Y.K | Texting

0.3

Ela:

Ela: 80 80 160

Ela: Allah neler yaratmış!!

Yalın: Dünya dönmüş tersine!!

Yalın: Devir nasıl karışmış??

Yalın: Nereden buldun bu fotoğrafı?

Ela: Noel baba yılbaşında getirdi.

Yalın: Ho ho ho çok komik.

Ela: Noel baba??

Yalın: Vallaha mal.

Görüldü atıp konuşmadan çıktım. Telefonu sıranın altına koydum ve Ada'yı beklemeye başladım. Kendisi kantine diye çıkıp Kerim'i görmeye gitmişti. Ben de anlamamıştım zaten! Kafam titrediğinde bir alamet geldi diye bağırasım gelse de sonradan sıranın altındaki telefonumun titrediğini anlayıp telefonumu aldım. Katliam tayfadan mesaj vardı.

Evren: Biz hastaneye gidiyoruz.

Saye: Sebep?

Evren: Yaren yaptığı kahveye yanlışlıkla şeker yerine tuz atmış.

Evren: Midesi bulanınca götüreyim dedim.

Emre: Hayatında ilk defa mantıklı bir şey yaptı helal lan.

Evren: Kes düdük.

Ela: Geçmiş olsun.

Evren: Aranızda tek insan bu kız.

Evren: Eyvallah Ela bacım.

Ela: Deme öyle dayım da insandır.

Emre: Bana dayı deme demedim mi ben sana?

Emre: Kendimi elli yaşına merdiven dayayıp emekli olmuş göbekli ve kel amcalar gibi hissediyorum.

Ela: Ne diyeyim?

Ela: Görümce mi diyeyim?

Saye: Evren insan dediğin kişiye dön bir bak istedim aslanım.

Evren: Saye'nin içine kim tır şoförü soktu?

Beril: Hay bildiriminize sokayım.

Beril: Sanem uyandı sizin yüzünüzden.

Ela: Muhabbet koyu benim kafa dolu.

Ela: Ela kaçar.

Emre: Kafiyeyi dayadı gitti.

Gülüp telefonu yerine koydum. Yanımda birinin oturduğunu anlamam ise beş saniye sürmüştü.

" Telefona bakıp gülmek çok mantıklı değil gibi. " Yalın'ın sesini duyup ona döndüm.

" Birinin yanına sessizce oturup mesajlarına bakmak da pek doğru değil gibi. " Omuz silkip arkasına yaslandı.

Yapma oğlum yapma işte. Ben de insanım. Benim de dört odacıklı kan pompalayan bir organım var. Heyecanlanınca atlı gibi koşturan. Bildin mi?

" Ada ve Kerim'in flört etmesini izlemekten şiştim. Dedim buralarda sakar bir kız olacak gidip ona bulaşayım. Nasıl iyi yapmış mıyım? "

Bebeğim sen gökyüzü gibi parlayan gözlerinle bana bakarken ben konuşamıyorum ama.

" Aman ne iyi yapmışsın. " İstemem yan cebime koy konu başlıklı cümlemi de sarf ettikten sonra cool olduğunu sandığım, ama daha çok kör korsanlara benzeyen göz kırpışımı yaptım. Neden yaptım? Bilmiyorum.

" Göz kırpamıyorsun. " Tespitine karşılık az kalsın ayağa kalkıp alkış tutacaktım.

" Hadi ya öyle miymiş? " Ona bakmayı kesip önüme döndüm. Çünkü her an bu davul sesi nereden geliyor diyebilirdi. Davul değildir o, kalbimdir. Davul olsa duramazsın.

" Sohbetine de doyum olmuyor sakar kız ama gitmeliyim. " İçim burkulsada başımı sallayıp onayladım.

" Çıkışta Kerim ile bir şeyler içerken önümüzdeki üniversite sınavını hatırlayıp efkar yapacağız sen de gelsene. O, Ada'yı çağırmıştır çoktan. "

Onunla vakit geçirme fikri oldukça hoşuma gitmişti. Bu yüzden biraz düşünürmüş gibi yaptım. Halbuki düşünmüyorum yani.

" Olur gelirim. " Gülümseyip sınıftan çıktığında hemen telefonuma sarıldım.

Ela: Başka kızlarla konuş diye mi yazıyorum ben sana it herif.

Yalın: Niye yazıyorsun?

Ela: En sevdiğim şeyin olan gözlerini daha yakınımda hissetmek için.

Ela: Uzun zamandır sadece yanımdan geçerken soluduğum kokunu sana sarılarak aklıma kazımak için.

Ela: Ve en önemlisi,

Ela: Bu devirde sen ve benden başka İsmail YK hayranı kalmadığı için.

Yalın: Hemen evlenip çocuk yapmalı ve İsmail YK hayranlarını çoğaltmalıyız.

Ela: Abaza herif..

Evet, evet çarşamba demiştim. Ama dayanamadım ki :)

Nasıl gidiyor? Beğeniyor musunuz kurguyu?

Seviliyorsunuz 🖤