. Yani elimden geleni yapmaya çalışırım. Aslında ilk sınavlarda çok fazla çalışmıyordum ve biraz kopya çekmem gerekiyordu. Ama mesela iki kere çok ciddi çalıştım tarih sınavına. Ikisinde de hiç kopya çekmedim. Birisinde heyecanla yaptığım için biraz yanlışım çıkmıştı, çok üzülmüştüm. Üstelik o sınavda ilk kağıdı veren bendim. Neyse birde son tarih sınavına çok çalıştım ve 96 aldım. O kadar mutku olmuştum ki.. 100 bekliyordum aslında. Neyse o da iyidir. Yani çalışınca sözel dersleri çok iyi yapıyorum. Bu sene de çok çalışacağım, umarım sözel derslerim hep 5 olur.

Matematikte mutlaka kopya çekerim dedigim gibi. Çünkü anlamıyorum ne yapayim? Hep unutuyorum. Elimden geleni yapıyorum. Eğer kendime guvenirsem o sınavım iyi geçiyor matematikte. Yani yapabileceğime inanmam gerekiyor. Sınavda kendimi zorluyorum, hadi zeynep, bunu çalışmıştın, farklı bir yol dene falan diye. Sınav zor olunca hk kendi kağıdını yapmaktan benimkine pek bakamıyor, ve benim sınavım berbat geçiyor.  Birde matematik sınavında stres yapıyorum ben. Mesela örnekle anlatayım. Düşün ki bir uçaktan atladın. Hızla yere düşüyorsun ve paraşütü açman gerek. Ama bir türlü nasıl açacağını bulamıyorsun ve yere çakılıyorsun. İşte matematik de böyle benim için. Bir türlü nasıl anlayacağımı bulamıyorum ve hep aynı seviyede not alıyorum. Gerçi böyle konuştuğum için notlarım berbat sanma, bir sınavım dışında diğer hepsi 70-80 arası. Yüksek almak isterdim.

Geometri , ah başımın belası. Aslında kolay ama azcık çalışmam gerekiyor. Çalışınca yapabiliyorum. Mesela çalışmayinca 54, çalışınca 82 alıyorum. Ama dersi hiç dinlemedigim bir gerçek.

Coğrafyaya gelirsek, cidden seviyorum. Ve coğrafya dersine olan sevgimin bazı kişiler yüzünden azalmasına izin vermeyeceğim. Coğrafyaya severek çalışıyorum, kendime renkli çalışma kağıtları yapıyorum, not alıyorum, kitabı hatmediyorum vb. Dersi de kopuk kopuk olsa da dinliyorum. Yani ne tam konsantre, ne tam kopuk. Notlarım da 70-85 arası. Sınavdan önce mutlaka kızlarla çalışıyoruz. Ayşe bize anlatıyor. Test çözüyoruz. Tek yapmam gereken daha çok önem vermek.

Siyer dersi zaten çok kolay ve çok iyi bildiğim bir ders, bu konuda epey bilgim var çünkü. (Siyer, Peygamberimizin hayatı) Sadece kitaptaki ayrıntıları okuyorum o kadar.

İngilizce'ye gelelim. Ah bizim ingilizce hocamız. Ah herşey senin yüzünden. Seviyorum ama derste olmuyor. Kesinlikle ama kesinlikle dersi dinlemiyoruz. Hatta bir kere ben, hk, ayşe ve fatma konuşuyorduk derste. Ben hem dersi dinliyordum hem kızlarla konuşuyordum ara sıra da onları susun diye uyarıyordum. Sonra ben bişey anlatmaya başladım, fatma da resmen kahkaha atmak yerine böğürdü. Neyse hoca bi geldi bunların ismini aldı, hepsinin sozlusune 40 verdi. Hk o yüzden teşekkür alamadı. O kadar üzülmüştüm ki, benim yüzümden olmuştu. Yüzlerine bakamıştım utançtan. Üstelik hoca benim ismimi almadığı için kendimi suçlu hissediyordum. Yani hocayla aramiz pek iyi değil. Sınavlarım çok düşük değil, son sınavlara doğru bayagi bir ingilizce çalıştığım için sınavlarım kolay geçmişti.

Bide bizim sınıfta çok çalışkan bir iki tane kız var. Bitanesinin galiba tüm notları beş. Öyle işte.

Eğer merak ettigin yada benim atladigim bişey varsa sor.

Güle güleee :*

-JOONG ☆ ★

☆BB'ye Notlarım★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin