1.4

16.8K 1K 190
                                    



Ela: Evet ayrılmışsın. Duydum.

Ela: Beni üzdüğün için vicdan yapmana gerek yok.

Ela: Sonuçta beni tanımıyorsun.

Ela: Hayatında bir yerim yok.

Ela: Arkadaşın değilim.

Ela: Bu yüzden beni umursamana gerek de yok.

Ela: Ben sadece seni seven biriyim.

Ela: Etrafında seni seven bir sürü kız var.

Ela: Onlardan bir farkım var mı?

Ela: Yok.

Ela: Aslına bakarsan onlar daha cesurlar.

Ela: Sana duygularını söylemek için gizli bir numaranın arkasına sığınmıyorlar.

Ela: Ve kendine benim için iyi bak demişsin.

Ela: Kendime iyi bakacağım.

Ela: Bir gün olur da beni seversen diye.

***

" Hay babanın şarap çanağını sikeyim. " Emre abinin yine neden sinirlendiğini merak ederek aşağı indim.

" Oğlum kalk git lan evimden. " Karşılaştığım manzara Selçuk abiyi boğazlayan bir Emre abiydi. Bu manzara karşısında yüzümü buruşturup kapıya yürüdüm. Dolaptan ayakkabılarımı alıp giydim ve evden çıktım.

Sabahın bu saatinde neden bizim evde olduklarını ya da birbirlerini boğazladıklarını öğrenmek istemiyordum.

Telefonum çaldığında kulaklığımı takıp cevapladım.

" Efendim? "

" Ela sen salak mısın? " Kaşlarımı çatıp Ada'nın neden sabah sabah beni salak demek için aradığını düşünürken cevap verdim.

" Yine ne yaptım? " Karşı taraftan oflama sesi geldiğinde okulun kapısına varmıştım.

" Bugün okulun basket maçı var hani? " Siktir!!

" Geldim tamam sus. " Konuşmayı kapatıp koşarak spor salonuna indim.

Bugün liseler arası basketbol maçlarının finali vardı. Yalın ve Kerim de takımdaydı. Bunu nasıl unutmuştum asla bilmiyordum. Bütün hafta bu anı beklemiştim ben!!

Salona inince Ada'nın benim için yer tuttuğunu görüp oraya doğru yürüdüm. Oturup soluklandığımda maç başlamıştı bile.

" Sen salaksın. " Göz devirip maçı izlemeye başladım.

Yalın 1.90 boyuyla peş peşe basketler atıyordu. Kerim ise defanstaydı. İkisi de güzel oynuyordu ama karşı takım da efsaneydi. Final karşılaşması olması da iki takımı daha da hırslı yapmıştı.

İlk çeyreğin bitmesine iki dakika varken top Yalın'ın elindeydi ve basket atmak için son sürat koşuyordu. Ama karşı takımdan biri topu almak için önüne geçtiğinde dengesini kaybedip aynı hızla yere düştü. Bütün salonu inleten sesle ağzım açık kalırken Yalın'ın yerde kıvranıyor olduğunu görüp koşarak sahaya indim.

" Yalın! Yalın iyi misin? " Gerizekalı iyi misin ne demek? Çocuk bağırıyor lan.

" Sanırım kırıldı. "

***

" Sen aptalsın. " Hastane odasının koltuğuna oturmuş Yalın'ın koluna bakıyordum. Kolunun üzerine düştüğü için kolu çatlamıştı ve alçıya alınmıştı. İçim yanıyordu onu böyle gördükçe. Ağlamamak için yanaklarımın içini ısırmaktan artık kanıyordu yanaklarım.

Y.K | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin