4.5 + yılbaşı özel 💫

14.8K 819 209
                                    



" Akşama kadar senin hazırlanmanı mı bekleyeceğim? " Ada'nın asla kapanmayan çenesine sert bir yumruk geçirme istediğimi dizginleyip aynada saçımı yapmaya devam ettim.

" Aman ne halin varsa gör, ben aşağıdayım. " Kapımı kapatıp çıktığında derin bir nefes vermiştim. Hiç susmuyordu!

Yılbaşını kutlamak için akşama plan yapmıştık ve Ada sabahın dokuzundan beri, sanki zaman çuvala girmiş edasıyla beni daraltıyordu. Son olarak küpemi de taktığımda aynada kendime öpücük attım ve ben de aşağı indim.

" Yılbaşına hamile giriyorum Emre. Sene boyunca hamile mi olacağım şimdi? " Yengem elindeki cips kasesinden bir tane almak yerine avuçlayıp ağzına tıktığında şaşırmamıştım.

Hamilelik ona hiç ama hiç yaramamıştı.

" Evet güzelim. Sen doğurduğun an hiç beklemeden bir tane daha yapacağız. Motorum ben çünkü. " Emre abi birasından bir yudum aldı ve O Ses Türkiye izlemeye devam etti.

" Hayırdır siz evdesiniz. Dışarı çıkmanız falan gerekmez mi? " Yengem cips olmuş parmaklarını yalarken bana dönmeden yanıtladı.

" Anne olunca anlarsın. " Tek kaşımı kaldırıp ona bakmaya başladım. Ne alaka hayatım?

Telefonumun zil sesi odaya dolduğunda küçük çantamdan çıkarıp aramayı yanıtladım.

" Geldiniz mi? " Yalın'ın sesi diğer hattan geldiğinde gülümsedim. Çocuğun sesini duymak bile beni mutlu ediyordu.

" Geldik. Sizi bekliyoruz. " Görmeyeceğini bildiğim halde başımı salladım ve telefonu kapattım. Gözlerim banyodan çıkan Ada'ya takıldı ve ona da geldiklerini haber verip kapıya doğru yürüdüm.

" İyi eğlenceler! " Yengem biz kapıdan çıkmadan hemen önce bağırarak bunu söylemişti.

" Ailenle kavga etmeyi biliyorsun ama iş arabaya gelince süt dökmüş kedisin. " Yalın'ın, babasının arabasını almış olduğunu gördüğümde gülerek onunla dalga geçmiştim. O da omzunu silkti ve kapımı açtı.

" Buyrunuz efendim. " Teşekkür ederek ön koltuğa bindim ve onun binmesini bekledim. O da bindiğinde arabayı çalıştırdı ve gideceğimiz adrese sürmeye başladı.

" İçki yok biliyorsun değil mi? " Bana söyleyeceğine kendine söylemesi gerekiyordu asıl.

" Sen içme, ben zaten içmiyorum. " Başını salladı ve yoldan birkaç saniyeliğine gözlerini çekti.

" Çok güzel olmuşsun, her zamanki gibi. " Yüzümde oluşan ve onun eseri olan gülümseme ile ona baktım. Hayatımdaki en güzel şeysin çocuk.

Mekana geldiğimizde bu sefer kapımı açmasını beklemeden ben indim. O ne öyle aşırı romantiklik.

" Umarım içeride kaybolmam. " Ada'nın mırıltısı ile ona döndüm. Onlar da Kerim'in arabasıyla gelmişlerdi. Yalın elini omzuma atıp beni biraz kendine çekti ve zar zor içeri girmeye çalıştık. Ama asıl kalabalık kapının önünde olacak ki içerisi oldukça sakindi.

" Boyut mu atladık acaba? " Kerim yüzündeki karmaşık ifade ile etrafa bakmaya başladığında ben boş bir masa aramakla meşguldüm. Sakindi, ama boş değildi.

" Bence üst kata çıkalım. Teras gibi bir yer herhalde orası. " Ada'nın fikri üzerine merdivenlere yöneldim. Onlar da beni takip ediyorlardı. Kendimi sürü lideri gibi hissetmem normal mi? I'm the Alpha now!!

Üst kata vardığımızda gerçekten de teras katı olduğunu görmüştük. Sadece beş masa vardı ve hangimiz şanslıysak yalnızca bir masa kalmıştı. Ada, masayı görür görmez ben de dahil olmak üzere hepimizi ezip geçti ve masaya oturdu.

Y.K | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin